Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ücretsiz İznin Sigortalılık Niteliğinin Yitirilmesine ve Analık Sigortasından Sağlanan Yardımlara Hak Kazanmaya Etkisi

The Effects of the Unpaid Leave to the Loss of Qualification of Insurance and Entitled Benefits for the Maternity Insurance

Seçkin Nazlı

5510 sayılı Kanun’da analık sigortasından sağlanan parasal yardımlar geçici iş göremezlik ödeneği ile emzirme ödeneği olarak belirlenmiştir. Sigortalı kadının geçici iş göremezlik ödeneğinden istifade edebilmesi için dikkat etmesi gereken en önemli husus istirahatin başladığı tarihte sigortalılık niteliğinin devam ediyor olmasıdır. Ancak bu dönemde ücretsiz izin kullanan sigortalı kadın farkında olmadan sigortalılık niteliğinin yitirilmesine sebep olmakta ve bu nedenle geçici iş göremezlik ödeneğinden istifade edememektedir. Uygulamada pek çok kadın sigortalının hamilelik döneminde gerek özgür iradeleri gerekse işveren teşviki ile ücretsiz izin kullandığına rastlanılmaktadır. Tarafların serbest iradeleri ile kararlaştırdıkları ücretsiz izin sigortalık niteliğinin yitirilmesine yol açmaktadır. Bu durumun işverenler ve kadın sigortalılarca iyi bilinmemesi önemli hak kayıplarının doğmasına neden olmaktadır. Makalede, Yargıtay’ın bu konudaki yaklaşımı mülga 506 sayılı Kanun ve yürürlükte olan 5510 sayılı Kanun döneminde olmak üzere ayrı ayrı incelenmiştir. Makale içeriğinde, kadın işçinin tüm analık dönemi boyunca ücretsiz izin hakkının kullanılabileceği şeklinde yeni bir düzenleme yapılması gerekliliği ortaya konmuştur. Böylece, analık sigortasının işlerliği artacak ve doğması muhtemel mağduriyetlerin önüne geçilebilecektir.

Ücretsiz İzin, Analık Sigortası, Geçici İş Göremezlik Ödeneği, Emzirme Ödeneği, İş Sözleşmesinin Askıda Olma Hali.

In accordance with the Law No. 5510, the financial assistance provided by the maternity insurance is clarified as the benefit for temporary incapacity and the nursing benefit. The most important point of the insured woman’s utilization from benefit of the temporary incapacity is that the rest time of the maternity must start in the period of insurance. However the insured woman who uses her unpaid leave can lose her nature of insurance and cannot utilize of benefit for temporary incapacity due to this reason. In practice, it is seemed that many insured women use the unpaid leave either with their own free will or with the employer’s incentive. The unpaid leave, both sides determined with their free will, causes of losing their qualification of insurance. Due to the lack of knowledge about this situation by employers and insured women, the specific numbers of important rights can foreclosure. In this article, Supreme Court’s approach of this case has been separately analyzed in abolished No 506 Law and No 5510 Law which is still in force. In content of this article, it has been demonstrated that, the necessity of a new regulation for woman worker having the right to unpaid leave during the period of maternity should be legislated. Thus, the functionality of maternity insurance will increase and likely to arise unjust treatments can be prevented.

Unpaid Leave, Maternity Insurance, Benefit for Temporary Incapacity, Nursing Benefit, Pendency of Labour Contract.

GİRİŞ

Uluslararası hukuk düzenlemelerinde ailenin temel parçalarından sayılan analar ve çocuklar özel bakım ve yardım hakkına sahip aile bireyleri olarak kabul edilmişlerdir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 10 Aralık 1948 tarihli ve 217 A (III) sayılı kararıyla benimsenen ve ilan edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 16. maddesi, toplumun doğal ve temel birimi olarak kabul ettiği ailenin, toplum ve Devlet tarafından korunacağına vurgu yapmaktadır. Bildirge 25. maddesinde özel olarak analar ve çocuklarla ilgili olarak “Analar ve çocukların özel bakım ve yardım hakları vardır..” hükmünü içermektedir. Hüküm özellikle kadınların analık haline özgü olarak hem bireysel olarak kendilerinin hem de çocuklarının özel korunma gerekliliğine sahip olduğuna vurgu yapmaktadır1.

İnsan Hakları Bildirgesinde yer alan ilkeler yüksek ideal prensipleri içerdiğinden özellikle manevi açıdan değerleri ve etkileri azımsanamaz. Bugün için Bildirge, özellikle ulusların anayasalarına kaynaklık etmiş olması bakımından manevi açıdan değerli olmakla birlikte dolaylı yoldan da olsa hukuksal bağlayıcılık da kazanmıştır2.

Ülkemiz açısından ulusal hukuk düzenlemeleri arasında en üst dereceye sahip olduğu kabul edilen Anayasa3 içerisinde de uluslararası hukuk normlarının gözetilmesi sonucu oluşturulmuş evrensel prensipleri içeren düzenlemeler mevcuttur. Örnek olarak belirtilebilecek düzenlemelerden Anayasa’nın 41. maddesine göre Devlet, ailenin huzur ve refahını sağlamak yükümlülüğü altındadır. Belirlenen yükümlülük kapsamında Devlet, özellikle ana ve çocuğun korunmasına yönelik gerekli tedbirleri almak ve organizasyonel anlamda kurumsal yapılanmayı sağlamakla ödevli kılınmıştır. Anayasanın 41. maddesi ile yüklenen ana ve çocuğun korunmasına yönelik gerekli tedbirleri alma ve kurumsal yapılanmayı sağlama yükümlülüğü, çalışanlar bakımından bir yönüyle Analık Sigortası’nın sosyal sigortalar sistemi içerisinde ayrı bir sigorta kolu olarak düzenlenmesi ve işlerlik kazanmasının sağlanması yoluyla somutlaşmaktadır.