Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Hukukunda İletişimin Önleme Amaçlı Olarak Denetlenmesi

Preventional Control of Communication in Turkish law

Temel hak ve hürriyetler, insanlık için vazgeçilmez niteliktedir. Kişilerin en temel hak ve hürriyetlerinden birisi de “haberleşme hürriyeti”dir. Türk Hukukunda bu hak, Anayasa ve AİHS tarafından koruma altına alınmıştır. Bu hakka ilişkin her türlü müdahale, ancak kanunla yapılmalı ve bu hakların özüne dokunmamalıdır. Kanunla yapılmayan ve sınırları belirlenmeyen her türlü düzenleme, temel hak ve hürriyetlerin ihlali niteliğindedir.

Temel Hak ve Hürriyetler, Haberleşme Hürriyeti, İletişimin Denetlenmesi, Telekomünikasyon, Telefon Dinlemesi.

Fundamental Rights and Liberties are indispensable for humanity. One of fundamental rights and liberties of people is “freedom of communication”. This right was put under protection by Constitution and ECHR in Turkish Law. All kinds of intervention related with this right, should be done just by law and it should not touch the essence of those rights. Each regulations without laws and unboarded are violation of fundamental rights and liberties.

Fundamental Rights and Liberties, Freedom of Communication, Control of Communicaton, Telecomuniaction, Wiretapping.

1. GENEL OLARAK

Demokratik toplumlarda temel hak ve hürriyetler; anayasalar, kanunlar ve uluslararası andlaşmalar ile güvence altına alınır. Çeşitli uluslararası andlaşmalarda ve hukuksal kaidelerce belirtilen temel hak ve hürriyetler, ülkemizde 1982 Anayasası ile koruma altına alınmıştır. Temel hak ve hürriyetler, 1982 Anayasası’nın 12. ile 74. maddeleri arasında düzenleme alanı bulmuştur. Temel hak ve hürriyetlerin korunmasına ilişkin olarak, 1982 Anayasası’nın yanında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi de hukukumuz bakımından önem arzetmektedir.

Kişilerin temel hak ve hürriyetlerinden birisi olan haberleşme hürriyeti, Anayasa’nın 22. maddesi1 ile korunmuştur. Keza, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesi de haberleşme hürriyetinin korunmasına ilişkin bir hüküm içermektedir2. Bilindiği üzere 1982 Anayasası’nın 90. maddesi gereği, usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Hatta aynı maddenin 5. fıkrasındaki “usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve hürriyetlere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.” hükmü gereğince Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, temel hak ve hürriyetlere ilişkin konularda kanun hükümlerinden daha üstün durumdadır. Dolayısıyla temel hak ve hürriyetlerin korunmasına özen gösterildiği sonucuna ulaşılabilir. Ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin son zamanlarda demokratik toplumların; örgütlü suçlar, casusluk ve terörizm tehdidi ile karşı karşıya kaldığını ve bunları önlemek için iletişimin denetlenebileceğini ve haberleşme özgürlüğünün kısıtlanabileceğini kabul ettiğini de söylememiz gerekmektedir3.

Çalışmamızda, suçun önlenmesi amacıyla kolluk kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından yapılan iletişimin denetlenmesine ilişkin sınırlara değinilecek, hukuksal açıdan eksiklikler ifade edilecek ve mevzuattaki 2559, 2803 ve 2937 sayılı yasalar ve ilgili yönetmeliklerle yapılan düzenlemeler incelenecektir.