Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İkta’dan Tımar’a: Bir Orta Zaman
 Hukuki Müessesesine Medhal

From Ikta’ to the Timar: an Introduction to a Mediaval Time Legal Institution

Muhammet ZEYBEK

Tımar sistemi orta zaman İslam ve Türk- İslam devletlerinde uygulanmış önemli hukuki müesseselerden biridir. Büyük Selçuklu devrine kadar ikta’ adıyla uygulanan sistem, Büyük Selçuklu veziri Nizamülmülk tarafından önemli değişikliklere uğratılmış ve tımar adı altında uygulanmaya devam edilmiştir. Kendisine tımar verilen şahısların, bu arazide yaşayan halktan topladığı vergilerle atlı asker beslemesi ve savaş zamanında orduya sipahi denilen bu askerlerle katılması temeline dayanan sistem orta zaman devletlerinin mali olarak devamını sağlayan hukuki bir müessese olmuştur.

İkta’, Tımar, Siyasetname.

The Tımar system is one of the important legal institution which was applied in the mediaval Islam and Turk- Islam States. The system, which was applicated until the Great Selcuk time under the name of ikta’, was changed by Nizamulmulk and being continued to applicate under the name of tımar. The system became an establishment that made the mediaval states financially stable based on a basis that the ones whom were given tımar to themselves, take taxes from the people live in the tımar region, feed soldiers with horses and join the army with this soldiers with horses which called sipahi.

İkta’, Tımar, Siyasetname.

GİRİŞ

Tımar müessesesi orta zamanda hüküm süren birçok İslam ve Türk- İslam devletinde kabul görmüş ve uygulanmış bir sistemdir. Ancak bahsedilen bu orta zaman devletlerinde, bugünkü bilinen anlamıyla tımar müessesesi sürekli olarak uygulanmamıştır. Büyük Selçuklu İmparatorluğu dönemine kadar orta zaman İslam ve Türk- İslam Devletlerinde ikta’ denilen müessese yaygındı. İkta’ müessesesi bilinen anlamıyla tımar müessesesinden birçok yönüyle farklıdır ancak Osmanlı İmparatorluğu’nun ekonomik ve askeri hayatına damgasını vurmuş tımar sisteminin kökeni olması bakımından dolayı oldukça büyük bir önemi haizdir.

Para darlığı orta zaman devletlerinin temel sorunlarından biriydi. Altın ve daha da önemli olan gümüş, ekonomik sistemin temeliydi. Bu ekonomik birimlerin kıtlığı karşısında devlet, büyük çaplı girişimler, özellikle de beslediği büyük bir ordu için para bulmakta zorlanırdı. Öte yandan, aynı nedenlerden ötürü, köylülerde en önemli vergi olan tahıl öşrünü nakit olarak ödeyemedikleri için, ayni olarak öderlerdi. Orta zaman devleti ise ayni olarak toplanan vergiyi paraya çevirme olanaklarından yoksundu. Bu nedenle bu gelir kaynaklarını mültezimlere satardı. Böylece devlet gelir kaydeder, ordunun maaşlarını ödeyebilmek için gereken parayı toplayamazdı. Bu nedenle, devletin tarım gelirlerini askerlere geçim kaynağı olarak tahsis etmesi, orta zaman İslam devletlerinin en eski geleneklerinden biri haline gelmiş, askerlerin maaş yerine doğrudan doğruya bu gelirleri köyde oturup toplaması gerekmiştir. Başlıca gelirleri askerlere maaş olarak bırakılan bu toprak birimleri, Bizans’ta pronia, İslam devletlerinde ise ikta’ diye bilinirdi1. Ancak İslam devletlerinde ikta’ diye bilinen bu müessese Büyük Selçuklu İmparatorluğu dönemine kadar az önce bahsedilen şeklini almamıştır. Bu döneme kadar ikta’ müessesesi daha çok padişaha ya da sultana ait toprakların belirli kişilere karşılıksız olarak verilmesi şeklinde idi. Ancak Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun büyük veziri Nizamülmülk tarafından, ikta’ sistemi bugünkü anlamıyla bilinen tımar sistemine dönüştürülmüştür.

Biz de bu çalışmamızda öncelikle orta zaman İslam devletlerinde uygulanan şekliyle ikta’ sistemini kısaca tanıttıktan sonra, asıl konu olan ikta’ müessesesinin tımar müessesesine dönüşümünü inceleyeceğiz. Bunu yaparken öncelikle tımar sisteminin, batılı müsteşriklerin iddia ettiğinin aksine, Bizans’tan alınmadığını aksine ikta’ müessesesinin bir devamı olduğunu belirteceğiz. Ayrıca Nizamülmülk’ün büyük eseri Siyasetname’yi çalışmamızın temeline alarak bu eserde ikta’ müessesesinin Nizamülmülk tarafından nasıl değerlendirildiğini ve hangi değişikliklere uğratıldığını inceleyeceğiz. Son olarak da Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş devrinde tımar sistemin nasıl uygulandığını göstererek çalışmamıza son vereceğiz.