Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Birleşik Krallık (united Kingdom) Şirketler Hukukunda Denetçinin Görevlerini “özenle” Yerine Getirme Yükümlülüğü

Mustafa Yasan

Birleşik Krallık şirketler hukukunda denetçilik, Companies Act 2006 (CA) sec.475-539’da ayrı bir bölüm tahsis edilerek düzenlenmiştir. Bu hükümlere göre bağımsız bir şekilde ve uzmanlık seviyesinde yürütülmesi gereken denetimin ideal bir seviyede gerçekleştirilmesi denetime tabi şirketlerin hukuki kişiliği kadar, şirket ortaklarının, şirketten alacaklı olan üçüncü kişilerin yanında özellikle büyük ölçekli şirketlerin ülkenin makro ekonomik dengeleri açısından taşıdığı önem sebebiyle ideal denetimin varlığı kamunun da menfaatlerini yakından ilgilendirmektedir. Bunlara ilaveten, yürüttükleri faaliyetlerde ihmal ve ihlalleri sebebiyle yüklü miktardaki tazminat rakamları ile karşılaşabilme riski yüksek olan denetçiler açısından da ideal denetimin gerçekleştirilmiş sayılabilmesi için yerine getirilmesi gereken koşulların tespiti büyük bir öneme sahiptir. Bu noktada denetçinin denetim faaliyetlerini yürütürken göstermek zorunda olduğu “özen yükümlülüğü”nün sınırlarının belirlenmesi gereği karşımıza çıkmaktadır. CA sec. 475-539’da yer alan hükümler incelendiğinde kanun koyucunun özen yükümlülüğünün sınırlarının belirlenmesinde kesin çizgiler çizmediği görülmektedir. Bu noktada, denetçinin özen yükümlülüğünün sınırlarının belirlenebilmesi, Birleşik Krallık hukukunda önemli bir yer tutan Case Law’da yer alan kurallardan ve şirketler hukuku doktrini tarafından ileri sürülen görüşlerden yararlanılarak gerçekleştirilebilir. Çalışmamızda başarılı bir denetim geçmişine sahip Birleşik Krallık şirketler hukukunda denetçinin özen yükümlülüğünün sınırlarının belirlenmesi sayesinde mukayeseli hukuk açısından mütevazı da olsa bir katkı sağlamak amaçlanmaktadır.

Birleşik Krallık Şirketler Hukuku, Denetçi, Denetçinin Özen Yükümlülüğü, Birleşik Krallık Şirketler Kanunu 2006, Mukayeseli Hukuk

Auditory in company law of United Kingdom has been arranged in Companies Act (CA) sec. 475-539 by assigning a separate section. According to these judgements, the realization of auditing which must be conducted independently and in a level of expertise is closely related with the legal personality of the companies that are dependent on the auditing beside the third parties which are the deptee from the company. The existence of the ideal auditing is closely connected with the benefit of the public because especially the large-scaled companies have importance with regards to macro-economic balance of the country. In addition to these ones, it is important to determine the conditions that should be fulfilled in order to realize the ideal auditing from the point of auditors that carries a higher risk of a sizeable amount of compensation because of their negligence and violation in their activities. So we are confronted with the necessity of the determination of the limits of “duty of care” which the auditors have to do during carrying out their auditing activities. It can be seen that the legislator does not indicate a clear cut lines while determining the limits of the duty of care when provisions in CA sec. 475-539 are analyzed. At this point, the determination of the limits of auditor’s duty of care can be realized by benefiting from opinions that are brought forward by doctrine of company-law and by the laws that have an important place in the legal system of United Kingdom.In this study it is aimed at making a small contribution for comparative law thanks to limits of auditor’s “duty of care” which has been determined in company law of United Kingdom which has a successful auditing history.

