Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yargılanma İmtiyazları

Trial Exception

Ersan ŞEN


Bu çalışma, Anayasa ve özel kanunları uyarınca kamu görevlileri ve kamu görevlisi sayılan kişilerin görevlerinden doğan suçları işlemeleri halinde tabi tutulacakları özel soruşturma usullerinin ortaya koyulması ve “muafiyet/imtiyaz” olarak nitelendirdiğimiz bu istisnaların hukukun genel ilke ve esasları çerçevesinde tartışılması amacıyla kaleme alınmıştır.

Özel Soruşturma Usulleri, Soruşturma İzni, Yargı Denetimi, Kuvvetler Ayrılığı, Eşitlik, Hak Arama Hürriyeti, Devlet Organları, Kamu Görevlileri, Üniversiteler, Kooperatif, Odalar, Borsalar.

This work constitutes presentation of special investigation procedures that the public officials and people considered as public officials will be subjected to if they commit crimes relating to their duties according to constitution and its special laws and aims to discuss exceptions which we characterize as “Exemption/Privilege” according to general principals and procedures of law.

Special Investigation Procedures, Investigation Procedures, Judicial Control, Separation of Powers, Equality, Right to Remedy, Governmental Bodies, Public Officials, Universities, Cooperatives, Chambers, Stock Markets.

I. Giriş

Kanunlar önünde herkes eşittir. Kişilerin eylemlerinin hukukilik denetimine açık olması “hukuk devleti” ilkesinin gereğidir. Bizce, hiç kimsenin sıfatı veya icra ettiği görev nedeniyle ayrıcalığı veya yargılama bağışıklığı olmamalıdır. Ancak mevzuatımızda, kamu görevlileri ve kamu görevlisi olmamakla birlikte, bazı kişilere yargılanmaya karşı önemli ayrıcalıklar ve hatta dokunulmazlıklar tanınmıştır.

Yargılanma imtiyazlarının özellikle Devletin ve kamu hizmetlerinin sürekliliği amacı doğrultusunda gerekli olduğu savunulabilir. Cumhurbaşkanının, milletvekillerinin ve diplomatik dokunulmazlığı olan kişilerin bu ayrıcalığa sahip olması gerektiği kabul edilebilir. Özellikle, muhalefet partilerine üye milletvekillerinin görevlerini gereği gibi yerine getirebilmeleri için yargı muafiyetiyle korunmaları gerekebilir. Ancak imtiyazların sadece bu kişilerle sınırlı tutulmadığı, son zamanlarda daha da yaygınlaştığı görülmektedir. Ayrıca, farklı sıfata sahip kişiler için ayrı imtiyazlar getirildiği ve bir tip uygulama yapılmadığı da gerçektir.

Uygulamada ortaya çıkan bu farklılıkların denetimi zayıflatıp etkisizleştirebileceğinin, keyfi davranmaya ve yetkilerin kötüye kullanılmasına sebep olabileceğinin, hesap sorulabilirliği ortadan kaldırabileceğinin göz ardı edilmemesi gerekir. Hukuk devletinde tolerans gösterilmemesi gereken bu sorunların yaşanması, aynı usul ve esaslarla yargılamanın benimsenip, bir tip ve ortak ölçü getirilmesi ile önlenebilir.