Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

5947 Sayılı Tam Gün Yasası ve Yüksek Yargı Kararları Kapsamında Sağlık Personelinin Serbest Çalışma Hakkı

E. Sevi Bozoğlu FIRAT

I. Giriş

30 Ocak 2010 tarihli ve 27478 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 21 Ocak 2010 tarihinde yürürlüğe giren 5947 sayılı “Üniversite Ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” (“Tam Gün Yasası”) üniversite öğretim elemanları ve kamu sağlık personelinin tam gün çalışması esasını getirmiş ve serbest meslek icrasına ilişkin kısıtlamalar öngörmüştür.

Esasen sağlık personelinin tam gün çalışması hakkındaki ilk düzenleme 9 Temmuz 1978 tarihli 16341 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 2162 sayılı “Sağlık Personelinin Tam Süre Çalışma Esaslarına Dair Kanun”dur. Bu kanun tüm genel ve katma bütçeli kurumlarda çalışanlar da dâhil olmak üzere, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun (“DMK”) 36. maddesine tabi olarak çalışan tüm sağlık personelini kapsamaktadır.1 Bu kanununun 7. maddesi ile Kanun’a tabi olan personelin hariçte serbest olarak sanat ve mesleklerini icra edemeyecekleri, resmi ya da özel herhangi bir müessesede maaşlı veya sözleşmeli olarak mesleki görev alamayacakları ve ilgili mevzuatta belirtilenden fazla ve başka mesleki gelir elde edemeyecekleri düzenlemiştir.

Bu kanun oldukça kısa bir süre yürürlükte kalabilmiş ve 31 Aralık 1980 tarihli ve 17207 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak Yürürlüğe giren 2368 sayılı Sağlık Personelinin Tazminat ve Çalışma Esaslarına Dair Kanun (“2368 Sayılı Kanun”) ile yürürlükten kaldırılmıştır. Böylece 2162 sayılı Sağlık Personelinin Tam Süre Çalışma Esaslarına Dair Kanun’a tabi personel, 2368 sayılı Kanun’dan aldıkları hakka dayanarak mesleklerini mesai saatleri dışında serbestçe icra edebilme hakkına sahip olmuştur. Başlangıçta üniversite mensubu olan hekimler de bu kanun kapsamında mesai saatleri dışında serbest olarak çalışma imkânına sahip iken, 1981 yılında 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu’nun (“YÖK Kanunu”) yürürlüğe girmesi ile beraber, bu kanun kapsamında “devamlı statü”de çalıştıkları süre içinde mesai saatleri dışında serbest çalışma imkânları kalmamıştır.2