Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 
“Altınay/ Türkiye’’ Kararı

“Altinay/Turkey” Case of 
European Court of Human Rights

Selim MİSAFİR

Bu çalışmada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin “Altınay/Türkiye” kararı incelenmiştir. Bu karar, ülkemiz yüksek öğretim sistemi gündemini uzun süre meşgul eden katsayı uygulaması sebebiyle ortaya çıkan bir mağduriyete ilişkindir. Bu bağlamda, ilk olarak davaya konu olan olaylar açıklanmış, daha sonra Mahkeme’nin kararına yer verilmiş ve son olarak bu kararın hukuki mahiyeti saptanarak genel bir değerlendirmesi yapılmıştır.

Katsayı Adaletsizliği, Eğitim Hakkı, Ayrımcılık Yasağı.

In this study, the European Court of Human Rights’ “Altınay / Turkey” case has been examined. This decision is related with a coefficient implementation victimization which is occupying long period of time for the agenda of our country’s higher education system. In this context, firstly, the events according to the case are stated. Secondly, the decision of the Court has been given and finally, the evaluation of the decision is made by determining the legal nature of it.

The İnjustice of Coefficient, The Right to Education, Discrimination.

GİRİŞ

Ülkemizde uzunca bir dönem hayli şiddetli tartışmalara konu olan ve üniversite çağındaki meslek lisesi mezunu birçok gencin mağdur olmasına yol açan alan dışı tercih halinde aleyhte katsayı uygulaması, 30 Kasım 2011 tarihinde Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından alınan bir kararla fiilen kaldırıldı.1 4 Kasım 1981 tarih ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Yükseköğretime Giriş” başlıklı 45. maddesinin a bendi 3. fıkrasında, “Bir mesleğe yönelik programlar uygulayan liselerin mezunları, Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenecek aynı alanda bir yükseköğretim kurumuna girerken, başarı notları ayrıca tespit edilecek bir katsayı ile çarpılmak suretiyle değerlendirilerek giriş sınavı puanlarına eklenir.” hükmü yer alıyordu. Bu kanun hükmüne istinaden getirilen katsayı uygulamaları, farklı siyasi ve ideolojik rüzgarların etkisi ile defalarca değişikliğe tabi tutulmuş ve beraberinde çok ciddi hak ihlallerine çanak tutarak, bireylerin hayatını adeta yazboz tahtasına çevirmiştir. Yaklaşık 2,5 milyon meslek lisesi çıkışlı öğrencinin, katsayı adaletsizliği nedeniyle mağdur olduğu ifade edilmektedir.2 Sonraki süreçte, komuoyunda 4+4+4 yasası olarak bilinen düzenleme3 ile, aleyhte katsayı uygulaması tamamen kaldırılmıştır.4 Günümüzde ise, alan uygulamalarının değişmesi ve üniversiteye girişte alan dışı tercihin mümkün hale getirilmesi ile sorunun kökten çözümüne yönelik esaslı bir karar alınmıştır. Böylece, özellikle meslek lisesi mezunlarının kendi alanlarıyla ilgili fakülteleri tercihinde ek puan uygulamasının devam ettiği gerçeği göz önünde tutulduğunda, Türkiye’de mesleki eğitimin teşvikine yönelik önemli bir ilerleme kaydedildiği söylenebilir. Bu çalışmanın amacı, yukarıda vurgulanan düzenlemelerden kaynaklanan hak ihlalleri ve buna ilişkin hukuki sürece, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin “Altınay/Türkiye”5 Kararı’ndan yola çıkarak değinmektir. İlk olarak bu karara konu olan olaylar, daha sonra mahkemenin kararı ile karara ulaşırken göndermede bulunduğu iç hukuk ve uluslararası hukuk normları belirtilecek ve nihayetinde kararın değerlendirilmesi yapılarak çalışma sonlandırılacaktır.

1. OLAYLAR

1981 doğumlu Bekir Güven Altınay, Antalya’da ikamet etmektedir. 1995 yılında iletişim meslek lisesinde eğitim görmeye başlamıştır. Altınay’ın hedefi, liseden mezun olduktan sonra iletişim bilimleri fakültesinde eğitim almak ve gazeteci olmaktır. O dönemde, meslek liselerinden mezun olanlar düz liselerden mezun olanlarla aynı sınava tabi tutularak, üniversitelerin iletişim bilimleri fakülteleri bünyesinde dört yıllık lisans programlarına yönelebilmektedir. İletişim bilimleri fakültesine öğrenci kabul edilirken, Öğrenci Seçme Sınavı’nda (ÖSS) alınan puanın %79’u ve lise not ortalamasının %21’inin toplanmasıyla elde edilen sonuç esas alınmaktadır. Bu fakültelerden mezun olan öğrenciler, genel itibariyle medya dünyasında önemli mevkilere gelmektedir. Altınay, meslek lisesinde son sınıf öğrencisiyken, YÖK, 30 Temmuz 1998 tarihinde, üniversiteye giriş kuralları ve ÖSS usullerinde değişiklik getiren, 2547 sayılı Kanun’a dayalı bir genelge yayımlayarak yeni bir sistem oluşturmuştur.6

Altınay, sınav sonuç hesabında yer alan ağırlıklı not ortalaması katsayısı uygulamasının, düz lise mezunlarını, iletişim meslek lisesi mezunlarına kıyasen daha olumlu etkilediğini düşünmektedir. Altınay’a göre, bu yeni öğrenci seçme sistemi, iletişim meslek lisesi mezunlarını Meslek Yüksek Okulu bünyesinde iki yıllık teknik eğitim amaçlı programlara yönlendirmektedir ki, Meslek Yüksek Okulu mezunları genellikle medya dünyası içinde iyi mevkilere gelememektedir. Bu yüzden, düz lise diploması almak ve uzaktan açık öğretim lisesi müfredatını takip etmek amacıyla kayıtlı olduğu meslek lisesinden ayrılmak için izin talebinde bulunmuştur. Mevzuatın meslek lisesi veya teknik lisede öğrenim gören öğrencilerinin düz liseye geçmesine izin vermemesi sebebiyle, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından bu talep reddedilmiştir. Altınay, 6 Haziran 1999 tarihinde yüksek öğrenime giriş sınavına katılmış, 6 Eylül 1999 tarihinde açıklanan sınav sonucuna göre iletişim bilimleri fakültesine girmeye hak kazanamamıştır. Sonrasında, lise not ortalamasına 0.2 puanlık katsayı uygulanmaması ve dolayısıyla yeni sistem tarafından getirilen değişikliklerin göz önünde tutulmaması halinde, sınavda aldığı puanın istediği iletişim fakültesine kayıt yaptırması için yeterli olduğunu hesaplamıştır. Bunun üzerine, 20 Eylül 1999 tarihinde, Danıştay’a itirazda bulunmuştur. İtirazında daha çok, farklı diploma sahipleri arasındaki eşitlik savından yola çıkmış ve lise son sınıftayken geçiş dönemi veya önceki dönemleri kapsayan hükümlerin yer almadığı sistemde yapılan iyileştirmeyle getirilen değişikliklerin önceden kestirilemeyecek nitelikte olduğuna dikkat çekmiştir.