Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İçtihatları Işığında İşkence ve Kötü Muamele Yasağının Türkiye’deki Yansımaları

In Light of the European Court of Human Rights Decisions Reflections of Ban of Torture and Ill - Treatment in Turkey

Murat Buğra TAHTALI

Bu çalışmada, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 3. maddesinde yer alan işkence kavramından ne anlaşılması gerektiği incelenecektir. Bu incelenirken, bu konuda mahkemenin gerek ülkemiz hakkında gerekse diğer ülkeler hakkında verdiği içtihat niteliğindeki kararlara yer verilecektir. Nihayet, verilen bu ihlal kararları karşısında mevzuatımızda ne gibi gelişmeler olduğu ele alınacaktır.

İşkence, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Türkiye, Örnek Davalar, İnsan Hakları Hukuku, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin İşkence Konusundaki Kriterleri, İşkence, İnsanlık Dışı Muamele ve Onur Kırıcı Davranış Kavramları Arasındaki Farklılıklar.

In this study, 3 the European Convention on Human Rights I examined the concept of torture contained in Article should be understood. These are examined in this respect the court's jurisprudence on the nature of both decisions about our country and other countries will be included. Finally, given that these developments will be discussed what kind of violation of legislation in the face of decisions.

Torture, The European Court of Human Rights, The European Convection on Human Rights, Turkey, Example Cases, Human Right Law, The European Courts of Human Rights’ Criteria For Torture, Differences Between Concept of Torture, Inhuman Treatment and Degrading Behavior.

GİRİŞ

Henüz 100. yılını doldurmamış genç Türkiye Cumhuriyeti’nin, modern demokrasi ile tanışıklığı diğer ülkelerden çok daha kısa bir geçmişe dayanmaktadır. Bu durum da, insan hakları konusunda neden hala istediğimiz noktada olamadığımızı açıklamaktadır. Ancak ne olursa olsun, 1982 Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının1 değişmez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez 2. maddesinde “insan haklarına saygılı” olduğu belirtilen bir devletin de bu gerçekliğin tüm öğeleriyle hayata geçirilmesini sağlama yükümlüğü vardır.

Anayasa’nın 15. maddesinde sayılan sert çekirdek alandaki haklardan biri olarak ve ayrıca 17. maddede pekiştirilerek tanımlanıp güvenceye alınan “maddi manevi varlığın ve vücut bütünlüğünün korunması”nın uzantısı olan işkence yasağı konusunda, devletin üstüne düşen bu yükümlülüğü sağlamakta eksik kaldığı, altında imzamız bulunan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve sağladığı denetim mekanizması ile bu sözleşmeyi diğerlerinden farklı kılan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) beraber değerlendirildiğinde ortaya çıkmaktadır. Nitekim devletimiz, AİHM tarafından AİHS’nin 3. maddesiyle koruma altına alınmış olan işkence yasağına aykırı davrandığı gerekçesiyle, kerelerce tazminata mahkum edilmiştir.

İşte son yıllarda gerek yasal düzenlemeler, gerekse kolluk kuvvetlerinin meslek içi eğitimleri sayesinde bu mahkûmiyetlerin sayısında gözle görülür bir azalma yaşanmıştır. Gelinen bu noktada, devletimize düşen, eskiye dönmek veya duraksamak değil, insan hakları konusundaki hassasiyetleri daha da ileri noktalara ulaştırmaktır. Bunun için ise, hem AİHM kararları iyi okunmalı hem de gerekli yasal değişiklikler yapılmalıdır. Elinizde tuttuğunuz çalışma işte bu konuda neler yapıldığını ve daha neler yapılabileceğini irdelemektedir. Bu çerçevede çalışmamız iki ana bölümden oluşmaktadır: