Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na Göre İstinaf

Yasemin F. SAYGILAR

I. GİRİŞ

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK)1 ile yeniden düzenlenen, ancak uygulaması bir süre için ertelenen istinaf2 kanun yolu, ilk kez 1879 tarihli Usul-ü Muhakemat-ı Cezaiye Kanun-ı Muvakkat ile hukukumuza girmiştir3. İstinaf mahkemeleri, 45 yıl sonra günün koşulları ve hakim yetersizliği nedeniyle 24 Nisan 1924 tarihli ve 469 sayılı Kanun gereğince Şeriye Mahkemeleri ile birlikte kaldırılmıştır4. İstinaf mahkemelerinin kaldırılmasından hemen sonra tekrar kurulmasının gerekip gerekmeyeceği Türk hukukunda yeniden tartışılmaya başlanmış, 1932 yılından itibaren bu yönde çeşitli yasa tasarıları hazırlanmıştır. Bunlardan özellikle 1952, 1963, 1977 ve 1978 tasarıları sayılabilir.

İstinaf, ceza adalet sistemimize 1 Haziran 2005 tarihinde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile ikinci defa girmiş, ancak yürürlük süresi 5235 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi ile 2 yıl ertelenmiştir5. Ne var ki bazı alt yapı eksiklikleri gerekçe gösterilerek istinaf uygulamasına henüz başlanılamamıştır. Söz konusu eksiklikler giderilerek bölge adliye mahkemelerinin kuruluşu tamamlandıktan sonra, istinaf incelemesi İstanbul, Bursa, İzmir, Ankara, Konya, Samsun, Adana, Erzurum ve Diyarbakır’da kurulan bölge adliye mahkemelerinin ceza daireleri tarafından yapılacaktır6. Bu tarihe kadar ise, ilk derece mahkemelerinin son kararlarına karşı, temyiz kanun yoluna başvurulabilecektir.

Denetim muhakemesi yoluna gidebilmek için, bu yola gidilmesinin yasayla öngörülmüş olması gerekir. Her ne kadar Anayasa’da belirtilmemiş olsa da uluslararası sözleşmeler çerçevesinde, CMK, içtihat birliğinin sağlanması ve hukukun gelişmesi amacıyla, ilk derece mahkemesi kararlarının denetlenmesine ve iki dereceli bir yargılama sisteminin oluşturulmasına olanak tanımıştır. Nitekim Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi7 m.14/5 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi8’ne ek 7 no.lu Protokol m.2 bu hususta bir güvence içermektedir9.