Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Kanunların Bireysel Başvuru Konusu Olmaktan Çıkarılmasının Anayasal Değerlendirilmesi

Hakan Rıza KÜÇÜK

Bu makale kapsamında bireysel başvurunun konusuna yönelik kanundaki düzenlemenin Anayasaya aykırı olup olmadığı değerlendirilecek, kanunların Anayasaya aykırı olması durumunda başvurulacak yargısal yollar ele alınacak ve özellikle seçim barajı tartışmaları ile gündeme gelen kanunların bireysel başvuruya konu edilip edilemeyeceği meselesi uluslararası hukuktaki örnekleri ile anlatılacaktır.

Bireysel Başvuru, Anayasa Mahkemesi, Seçim Barajı, Yasama İşlemleri

In this Article, it will be assessed whether the provision in the law regarding the subject of individual applications is against the Constitution, the legal steps to be taken will be disccussed in case the laws are against the Constitution and particularly the issue of election threshold discussions whether they can be subject to the individual application of the laws on the agenda will be discussed through examples in international case law.

Individual Application, Constitutional Court, Election Threshold, Legislative Acts

GİRİŞ

Bireylerin, kamu gücünün eylemlerinden kaynaklanan temel hak ve hürriyetlerinin ihlallerine karşı Anayasa Mahkemesi’ne başvurabileceği bir yol olarak düzenlenen bireysel başvuru, 7 Mayıs 2010 tarihinde TBMM tarafından kabul edilip, 13 Mayıs 2010 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanmış ve 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan halkoylaması neticesinde yürürlüğe girmiş olan Anayasa Değişikliği Hakkında 5982 sayılı Kanun ile Türk hukuk sistemi içindeki yerini almıştır. Bireysel başvuru hakkı, iptal davası ve itiraz yolu gibi Anayasa yargısı içinde yer alan üçüncü bir anayasal denetim yoludur.1 Bireysel başvurunun temel amacı, bireylerin anayasada güvence altına alınmış olan temel hak ve hürriyetlerinin korunmasını sağlamaktır.2 1982 Anayasasının 148. maddesine göre, herkes temel hak ve hürriyetleri kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla, bireysel başvuru yoluna gidebilecektir. Ancak bireysel başvurunun komisyonda kabul edilebilmesi için Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun (AMKYUHK)3 ve Anayasa Mahkemesinin İçtüzüğü4 ne göre kabul edilebilirlik şartlarının sağlanmış olması gerekmektedir. Kabul edilebilirlik şartları, Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuruyu esastan inceleyip karar verebilmesi için gerekli olan şartlardır. Bu şartlar; zaman bakımından yetki şartı, yer bakımından yetki şartı, kamu gücü tarafından ihlal edilmiş olması şartı, kişiye ilişkin şartlar, başvurucunun hukuki yararının bulunması, iç hukuk yollarının tüketilmiş olması ve konuya ilişkin şartlardır. Konuya ilişkin şartlar kapsamında, başvurucunun temel hak ihlali iddiasında hangi işlem veya eylemin ihlal edici olduğu incelenir. Anayasa’nın 148. maddesinin 3. fıkrasının 1. cümlesi, temel hak ve özgürlüklerin “kamu gücü” tarafından ihlal edilmesi iddiasından bahsederken, AMKYUHK’nın 45. maddesinin 3. fıkrasında “Yasama işlemleri ile düzenleyici idari işlemler aleyhine doğrudan bireysel başvuru yapılamayacağı gibi Anayasa Mahkemesi kararları ile Anayasanın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemler de bireysel başvurunun konusu olamaz.” şeklinde bir hüküm yer almaktadır. Bu makalede, anılan hükümde yasama işlemlerinin bireysel başvuru konusu olmaktan çıkarılması Anayasa’nın ilgili maddeleri ışığında değerlendirilip anayasa-kanun arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine yönelik alternatif çözüm yolları ele alınacaktır.

A. 1982 ANAYASASI M. 148 İLE AMKYUHK M. 45’İN DEĞERLENDİRİLMESİ

1982 Anayasası’nın Anayasa Mahkemesi’nin görev ve yetkilerinin düzenlendiği 148. maddesinin 3. fıkrası ‘‘Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.’’ şeklindedir. Aynı maddenin 5. fıkrasında ise ‘‘Bireysel başvuruya ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.’’ denilmektedir.

Bu bağlamda 2011’de kabul edilen 6216 sayılı Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun5 dördüncü bölümünde bireysel başvuruya ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir. Söz konusu kanunun 45. maddesinin 3. fıkrası ise yasama işlemleri ile düzenleyici idari işlemler aleyhine doğrudan bireysel başvuru yapılamayacağını belirtmektedir.