Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Limited Şirketlerde Ortaklara Şirket Sözleşmesi ile Tanınan Veto Hakkı ve Hakkın Hukuki Niteliği

Veto Right Acknowledged to Partners of Limited Companies Via the Articles of Association and the Right’s Legal Nature

Ece Deniz GÜNAY

Limited ortaklıklarda Türk Ticaret Kanunumuzda m.577/1(e)’de belirli ya da belirlenebilir ortaklara şirket sözleşmesinde öngörülmesi halinde veto hakkı tanınabileceği ve bunun bağlayıcı olacağı düzenlenmekle birlikte, bu hakkın hangi nisapla tesis edilebileceği ve hakkın hukuki niteliğinin ne olduğuna ilişkin detayların kanunda yer almadığı tespit edilmiştir. Veto hakkı, mehaz İsviçre Hukuku’nda ayrı bir maddede düzenlenmiş ve hakkın devredilemez nitelikte olduğu açıkça vurgulanmıştır. Çalışmamızda öncelikle şirket sözleşmesi ile getirilen veto hakkının temel özellikleri üzerinde durulmuş ve bu doğrultuda, hakkın nasıl tesis edileceği konusu irdelenmiştir. Şirket sözleşmesinde, belli ya da belirlenebilir ortakların şahsına bahşedilen veto hakkının tesisi, bir şirket sözleşmesi değişikliği gerektirdiğinden, kanunun limited şirket sözleşmesi için aradığı yeter sayıdan farklı olarak neden oy birliği ile böyle bir hakkın tanınması gerektiği konusu, veto hakkının müktesep haklar, vazgeçilemez haklar ve imtiyazlı haklar karşısındaki durumu ve özelliği de dikkate alınmak suretiyle incelenmiş ve konuya ilişkin tespit ve görüşlerimize yer verilmiştir. Veto hakkının, hangi genel kurul kararları bakımından tanınıp tanınamayacağı sorunsalı da ele alınmış ve konu hakkındaki görüşlerimiz aktarılmaya çalışılmıştır. Bu doğrultuda veto hakkının, hukukumuzda önemli bir yeri olan altın pay kavramı ile olan benzerliği üzerinde durulmuş ve bu benzerlikler kavramsal perspektifte aktarılmaya çalışılmıştır.

Veto Hakkı, Nisap, Müktesep Hak, Vazgeçilemez Hak, İmtiyaz.

Article 577/1(e) of the Turkish Commercial Code regulates the recognition of the right to veto given to a specific partner of a limited company by the articles of association and its binding effect; however, the quorum necessary for the acknowledgement of this right and the details of its legal nature are unanswered questions. Swiss law regulates the issue in a separate article, expressly stating the right’s inalienable nature. This study focuses on principal features of the veto right given via the articles of association and scrutinizes how the right is established. The recognition of this right requires alteration of the articles of association. This paper examines the reason why this right should be recognised by unanimity as opposed to the quorum that TCC normally seeks for the alteration of the articles of association. The research contemplates on the position and features of the veto right before vested rights, inalienable rights and the preferential rights. This study discusses for which general assembly resolutions the right to veto could be recognised and aims to express our conclusions. The paper ponders on the concept of golden share and its proximity to the right to veto, similarities between the former and the latter is argued in a conceptual perspective.

The Right to Veto, Quorum, Vested Right, Inalienable Right, Preferential Right.

Giriş

Ortaklık sözleşmesi ile belirli ya da belirlenebilir ortaklara genel kurul kararlarına karşı bir veto hakkının tanınması mümkündür. Veto hakkı kelime olarak latince kökenli olup, hükümdar ya da reisin bir kararı bozma hakkı olarak ifade edilmektedir. Latincede karşıyım anlamına gelen kelime, Roma’da halkın, tribunu’nun senato kararına direnme yetkisi olarak vetare karşı çıkmak anlamlarında kullanılmıştır1 . Veto hakkı, Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) m.577/1(e)’de düzenlenmekle birlikte, ayrıntılarına yer verilmediği görülmektedir. İlgili hüküm uyarınca belirli ya da belirlenebilir ortaklara veto hakkı ya da bir genel kurul kararının oylanması neticesinde oyların eşit çıkması durumunda bazı ortaklara üstün oy hakkı tanıyan hükümlerin, şirket sözleşmesinde öngörülmesi durumunda bağlayıcı olacağı düzenlenmektedir.