Company-law in United Kingdom, Auditor, Duty of care of the auditor, Company-Act in United Kingdom 2006, Comparative Law

GİRİŞ

Büyük ölçekli birikimlerin yatırıma dönüştürüldüğü ve sınırlı sorumluluk prensibinin geçerli olduğu sermaye şirketlerinde denetim, tüm modern hukuk sistemlerinde geçerliliğini koruyan ve gerçekleştirilen reformların konusunu teşkil eden bir müessese olarak önem kazanmaktadır. Nitekim Sarbannes – Oxley Kanunu ve Avrupa Birliği düzenlemeleri ile yakın bir ilişki içerisinde bulunan uluslararası muhasebe ve denetim standartlarının öngördüğü şeffaf şirket yönetiminin ve bağımsız - profesyonel denetimin gereklerinin iç hukuk sistemlerine dâhil edilmesi, hukuk sistemleri arasında denetime özgü hükümler açısından belirgin bir yakınlaşmanın yaşanmasına sebep olmaktadır1. Bu hukuk sistemleri arasında, başarılı ve köklü bir denetim geçmişi bulunan Birleşik Krallık şirketler hukuku dikkat çekmektedir. Nitekim Birleşik Krallık şirketler hukukunda denetim, 1992 tarihli Cadbury Raporu’unda (Report of the Committee on the Financial Aspects of Corporate Governance) gösterilen ilkeler çerçevesinde2, Companies Act 2006’nın (CA) 16. Bölümünde, sec.475 ila 539’da, denetçinin atanması hariç, CA’ya hâkim olan sistematik yaklaşım ile uyumlu olarak, anonim şirketler (public limited companies) ve limited şirketler (private limited companies) için ayrım yapılmaksızın birlikte düzenlenmektedir.

Denetimin etkin bir şekilde yürütülebilmesi ve bu sayede ideal denetim faaliyetinin gerçekleşebilmesi için, denetçinin görevlerini yerine getirirken gerekli dikkat ve özeni göstermiş olması önem arz etmektedir. Denetimin sadece şirketin tüzel kişiliği, hissedarları ve şirkete kredi sağlayan ya da yatırım yapan üçüncü kişiler için değil, (büyük ölçekli sermayeleri bünyesinde barındıran anonim şirketlerin ülke ekonomilerinde piyasa yapıcı kimliği daha geniş çerçevede dikkate alınırsa) ekonominin tüm aktörleri için de büyük bir önemi haiz olduğu göz önünde bulundurulduğunda, denetçinin görevlerini özenle yerine getirmesinin şirketler hukuku açısından ne anlama geldiği açık bir şekilde anlaşılmaktadır3. Nitekim altını ısrarla çizdiğimiz bu önemin, çalışmamızın konusunu denetçinin görevlerini özenle yerine getirme yükümlülüğü olarak belirlerken etkili olduğunu ifade etmemiz gerekir. Bu çalışmanın Birleşik Krallık şirketler hukuku esas alınarak gerçekleştirilmesi ise tesadüf değildir, zira denetçinin özen gösterme yükümlülüğünün başarılı bir denetim geçmişine sahip Birleşik Krallık şirketler hukuku açısından incelenmesi ve bu sayede Türk hukuk literatüründe müesseseye mukayese yapılarak bakılmasına mütevazı da olsa bir katkı sağlanması, çalışmamızda esas aldığımız önceliklerdir. Bu doğrultuda, çalışmamızda ilk olarak denetçiye ait görev tanımlarını CA’da düzenlendiği şekilde inceleyeceğiz. Devamında ise CA’da ismen zikredilmiş görevleri de kapsayacak şekilde, denetim faaliyetlerinin yürütülmesinde denetçinin tabi olduğu özen yükümlülüğünün kapsamını, case law’da karşımıza çıkan içtihatlardan ve doktrinde ileri sürülen görüşlerden de yararlanarak belirlemeye çalışacağız. Tespitlerimizi ve önerilerimizi de içerecek şekilde bir özet sunacağımız sonuç kısmı ile çalışmamızı tamamlamış olacağız.

I. COMPANIES ACT 2006’YA GÖRE İNGİLİZ ŞİRKETLER HUKUKUNDA 
DENETÇİNİN GÖREVLERİ

Birleşik Krallık şirketler hukukunda denetçinin görevlerine ilişkin hükümlere, CA’nın denetime özgü 16. Bölümü 3. Kısmında (CA sec.495-509) yer verildiğini görmekteyiz. Her ne kadar CA sec.498 ila 502, “Denetçinin Görev ve Yetkileri” alt başlığını taşıyorsa da denetçinin görevlerine ilişkin düzenlemelerin bu alt başlıkla sınırlı olmadığını tespit etmemiz gerekir. Nitekim CA’da 16. Bölüm dışında, dağınık da olsa denetçinin görevlerini münferiden düzenleyen maddelere rastlamak mümkündür.