Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Vergi Tebligatı Esasen Mükellefin İşyerinde Yapılmalıdır. Vergi Usul Kanuna Göre Tebligat İlkeleri Nelerdir?

I- Giriş

Vergileme ile ilgili tebliğlerin, VUK’un 93. ila 110. maddeleri arasında belirlenen esaslara göre yapılması gerekmektedir. Bu tebligatların bizzat mükellefin işyerinde yapılması zorunludur. Tebligat aşaması, vergilendirme sürecinde, tarh aşaması ile tahakkuk aşaması arasında bir süreç ve safhadır. Bu süreç çok önemli bir süreçtir. Tahakkuk fişinin dışında ve beyana göre alınan vergi ve bununla ilgili ceza ve ilave verginin doğmasını ve kesinleşmesini etkileyecek her türlü işlemin, tebliğ suretiyle ilgiliye duyurulması zorunludur.

Türk Ticaret Kanununda ve vergi hukukumuzda tebligat işlemlerini düzenleyen genel ve özel hükümler bulunmaktadır. Vergilendirme işlemi, kişilerin temel hakları ve özgürlükleri ile yakından ilgili olduğu için bu konu ile ilgili Vergi Usul Kanununda özel hükümler yer almaktadır[1]. Diğer taraftan amme alacaklarının tahsili hakkındaki yasada hükümlerin kanun kapsamındaki tebliğlerin mutlak surette Vergi Usul Kanunu hükümleri çerçevesinde yapılmasının gerektiği vurgulanmaktadır. Gerek Tebligat Kanunu gerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümlerine göre idare ve vergi mahkemelerine ait her türlü tebligatın Tebligat Kanunu hükümlerine tabii olduğu hüküm altına alınmıştır. Buna göre tahsilata yönelik tebliğler Vergi Usul Kanununa göre ve yargı safhasına ait tebligatlar ise tebligat yasasına göre yapılacaktır.

II- Tebliğ Edilebilecek Belgeler Nelerdir?

VUK’un 93. maddesine göre, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade edecek bilumum vesika ve yazılar mükellefe tebliğ edilir. Yalnız tahakkuk fişi bundan istisna edilmiştir. Beyana dayanan vergilerde tahakkuk fişi ile yapılan işlem, mükellefin esasen bilgisi dahilindedir. Peşin rıza ve beyanına dayanmaktadır. Bu nedenle tebliğ esaslarına göre, mükellefe ayrıca duyurulmasına gerek yoktur[2].