Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Cumhuriyet Savcısının Statüsünün ve 
Savcılık Teşkilatının Kurumsal Yapısının, 
Savcılık Faaliyetinin Etkinliğine ve Kalitesine Etkisi

How Status of Public Prosecutor and Organizational Structure of Public Prosecutor’s Office Effects the Efficiency and Quality of Prosecutorial Activities

Ekrem ÇETİNTÜRK

Bir hizmetin kalitesi, bu hizmetin sunulduğu kurumsal yapıyla doğrudan bağlantılıdır. Kurumsal yapı verilmek istenen hizmetin amacına ne derece uygunsa, hizmet kalitesi o oranda yüksek olacaktır. Karşılaştırmalı hukukta savcılar, farklı kurumsal yapılar içerisinde hizmet verse de, adalet sistemi içinde son derece önemli görevler ifa etmektedirler. Özellikle hukuk devletinin hayata geçmesi ve temel hakların korunması bakımından savcılık kurumunun sahip olduğu önem, bu kurumun yürütme organı olmak üzere dış etki ve müdahalelerden bağımsız bir yapı içinde tarafsız ve objektif olarak hareket etmesini de zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle ülkemizde savcılık kurumunun etkinleştirilmesi için yapılan ilk öneri, genellikle savcıların yürütme organının etkisinden kurtarılarak bağımsız kılınması olmaktadır. Ancak, gerek savcılık teşkilatı içindeki savcıların kendi aralarındaki ilişkileri gerekse de savcılık teşkilatının yürütmeyle olan ilişkileri dikkate alındığında, savcı bağımsızlığının hâkim bağımsızlığı gibi algılanmasının mümkün olmadığı görülmektedir. Üstelik savcıların bağımsızlık noktasında hâkimle aynı statüde görülmesi ve bu durumun görev yaptığı kurumsal yapıya etkisi, sadece teorik bir tartışma olmayıp, savcılık kurumunun ceza adalet sisteminde kendinden beklenen hayati görevleri yerine getirmesini önemli ölçüde etkilemektedir. Bu bağlamda, kanımızca, ülkemizdeki savcıların statüsü konusundaki algı ve hizmet verdikleri kurumsal yapı, savcılık hizmetlerinin kalitesini olumsuz etkilemektedir. Bu makalede, genel olarak savcılık kurumu ve gelişimi, hukukumuzda savcının statüsü ve savcılığın kurumsal yapısı, karşılaştırmalı hukukta savcıların anayasal statüsü, karşılaştırmalı hukukta savcılık kurumunun kurumsal yapısı konuları ele alındıktan sonra sonuç bölümünde Ülkemizde savcıların statüsü ve hizmet verdikleri kurumsal yapının savcılık hizmetlerinin kalitesini nasıl etkilediği ve bu sorunun çözülmesi için atılması gerekli anayasal ve yasal adımlara yer verilmiştir.

Savcı, Savcının Statüsü, Savcılık Teşkilatı, Hâkim Bağımsızlığı, Savcı Teminatı.

The quality of a service is directly linked to the organizational structure which renders the service. The more the organizational structure is appropriate for the purpose of the service, the higher quality of the service is. Even though, in the context of the comparative law, the prosecutors provide service in various organizational structures, they perform their vital duties through significant functions and powers within the criminal justice system. Especially the importance of the institution of prosecutorship with regard to the rule of law and protection of the fundamental rights requires this institution to act impartially and objectively in a structure independent from the external influences and interventions, particularly the ones from the executive. Therefore the first suggestion for the effectiveness of the prosecutors in Turkey is generally that the prosecutors should be freed from the influence of the executive and thus they should be independent. However, both the relations among the prosecutors in the institution and the relations between the prosecutorship and executive are taken into account, it is observed that it is impossible to consider the independence of the prosecutors as the same as the independence of the judges. Also, not only the fact that the prosecutors are considered as in the same status with the judges with regard to the independence and the effect of this consideration to the organizational structure of the prosecutorship is only a theoretical discussion, but also it makes the prosecutors’ performance of the vital functions within the criminal justice troublesome. In this regard, in our opinion, the perception concerning the status of the prosecutors in Turkey and the organizational structure in which they provide service affect the quality of the services of the prosecutors negatively. This article firstly deals generally with the issues such as the institution of prosecutorship and its development, the status of the prosecutor and organizational structure in Turkish law, constitutional status of the prosecutors with regard to comparative law, organizational structure of prosecutorship with regard to comparative law and then the status of the prosecutors in Turkey and how the organizational structure to which they serve affect the quality of the prosecutorship and also the constitutional and legal steps required to solve this problem in Turkey are discussed.

Prosecutor, Statute of Prosecutor, Organization of Public Prosecutor’s Office, Independence of Judges, Tenure of Prosecutor.

I. GENEL OLARAK SAVCILIK KURUMU VE GELİŞİMİ

Devletin ceza iddiasını yapan resmi makamı, adli teşkilata dahil olan savcılıktır1. Savcı ise savcılık makamını işgale yetkili kılınan kişidir2. Savcı tarafından temsil edilen iddia makamı, işbirliği esasına dayanan ve kolektif olarak yürütülen ceza muhakemesinde üç makamdan birini oluşturmaktadır. İddia faaliyeti savcı tarafından toplum adına yürütülmektedir3.

Savcılığın, kaynağını Fransız hukukundan alan bir müessese olduğu bugün genellikle kabul edilmiş olmasına rağmen, savcılığın ilk örneklerine Roma hukukunda rastlandığı da savunulmaktadır4. Savcılık kurumunun, Avrupa’da hangi sebeplerle ve ne şekilde doğduğu hakkında doktrinde kesin bir bilgi mevcut değildir. Fertlerin kovuşturma yapmasının yeterli görülmemesiyle, devletin değişik birimlerinin başında bulunanlar kendileri veya avukatları vasıtasıyla ceza davası açmışlardır5. Bununla birlikte, savcılık kurumunun doğuşu hakkında iki farklı görüş mevcuttur. Bunlardan ilki, kralların kendi haklarını ve çıkarlarını korumak amacıyla savcılık kurumunu ihdas ettiklerini iddia ederken6; ikincisi, kralların bizzat mahkemeye katılarak adalet dağıtma işinden vazgeçmeleri nedeniyle kendilerini temsil edecek kişileri görevlendirmek zorunluluğundan ortaya çıktığını kabul eder. Ancak her iki görüşün de birleştiği nokta, savcılık kurumunun bir teamül sonucu ortaya çıktığıdır7. İlk zamanlarda kralların menfaatlerini koruyan savcıların zaman içinde yetkileri artmıştır8.

Savcılığın doğuşu (XIX'uncu yüzyıl) kralların otoritelerini kilise ve senyörlere karşı güçlendirmesine rastlar9. Bu dönemde ayrıca kraliyet mahkemeleri de ortaya çıkmış ve senyör ve kilise mahkemelerinin gücü azalmaya başlamıştır. Kraliyet mahkemeleri daha ağır suçlara bakmaya başlamıştır. Savcılık XVI ve XVII'nci yüzyıllarda kurumsal yapısına kavuşmuştur10.