Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

6361 Sayılı Kanun ile Bütünleyici Parça ve Eklentinin Finansal Kiralama Sözleşmesine Konu Olması

Hasan Fehmi ERDOĞMUŞ

6361 sayılı Kanun ile getirilen yeniliklerden biri, bütünleyici parça ve eklenti niteliği taşıyan parçaların asli niteliğini korumak koşuluyla finansal kiralama sözleşmesinin konusunu oluşturabileceği hükmüdür. Bu şekilde bütünleyici parça veya eklenti vasfı taşıyan malların da finansal kiralama sözleşmesine konu olmasına açıkça imkân tanınmış olmaktadır. Bu hüküm özellikle yolcu ve yük taşıma faaliyetinde bulunan havayolu şirketlerinin hava aracı motorlarının, aksamlarının ve parçalarının bu yolla temini açısından önemlidir. Bu nedenle, bu çalışma kapsamında bütünleyici parça ve eklentinin finansal kiralama sözleşmesine konu olması ele alınmıştır.

Bütünleyici Parça, Eklenti, Finansal Kiralama Sözleşmesi, Asli Niteliğini Koruma

An essential provision that introduced with Financial Leasing, Factoring And Financing Companies Law Nr. 6361 is that all kind of good preserving its essential nature may be subject to a financial leasing contract, regardless of its integral parts or attachment qualifications. With this provision, the code clearly allows such goods to be subject to a financial leasing contract. This provision is important for companies performing passenger and freight carrying activities to lease aircrafts, motors as well as components and parts. This study, therefore, analyzes integral parts or attachment to be solely subject to a financial leasing contract.

Integral Parts, Attachment, Financial Leasing Contract, Preserving Essential Nature

I. Genel Olarak

Türkiye’de son yıllarda yapılan kanunlaştırma faaliyetleri neticesinde 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu (FKK) yürürlükten kaldırılarak, yerine 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu (FFFK) getirilmiştir1. Bu değişiklik ticari hayatın ve finans sektörünün ihtiyaçlarının bugünün koşullarına uyarlanmasının bir neticesi olarak gerçekleşmiştir2.

Finansal kiralama sözleşmesi ilk olarak Amerika Birleşik Devletlerinde öncelikle taşınmazlarda ortaya çıkmıştır. Avrupa’da ise finansal kiralama sözleşmesi, 1950’li yılların sonu ile 1960’lı yılların başlarında gelişmeye başlamış ve özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerde yatırım alanlarında yüksek bir oranda görülmüştür3. Avrupa’da bu gelişmeler yaşanırken ülkemiz, bu gelişmelerin dışında kalmış, ülkemize finansal kiralama ilk kez 1983 yılında girebilmiştir4. Daha sonra 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu 28 Haziran 1985 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanmış ve yürürlüğe girmiştir5. 13 Aralık 2012 tarihinde yayınlanan 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile FKK yürürlükten kaldırılmış ve FFFK ile finansal kiralamaya ilişkin önemli değişiklikler getirilmiştir6. Bu kanun yalnız finansal kiralama sözleşmesinin usul ve esaslarını düzenlemekle kalmamış ayrıca faktoring ve finansman sözleşmelerine ilişkin usul ve esasları da düzenlemiştir. Yine aynı kanun çerçevesinde finansal kuruluş olarak faaliyet gösteren finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin kuruluş ve çalışma esasları da bu kanun ile düzenlenmiştir.

Getirilen yeniliklerden biri sözleşmenin konusunu oluşturacak mallara ilişkindir. Finansal kiralama sözleşmelerinin konusu olacak mallar taşınır ve taşınmaz mallar olabilir7. Ancak FKK’da, kiralamaya konu olabilecek varlıklar açık bir şekilde belirtilmemiştir. Bununla birlikte, Kanun’un 5. maddesinde, taşınır ve taşınmaz malların finansal kiralama sözleşmesine konu olacağı kararlaştırılmıştır. Fikri ve sınai hakların sözleşmeye konu olamayacağı kararlaştırılmış, ancak bilgisayar yazılımların çoğaltılmış nüshalarından bahsedilmemişti8. FFFK. aynı hükme yer vermiş ancak bilgisayar yazılımların çoğaltılmış nüshalarının fikri ve sınai haklardan hariç olduğunu açıkça düzenlemiştir9. Bu madde ile ilgili asıl yenilik, bütünleyici parça ve eklenti niteliği taşıyan parçalara ilişkindir. Asli niteliğini koruyan her malın finansal kiralama sözleşmesinin konusunu oluşturabileceği kabul edilmiştir. Bu şekilde bütünleyici parça veya eklenti vasfı taşıyan malların da finansal kiralama sözleşmesine konu olmasına açıkça imkân tanınmış olmaktadır. Bu hüküm özellikle yolcu ve yük taşıma faaliyetinde bulunan havayolu şirketlerinin hava aracı motorlarının ve aksamlarının ve gemilerin aksam ve parçalarının bu yolla temini açısından önemlidir.