Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Sermaye Piyasalarında Teminat ve Ödünç İşlemlerinin Hukuki Niteliği ve Sonuçları

Yakup Ergincan,Ümit Yayla

Günümüzde finansal araçların teminat olarak kullanılabilmesi özellikle işletme sermayesi sağlama imkanı az olan küçük ve orta boy işletmeler açısından önemlidir. Finansal araçların teminata konu edilmesi AB üyesi ülkelerde ve ABD’de detaylı olarak düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde temel yaklaşım uygulamaların yeknesaklaştırılması, basit, açık bir teminatlandırma sürecinin kurulmasıdır. Böylelikle teminatlandırma etkinliğinin sağlanması, formaliteler ve idari prosedürlerin azaltılması ve tarafların iflası halinde teminatın icra edilebilirliğinin korunması hedeflenmiştir. Ülkemizde ise teminat düzenlemelerimiz sahip olduğumuz ekonomik gelişmişlik seviyesinin gerisinde kalmıştır. Uluslararası ticaretin ve sermaye hareketlerinin bu derece arttığı günümüz dünyasında gelişmiş ülkeler seviyesinde bir hukuka sahip olmak son derece önemlidir.Ülkemizde teminatlandırma yöntemi olarak sermaye piyasası araçları üzerinde Türk Medeni Kanunu ve Sermaye Piyasası Kurulu’nun ilgili tebliğleri kapsamında rehin kurulmaktadır. Yurt dışı uygulamalarında ise mülkiyetin teminat alana geçirilmesi yoluyla kurulan teminat sözleşmeleri gibi teknikler sermaye piyasalarında uygulanmaktadır. Söz konusu yöntemlere ilişkin düzenlemeler AB direktiflerinde ve Uluslararası Cenevre Konvansiyonu’nda yer almaktadır. Ülkemizde bu tür teminat kurulması yöntemlerine ilişkin düzenlemeler henüz mevcut değildir. Sermaye piyasalarında teminatlandırmaya özellikle başvurulan piyasalardan biri olarak ödünç pay senedi piyasası ve teminatla yakından ilgili hukuki bir işlem olan inançlı temlikler de bu çerçevede açıklanmaktadır. Ülkemiz uygulamasında karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerilerine ayrıca değinilmektedir.

Sermaye Piyasaları, Kaydi Sistem, Teminat, Ödünç, İnançlı Temlik.

Collateral use of financial instruments is important for small and medium sized enterprises of which potential to create operational capital is low. Collateral use of financial instruments is regulated under EU and US law. The main approach under these regulations is unification and creating simple and clear collateralization process. The aim is providing effectiveness to collateralization, reducing formalities and administrative procedures and protecting enforceability of collateral in case of parties’ insolvency. However Turkish collateral regulation has fallen far behind of the country’s economic development level. It is important to have a level law to these of developed countries’ in today’s world where international trade and capital movement has increased.Collateralization method in Turkey is creating pledge over capital market instruments in accordance with Turkish Civil Code and relevant Capital Markets Board Communiques. However internationally, techniques such as title transfer collateral agreements are used in the capital markets. The relevant legislation is found in the EU directives and International Geneva Convention. Such legislation currently does not exist in Turkish law. Borrowing stock market in which collateralization is used and trusted title transfer which is connected to collateralization are explained. Some problems and our suggested solutions are also found in this paper.

Capital Markets, Book-Entry System, Collateral, Stock Borrowing, Trusted Title Transfer.

1. GİRİŞ

Teminat bir kimsenin gerçekleşmesinden çekindiği tehlikeli zarar verici bir olayın gerçekleşmesi halinde uğrayacağı zararları veya yoksun kalacağı kazancın yüklenilmesini ifade eder1. Teminat borcun ifa edilmesini güvence altına alan bir araçtır ve bir hakka ilişkin malvarlıksal zarar oluşması riskinin varlığı halinde anılan riskin ortaya çıkaracağı tehlikeyi ortadan kaldırma amacını taşır2. Burada bahsedilen “tehlike” kavramı ortaya çıkması şüpheli fakat çekinilen ve ekonomik bakımdan yararlı bir olayın gerçekleşmemesi ihtimalidir. Teminat verilmesi karşılığı gündeme gelen borçlarda alacaklı genellikle alacağını güvence altına almış olmanın rahatlığıyla borcun ödenmesi bakımından borçluya daha avantajlı ödeme koşulları sunar. Örneğin, kredi işlemlerinde teminatın alacaklı açısından tatmin edicilik düzeyinin yüksek olması, daha yüksek meblağlı kredilerin, borçlular tarafından daha uzun bir zaman diliminde geri ödenebilmesi olanağını da beraberinde getirir3.

Günümüzde finansal araçların teminat olarak kullanılabilmesi özellikle işletme sermayesi sağlama imkanı az olan küçük ve orta boy işletmeler açısından son derece önemlidir. Finansal araçların teminata konu edilmesi AB üyesi ülkelerde ve Amerika Birleşik Devletleri’nde detaylı olarak düzenlenmiş bulunmaktadır. Anılan bu düzenlemelerde farklı uygulamaların yeknesaklaştırılması, basit ve açık bir teminatlandırma sürecinin kurulması temel yaklaşım olarak ele alınmıştır. Böylelikle bir yandan teminatlandırma etkinliğinin sağlanması, formaliteler ve idari prosedürlerin azaltılması, diğer yandan da taraflardan birinin iflası halinde teminatın iflas prosedürüne takılmasının önüne geçilmesi hedeflenmiştir4. Ülkemizde ise var olan teminat düzenlemelerimiz sahip olduğumuz ekonomik gelişmişlik seviyesinin gerisinde kalmış bulunmaktadır. Uluslararası ticaretin ve sermaye hareketlerinin bu derece arttığı günümüz dünyasında hukuk alanında gelişmiş ülkeler seviyesinde yeknesak düzenlemelere sahip olmak son derece önemlidir.

Bu çalışmada sermaye piyasası ve temelde bu piyasadaki krediye dayalı işlemlerle sınırlı olarak teminat kavramı ve bu piyasalardaki ödünç mekanizması üzerinde durulmuştur. Sermaye piyasalarında aracı kuruluşların yürüttükleri faaliyetler nedeniyle ilgili borsalara ve/veya Sermaye Piyasası Kurulu’na vermek zorunda oldukları teminatlar (güvenceler) hukuksal nitelik açısından tümüyle farklı nitekli olmaları nedeniyle bilinçli olarak bu çalışmanın kapsamı dışında bırakılmışlardır. Bu çerçevede “teminat” ve “ödünç” ifadelerinden ne anlaşılması gerektiği, teminata dayanak teşkil eden sözleşme tipleri ile sermaye piyasalarında bu konuda karşılaşılan sorunlar tespit edilmiş ve yabancı ülke uygulamalarında getirilen çözümler ışığında ülkemiz için çözüm önerileri getirilmeye çalışılmıştır.