Konuşma Metinleri

Açılış Konuşması

• Prof. Dr. Muhammed Şahin

Değerli katılımcılarımızı Üniversitemizde, aramızda görmekten dolayı çok mutlu olduğumuzu ifade etmek isterim. Tekrar hoş geldiniz Üniversitemize.

Ben hukukçuların etkinliklerine hep katılıyorum ama gördüğüm kadarıyla ağırlıkla sadece hukukçular katılıyor bu toplantılara, hukukçular dışında fazla katılım olmaması dikkatimi çekiyor. Yani İstanbul gibi bir yerde, hem de Maslak’ta yapılan bu önemli toplantıya katkı sunan, bu kadar değerli hukukçuyu herkes dinlemek isterdi. Bundan sonrası için belki daha geniş bir duyuru yapılırsa eminim dışarıdan da farklı sektörlerden ve farklı alanlardan gelenler olacaktır.

Türkiye’de ve dünyada çok önemli şeyler oluyor, bizim de tabii ki Cumhuriyetimizin 100. yılı, toplantının başlığını da 100. yıl koydunuz. Üniversitemizin de geçen hafta boyunca Cumhuriyetin 100. yılı adına bazı etkinlikleri oldu. Geçen hafta Atatürk’ümüzü de kaybedişimizin 85. yılıydı, O’nu andık. Ne kadar inanılmaz bir lidere sahip olduğumuzu bugün hem coğrafyamızda hem ülkemizde hem de dünyada yaşanan olaylarla daha iyi anlıyoruz.

Ben gençliğimde İstanbul’da üniversite öğrencisiyken etkinlikleri kaçırmazdım. Bizim dönemde sadece Atatürkçüydük. O kadar bilmezdik, araştırmazdık da. Tabii ki severdik ama bu dönem kadar hiç sevilmedi Atatürk. Bu dönem kadar hiç anlaşılmadı geçmişte. Çocuğundan, yedisine, yetmişine kadar herkes daha iyi anlıyor, araştırıyor ve kıymetinin gitgide daha da arttığını görüyoruz. Tabii bunu bize sağlayanlara teşekkür ediyoruz. 10 Kasım için dünya liderlerinin söylediklerine bakmıştım ve şimdi kimin söylediğini hatırlayamıyorum, bir tanesi çok dikkatimi çekmişti: Giderken ülkesine düşman bir ülke bırakmadı. Kişi olarak da bırakmadı, ama içerideki düşmanları hariç, onların düşmanlıkları da bitmiyor, hınçları da bitmiyor. O dönemdeki Müslüman ülkelerin liderleri dahi kendisini lider olarak görüyorlardı, İran’dan Afganistan’a kadar o dönem liderlerinin Atatürk’le ilgili söyledikleri ortada. Ondan sonra gelen Müslüman liderler tabii ki kendi ülkelerinde diktatörlüklerini sürdürebilmeleri için Atatürk’ü hep hedef tahtasına koydular ama hem ülkede hem dünyada Atatürk’ün anlaşılabilirliği artmıştır bu süre içerisinde. Kendisini minnetle ve saygıyla anıyorum.

Gün boyunca sürecek etkinliğinizin verimli ve başarılı geçeceğine inanarak, tekrar hepinize hoş geldiniz diyorum.