Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Usul Ekonomisi İlkesinin
 Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndaki 
Yansımaları

Murat Serhat SARISÖZEN

Usul ekonomisi, medeni usul hukukuna hakim olan ana ilkelerden biridir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu, usul ekonomisi ile ilgili olarak birçok madde içerir. Bu prensibin uygulaması basit, zaman ve maliyet açısından etkili bir yargılama süreci sağlar.

Usul Ekonomisi, Basitlik, Hızlılık, Ucuzluk.

Judicial economy is one of the main principles of Civil Procedure Law. Civil Procedure Code includes many rules related to judicial economy. Application of this principle provides simple, time-and cost-effective judgement process.

Judicial Economy, Simplicity, Rapidity, Cheapness.

GİRİŞ

Taraflar arasında uyuşmazlık çıktığında ve bu uyuşmazlık mahkemeler dışında çözülemediğinde hakların korunması için uygulanması gerekli kuralların nasıl işletileceğini tayin eden1, sübjektif hakların korunması ve gerçekleşmesini sağlayan2 usul hukuku, taraflar arasındaki hukuki belirsizliği ortadan kaldırarak bozulmuş olan hukuki barışı ve istikrarı yeniden kurmaya3 çalışırken bunu birtakım ilkeler vasıtasıyla yapar.

Bu ilkeler, o ülkenin usul hukuku sisteminin ana karakterinin oluşmasına ve belirlenmesine de yardımcı olur. Bu ilkeler vasıtasıyla hukuk düzeninin usul hukukuna uyuşmazlığın çözümünde ne görev verdiği ya da usul hukuku sistemini nasıl şekillendirdiği belirlenecek, ilkeler bir nevi yol haritası olacaktır.

Medeni usul hukukuna hâkim olan ilkeler, gerek kamu düzenini gerekse de taraf menfaatini sağlamaya yönelik olan ilkelerdir. Bu ilkeleri incelerken medeni usul hukukunun özel hukuk alanına mı yoksa kamu hukuku alanına mı ait olduğu yönündeki soru iyice önem kazanır. Gerçekten de medeni usul hukukunun karma karakteri bu ilkelerde de görülebilecektir. Zira bir taraftan “tasarruf4”, “taleple bağlılık5”, “taraflarca getirilme6” ilkelerinde tarafların hâkimiyeti had safhadayken; “kendiliğinden araştırma ilkesi7” ile önemli istisnalar da getirilmiştir. Yani kanun koyucu taraflar arasındaki özel hukuktan kaynaklanan uyuşmazlıklarda hak sahibi olan tarafın talepte bulunması ve buna ilişkin tüm vakıaları yine tarafın getirmesini isterken; diğer taraftan kamu düzeni kaygısıyla bu ilkeden yer yer ayrılmıştır.