Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Tüketicinin Kıymetli Evrak ile Borçlanması ve Sonuçları

Consumer’s Indebtedness with Negotiable Instruments and Consequences Thereof

Esra Hamamcıoğlu,Mehmet Bahtiyar

Tüketiciler tarafı oldukları işlemlerde karşılarında bulunan satıcı ya da hizmet sağlayıcılara göre genelde daha zayıf bir konumda bulunmaktadırlar. Tüketiciler arasındaki büyük bir kesim, teknik bir hukuk dalı olan kıymetli evrak hukukunun özelliklerini bilmemekte ve ancak, konuya ilişkin bir uyuşmazlığın tarafı olduklarında kıymetli evrak hukuku kurallarının önemini kavramaktadırlar. Çalışmamızda tüketicinin kıymetli evrak ile borç altına girmesi ve sonuçları 4077 sayılı eski Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile 6502 sayılı yeni Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri karşılaştırılarak incelenmeye çalışılmıştır.

Tüketici, Kıymetli Evrak, Defi, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun.

Consumers, are in a weaker position in consumer transactions, compared to sellers and suppliers. Since it belongs to a technical field of law, major part of the consumers do not know the fundamental issues of the negotiable instruments unless they face it. In this article, we aim to study consumers who are borrowing debt with negotiable instruments and its consequences by comparing articles of former Law no: 4407 Consumer Protection Law with latter Law no: 6502 Consumer Protection Law.

Consumer, Negotiable Instruments, Plea, Consumer Protection Law.

I. GİRİŞ

Türk Hukuku'nda tüketici haklarını korumak amacıyla çıkarılan ilk özel Kanun, 23.02.1995 tarihinde kabul edilen ve 08.09.1995 tarihinde yürürlüğe giren, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'dur1. Bu Kanunda, uygulamada karşılaşılan problemlerin çözülmesi ve AB mevzuatı ile uyumun sağlanabilmesi amacıyla 06.03.2003 tarihli 4822 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile değişiklikler yapılmıştır2.

Kanunda yapılan değişikliklerden biri de, 4077 sayılı eski Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna eklenen 6/A maddesi ile; "Sözleşmeden ayrı olarak kıymetli evrak niteliğinde senet düzenlenecekse, bu senet, her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde ve sadece nama yazılı olarak düzenlenir. Aksi takdirde, kambiyo senedi geçersizdir" hükmüdür. Ne var ki; getirilen bu düzenleme uygulamada kambiyo senedi ile borç altına giren tüketicinin mi yoksa kambiyo senedini kıymetli evrak hukuku ilkelerine göre devralan iyi niyetli hamilin mi korunması gerektiği hususunda öğretide tartışmalar yarattığı gibi, uygulamada da tereddütlere yol açmıştır.

Konunun tartışılmasının nedeni, satıcı veya sağlayıcı karşısında daha güçsüz konumda olan tüketicinin bir tarafta, kamu güvenine dayanan bir kambiyo senedini devralan ve bu nedenle senetteki hakkın varlığına güvenen iyiniyetli üçüncü kişinin diğer tarafta bulunmasıdır. Bu açıdan bakıldığında her iki tarafın hukuken korunmasında aynı derecede kamu yararı bulunduğu söylenebilir3.