Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Anonim Şirkette Organlar Arası İşbölümü ve Genel Kurulun Devredilemez Yetkileri

Division of Power Between Governing Bodies in Public Limited Companies and Non-Assignable Power of General Meeting

Aybüke Demir,Muzaffer Eroğlu

Anonim Şirketlerde organların şirket işleyişi üzerindeki önemli etkisi, şirket yönetim organı olan yönetim kurulu ile şirket karar organı olan genel kurul arasında yetkilerin ayrı ayrı belirlenmesi işlev ayrımı yapılması ihtiyacını da beraberinde getirmiştir. Bu ihtiyaç doğrultusunda Türk Ticaret Kanunu (TTK) ile birlikte genel kurul ve yönetim kurulunun devredilemez nitelikteki yetkileri ayrı ayrı belirtilmek suretiyle işlevler ayrılığı ilkesi benimsenmiştir. Her ne kadar kanun koyucu tarafından işlevler ayrılığı ilkesi benimsenmişse de, yönetim kurulu ile genel kurulun yetki ve görev alanları, şirket işleyişi içerisinde bazı durumlarda birbiri ile son derece benzerlik göstermekte ve yetki paylaşımının sınırlarının çizilmesi zorlaşabilmektedir. Bu makalede, TTK ve ikincil mevzuat hükümleri kapsamında anonim şirkette genel kurul ile yönetim kurulun yetkileri organlar arası işbölümü prensibi temelli değerlendirilmiştir. Daha sonra ise genel kurullarının devredilemez nitelikte yetkileri incelenerek ve bu doğrultuda doğabilecek sorunlar belirtilmiş ve çözüm önerileri sunulmuştur.

Anonim Şirket, Organ, İşbölümü, Genel Kurul, Yönetim Kurulu

Importance of governing organs in operation of public limited companies requires assigning separate duties to general meeting and board of directors. This requirement also obliges law making bodies to establish precise division of power between them. Accordingly, Turkish Commercial Code (TCC) determines separate non-transferable power for general meeting and board of directors and creates principle of division of power. Even though division of power principle is well-established in TCC, in some situations, power and duties of general meeting and board of directors demonstrate similar characteristics and make it difficult to determine the boundaries of division of power. This article first examines the power of general meeting and board of directors according to division of power principle regulated under the TCC and secondary legislations. Later, non-assignable duties of general meeting under the TCC are examined and possible problems arising due to this rule in practice are examined solutions to problems are offered.

Public Limited Company, Management Organs, Division of Power, General Meeting, Board of Directors

GİRİŞ

Anonim şirketlerde ortak sayısının fazla olma ihtimali, ortaklar arasındaki ilişkinin kısıtlı oluşu ve ortakların şirket borçlarından dolayı sınırlı sorumlu olması organlaşma ihtiyacını doğurmuştur. Bu durum Anglo-Sakson hukukunda agency theory (vekalet teorisi) ile açıklanmaktadır. Teoriye göre bir ortaklık hukuki olarak bir takım iç ilişkiler ve dış ilişkiler içerisinde olup, organlar pay sahipleri ile vekâlet benzeri bir ilişki içerisindedir1. Ayrıca ortaklığın ayrı bir tüzel kişiliği olduğu için anonim şirketler iç ve dış ilişkilerini kendi organları olan genel kurul ve yönetim kurulu aracılığıyla sürdürmektedir. Bunun sonucunda farklı problemler ortaya çıkmaktadır. Bunlardan ilki organların pay sahiplerinin menfaatlerini gözetmesinde göstermeleri gereken özen açısından çıkan sorunlardır. İkincisi ise organların kendi arasında yetki paylaşımından kaynaklanan sorunlardır2. Bu makalede biz ikinci sorun ile bağlantılı olan organlar arası işbölümü ve genel kurulun devredilemez yetkilerini tartışacağız.

Genel kurulun şirket içerisindeki konumu şirketler hukukunun gelişme süreci içerisinde değişkenlik göstermiş ve çeşitli tartışmalara konu olmuştur. 19. yüzyılda modern şirketlerin ortaya çıkması ile birlikte şirket içerisinde yönetim kurulu, genel kurulun kendisine tayin etmiş olduğu görev ve yetkileri kullanmakta ve genel kurul hiyerarşik olarak daha üst bir noktada yer almaktaydı.3 Ancak şirket yapısının büyümesi ve gelişmesi ile birlikte, genel kurulun şirketin işleyişi ve politikalarının belirlenmesi üzerindeki belirleyici etkisi düşüşe geçmiştir4. Son yıllarda ise kurumsal yönetim temelli şirket yönetimlerinde profesyonelleşmeyi artırmaya yönelik çalışmalar neticesinde yönetim kurullarının şirkete ilişkin kararlar üzerindeki etkileri daha da artmıştır. Başka bir deyişle zaman içerisinde, Türk Hukuku doktrininde de tartışılmış olan, genel kurulun “üst organ” olma niteliği yerini, organlar arası eşitlik ve işlevler ayrılığına bırakmıştır. Bu durumun bir sonucu olarak genel kurul ile yönetim kurulu arasındaki işbölümü esaslarının, kanun tarafından düzenlenmesi ihtiyacı hâsıl olmuştur.

Genel kurul ve yönetim kurulunun yetkilerinin ayrı ayrı belirlenmesi yaklaşımı doğrultusunda 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu5 genel kurulun yetki ve görevlerini, işlevler ayrılığı, eş deyişle iş bölümü ilkesini temel almak suretiyle düzenlemiştir. Bu kapsamda TTK m.408 hükmü ile genel kurulun devredilemez yetkileri düzenlenmiştir. Buna göre genel kurulun yalnızca kanun veya esas sözleşmede açıkça düzenlenmiş hallerde karar alacağı belirtilmiş olup; devredilemez nitelikteki yetkilerinin bir kısmı sayılmıştır. TTK m.408 hükmü ile düzenlenen genel kurulun devredilemez görev yetkileri sınırlı olmayıp, TTK’nın diğer maddelerinde ve diğer kanunlar ile belirtilen hallerde de bir takım devredilemez yetkiler düzenlenmiştir.