Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Devletin Şiddet Kullanma Tekelinin
 Yargılama Faaliyeti Açısından Görünümü

Peter Philipp GERMELMANN

I. Giriş

Hukuk devleti ilkesinin temel unsurlarından biri, her insanın bir takım haklara sahip olduğudur.

Bu haklar nereden geliyor, hangi içeriğe, niteliğe ve etki alanına sahipler sorularına verilen cevaplar ise devletten devlete, toplumdan topluma ve dahası insandan insana değişmektedir. Ancak, bugünkü “insan resminin” – hangi siyasi, kültürel ve sosyal çerçeveye geçirilmiş olursa olsun – temelini oluşturan tartışılmaz gerçek, insanın devredilemez haklara sahip olan bir varlık olduğu ve bu haklarını savunabilmek adına diğer insanlara, kurumlara ve özellikle de devlete karşı koyabileceğidir. İnsanın gerçek bir hukuk süjesi olarak anlaşılması olan bu gerçek, çalışma arkadaşım Çiğdem Hanım’ın birazdan bahsedeceği gibi, özellikle her insanın bir onura sahip olduğu düşüncesinden türemiştir ki, bu onur insana özne statüsünü vererek, onu haklardan yoksun bir nesneden farklılaştırmaktadır.

Ancak insan, sahip olduğu hakların uygulanmasını sağlayamadığı takdirde, bu hakların değeri ne olacaktır? Kendisine devredilemez temel hak ve özgürlükler tanınmış olsa dahi, bunları bir uyuşmazlıkta ileri süremediği takdirde, ona yardım edecek olan nedir? Bu durumda, insan onuru ve bireyin hukuki öznelliği tasarımları hayali ve boşuna mı olacaktır?