Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Uluslararası Mahkemelerin Kolektif Güvenlik Sistemlerindeki Yeri

The Status of International Courts in the Collective Security Systems

A. Fusün ARSAVA

Uluslararası mahkemeleri kolektif güvenlik sisteminde işlev kazanması uzun bir zaman almıştır. Uluslararası mahkemelere duyulan güvensizlik bu çerçevedeki gelişmeleri engellemiştir. 19. yüzyılın sonu 20. yüzyılın başında uluslararası mahkemeler yavaş yavaş uluslararası platformda yer almaya başlamıştır. Birinci dünya savaşı ertesinde Milletler Cemiyeti ile birlikte her ne kadar onun yargı organı olarak Uluslararası Sürekli Adalet Divanı kurulmuş olsa da, uluslararası barışın temini yargıya değil, Milletler Cemiyeti’nin siyasi organlarına bırakılmıştır. İkinci dünya savaşı ertesinde kurulan BM kolektif güvenli sisteminde barışı temin eden organlar ve Uluslararası Adalet Divanı arasındaki rol dağılımını değiştirmemiştir. Uluslararası Adalet Divanı’nın yargılama yetkisine de Milletler Cemiyeti döneminde yargı yetkisi kullanan Uluslararası Sürekli Adalet Divanı’nın yetkisinde olduğu gibi ihtiyari yargı yaklaşımı esas alınmıştır. Uluslararası Adalet Divanı’nın silahlı çatışma uyuşmazlıklarında etkisi bununla beraber günümüzde başlangıçtaki barışın yargı üzerinden sağlanması tasavvurundan daha kapsamlı olarak gerçekleşmektedir. Uluslararası Adalet divanı yanı sıra karşımıza çıkan uzman mahkemeler ve bölgesel mahkemeler de uzun süredir silahlı çatışmalardan doğan uyuşmazlıklarla iştigal etmektedir. Makalede uluslararası mahkemelerin kolektif güvenlik isteminde sahip olduğu rolde ortaya çıkan gelişmelere ve bu çerçevedeki değerlendirmelere ışık tutulmaktadır.

Alabama Hakemlik Mahkemesi, Sürekli Adalet Divanı, Uluslararası Adalet Divanı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, İhtiyari Yargı.

It has taken a long time for international courts to gain function in the collective security system. Lack of confidence in international courts has prevented the developments within this context. International courts gradually began to take part in international platform at the end of the 19th century and the beginning of the 20th century. Although the Permanent Court of International Justice was established as a judicial body together with the League of Nations after the First World War, the maintenance of international peace was left to the political organs of the League of Nations rather than the judiciary. The UN collective security system established following the Second World War did not change the distribution of roles between the organs maintaining peace and the International Court of Justice. The judicial authority of the International Court of Justice is based on an optional jurisdiction approach, likewise the Permanent Court of International Justice, which exercised judicial authority during the term of the League of Nations. However, the impact of the International Court of Justice on the disputes of armed conflict is currently more comprehensive than the initial vision of ensuring peace through the judiciary. In addition to the International Court of Justice, specialized courts and regional courts also have been involved in the disputes arising from armed conflicts for a long time. This article highlights the developments arisen in the role of the international courts within the collective security system and the evaluations within this framework.

Alabama Arbitral Tribunal, Permanent Court of Justice, International Court of Justice, European Court of Human Rights, Optional Jurisdiction.

GİRİŞ

Uluslararası mahkemeler kısa bir süre öncesine kadar nadir şekilde silahlı çatışmalar konusunda karar vermiştir. 1872 tarihli Alabama hakemlik kararı en azından düşünce bazında bu dönemin başlangıcını teşkil etmektedir.1 Alabama hakemlik mahkemesi kararı uyuşmazlıkların savaş meydanlarında değil, tarafsız karar vericiler üzerinden hukuk ve adalet ölçütüne istinaden barışın hukuk ile sağlanabileceğinin örneğini vermiştir. Ulusal onur ve kritik güvenlik çıkarları nedeniyle doğan silahlı çatışmalarda devletler uyuşmazlıkların uluslararası mahkemeler tarafından karara bağlanmasına uzun süre sıcak bakmamış, kritik konularda uluslararası mahkemelere duyulan güvensizlik bu çerçevedeki gelişmeleri engellemiştir.

I. BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ERTESİ ORTAYA ÇIKAN GELİŞMELER

Barışın uluslararası mahkeme kararları ile sağlanması düşüncesi Alabama uyuşmazlığından itibaren konjonktürel olarak değişiklikler göstermeye başlamıştır. Bu çerçevede üç farklı akımın ardı ardına yaşandığı görülmektedir. 19. yüzyılın sonu 20. yüzyılın başında idealist grup temsilcileri uluslararası mahkemeleri savaşı önleyici araç olarak nitelendirmiştir.2 Nobel Barış Ödülü ilk on yılda uluslararası uyuşmazlıklarda yargının işlevini savunan hukukçulara ve bu konuda çalışanlara verilmiştir [Tobias Asser (1911), William Randal Cremer (1903), Alfred Hermann Fried (1911), Theodore Roosevelt (1906), Institut de Droit International (1904)]. Alabama hakemlik kararından 40 yıl sonra 1912’de Nobel barış ödülü komitesi Amerikan uluslararası hukuk topluluğu kurucusu ve uluslararası uyuşmazlıkların yargısal çözümü destekçisi Elihu Root’a verilmesini kararlaştırmıştır. Root 1913 Eylül’ünde yapacağı teşekkür konuşmasını savaşın başlaması nedeni ile anlamsız kalacağı gerekçesine istinaden gerçekleştirmemiştir. İdealist yaklaşım etkinliğini gösterememiş, uluslararası hukuk örneği olmayan yoğunlukta cereyan eden birinci dünya savaşını önleyememiştir.3 Bu durum uluslararası hukukta bu tür gayretlerin sonu olarak yorumlanmamıştır. Müttefikler savaşı uluslararası hukuk adına yürütmüşlerdir. Zafer ve mağlubiyet bununla beraber tarafsız yargı kararı ile değil, savaş ile belirlenmiştir.4

Birinci dünya savaşı esnasında yaşanan gelişmeler savaş ertesinde uluslararası yargı tartışmalarına esas olmuştur. Uluslararası mahkemelerin barışın sağlanmasında merkezi bir rol oynaması gerektiğini savunan idealist akımı bu dönemde uluslararası mahkemelere mesafeli duran realist akım izlemiş; realist akım idealist akımın önüne geçmiştir. Soğuk savaş ertesinde ise uluslararası ilişkilerin yargısallaştırıldığı son dönem başlamıştır.