Mehaz İsviçre hukukunda droit de veto başlığı altında CO art.807’de düzenlenen hak üç fıkrada ele alınmıştır. CO art.807/1’e göre; şirket sözleşmesinde ortaklara, genel kurulun bazı kararlarına karşı veto hakkı tanınabileceği belirtilmektedir. İlgili fıkranın devamında veto hakkı tanınan kararların belirli olması gerektiği de düzenlenmektedir. CO art.807/2 uyarınca; şirket sözleşmesi ile daha sonradan getirilecek bir veto hakkının öngörülebilmesinde de nisap bakımından tüm ortakların rızasının olması gerektiği düzenlenmiştir. Son fıkrada ise veto hakkının devredilemez (incessible) bir hak olduğu belirtilmiştir2 . Veto hakkı, hak sahibine hakkını kullanarak, limited ortaklıkta bazı belirli kararların alınmasına engel olarak kararlara etki eden önemli hukuki imkândır3 . Şirket sözleşmesiyle ortaklara tanınan veto hakkı, veto hakkı tanınan ortağın, şirket içerisindeki güçlü konumuna işaret etmektedir. Bu hak ile ortağın onayı alınmaksızın bir karar alınamadığından ortağın kararı, fiilen genel kurul kararının üzerinde kabul edilmektedir4 .

I. Şirket Sözleşmesi ile Tanınan Veto Hakkının Temel Özellikleri

Pay sahibinin, payından kaynaklanan ve bazı hallerde imtiyazlarla güçlendirilmiş oy hakkından bağımsız olarak veto hakkı olması, onun menfaatlerinin korunması için kendisine verilen koruyucu bir haktır. Türk Hukuku’nda da TTK m.577/1(e) uyarınca, şirket sözleşmesine konulacak bir hükümle bazı ortak veya ortaklara veto hakkı tanınabilir. Veto hakkı, ortaklar haricindeki üçüncü kişilere şirket sözleşmesi ile tanınamaz5 . Şirket sözleşmesi ile tanınan veto hakkının kullanılması, sözleşmesel yenilik doğuran bir hak olarak nitelendirmektedir6 . Zira yenilik doğuran haklar, hak sahibine tek taraflı olarak, yeni bir hukuki ilişki kurmak, var olan hukuki ilişkiyi değiştirmek ya da mevcut bir ilişkiyi sona erdirmek yetkisi veren ve kullanılmalarıyla yeni bir hukuki durumun ortaya çıkmasına neden olan haklardır7 . Bu haklar, hakkın sahibine başkaları ile olan hukuki ilişkilerini ve bundan dolayı başkalarının hukuki durumlarını, onların katılmasına gerek olmadan, değiştirme ve düzenleme imkânı vermektedir.

Genel kurul kararlarının hukuki niteliğine ilişkin tartışmalardan bağımsız olarak, alınan kararın bir hukuki işlem olduğuna dair bir tereddüt söz konusu değildir8 . Genel kurulda oy hakkının kullanılması ise yenilik doğuran bir irade açıklamasıdır9 .

Kendisine veto hakkı tanınan limited şirket ortağı, yenilik doğuran bir hak olarak veto hakkını kullanılması ile, genel kurul kararının alınmasına baştan engel olabileceği gibi, alınan bir genel kurul kararının yürürlüğe girmesine de engel olabilecektir. Her iki işlevi bakımından da veto hakkının kullanımının bozucu yenilik doğuran10 işlevi ortaya çıkmaktadır11 .

Limited şirketlerde ortakların haklarını içeriğine göre; malvarlığı hakları, idare hakları ve diğer haklar şeklinde sınıflandırmak mümkündür. Malvarlığına ilişkin haklar; kâr payı alma hakkı, tasfiye sonucuna katılma hakkı ve rüçhan hakkıdır. İdare (yönetsel) haklar ise; denetleme ve bilgi alma hakkı ile azlık pay sahiplerine tanınan haklar olarak gösterilebilir12 . Veto hakkı, bu bağlamda limited şirket sözleşmesi ile belli ya da belirlenebilir ortaklara verilen bir yönetime katılma hakkı olarak gösterilmektedir13 .

Ticaret Kanunumuzda veto hakkına ilişkin olan TTK m.577/1(e) hükmü, mehaz İsviçre Hukuku’nda olduğu gibi ayrı bir madde olarak değil, şirket sözleşmesiyle öngörülmesi şartıyla bağlayıcı olan hükümler başlığının altında yer almaktadır14 .

Veto hakkının kullanımının sadece genel kurul kararlarına karşı mı yoksa müdürler kurulu kararlarına karşı da söz konusu olup olamayacağı hususunda mehaz hukukta15 ve Türk Hukuku’nda açıklık bulunmamaktadır16 . CO art.811/1’de ve TTK m.625/2’de; şirket sözleşmesinde müdürün ya da müdürlerin aldıkları belirli kararları ve münferit sorunları, genel kurulun onayına sunmaları gerektiği hususunun öngörülebileceği düzenlenmekte ve bu onayın, müdürlerin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı ve sınırlandırmayacağı belirtilmektedir. Şirket sözleşmesiyle müdürlerin, belirli kararlarının genel kurulun onayına tabi tutulması, dolaylı olarak müdürlerin kararlarına karşı veto hakkı olarak nitelendirilmektedir17 .