Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Taşınmaz Mülkiyetinin Dikey Kapsamı: Anayasa Mahkemesinin Kamulaştırma Kanunu ile İlgili K. 2015/49 Sayılı İptal Kararının Eleştirisi

Vertical Scope of Real Estate Property: A Critic on the of Constitutional Court Decision no.2015/49 on the Adjournment of Expropriation Code

Suat ŞİMŞEK

Bu makalemizde, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 4. maddesine 6552 sayılı Kanun’la eklenen 2. fıkrada yer alan “özel mülkiyette bulunan taşınmazların üstünde teleferik ve benzeri ulaşım hatları ile her türlü köprü, taşınmazların altında metro ve benzeri raylı taşıma sistemlerinin yapılabileceğine, mülkiyet hakkının kullanımının engellenmemesi hâlinde taşınmazlara ilişkin herhangi bir kamulaştırma yapılmayacağı; taşınmaz sahiplerine bu işlemler nedeniyle kamulaştırma, tazminat ve benzeri nam altında herhangi bir ücret ödenmeyeceğine” dair hükmün iptaline ilişkin olarak Anayasa Mahkemesi tarafından verilen 14.5.2015 tarihli ve E: 2014/177, K: 2015/49 sayılı karar, Türk hukukunda taşınmaz mülkiyetinin dikey kapsamı ile ilgili olarak kabul edilen ilkeler açısından değerlendirilmiştir. Makalede Anayasa Mahkemesinin bu kararının söz konusu ilkelerle uyumlu olmadığı sonucuna varılmıştır.

Mülkiyet, Kamulaştırma, İrtifak, Taşınmaz Mülkiyetinin Kapsamı, Kamulaştırma Bedeli.

In our article, the decision ruled by Constitutional Court date 14.5.2015 and E. 2014/177, K. 2015/49 regarding the 2. paragraph added with Act no.6553 to the 4. article of Expropriation Act no.2942 on “cable car and suchlike transportation lines over the real estate in private ownership and subway and suchlike rail transportation systems below all kind of bridges, the real estate can be built, any expropriation wouldn’t be required for the real estate if the use of the property right wouldn’t be obstructed, any price wouldn’t be paid under the name of expropriation, compensation and alike” is considered according to the principles accepted in Turkish Law on the vertical scope of real estate ownerships. In the article it is concluded that the Constitutional Court decision is not conforming with said principles.

Property, Expropriation, Servitude, Scope of the Real Estate Property, Expropriation.

1. Giriş

2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 4’üncü maddesine, 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun1 99’uncu maddesiyle eklenen ikinci fıkrayla, özel mülkiyette bulunan taşınmazların üstünde teleferik ve benzeri ulaşım hatları ile her türlü köprü, taşınmazların altında metro ve benzeri raylı taşıma sistemlerinin (bunlara 27.03.2015 tarihli ve 6639 sayılı Kanunla, ‘tünel’ de eklenmiştir) yapılabileceği hüküm altına alınmıştır. Aynı fıkrada taşınmazların mülkiyet hakkının kullanımının engellenmemesi hâlinde, taşınmazlara ilişkin herhangi bir kamulaştırma yapılmayacağı; taşınmaz sahiplerine bu işlemler nedeniyle kamulaştırma, tazminat ve benzeri nam altında herhangi bir ücret ödenmeyeceği; yapılan yatırım nedeniyle, taşınmaz maliklerinden değer artış bedeli alınamayacağı hüküm altına alınmıştır.

Ancak bu hüküm, Anayasa Mahkemesinin 14.5.2015 tarihli ve E. 2014/177, K. 2015/49 sayılı kararıyla,2 Anayasa’nın 13’üncü ve 35’inci maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki temel gerekçesi, bu şekilde taşınmazlarının altı ya da üstü kullanılan maliklere herhangi bir tazminat ödenmemesinin Anayasa’nın 13’üncü ve 35’inci maddelerine aykırı olmasıdır. Anayasa Mahkemesine göre, taşınmaz üzerinde kamu irtifakı kurulması yoluyla gerçekleştirilen müdahalenin ölçülülüğünden söz edilebilmesi için malike ekonomik kayıpları karşılığında uygun bir tazminatın ödenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, malikin katlanmak zorunda olduğu külfet yönünden bir dengesizlik doğacak ve bu durum mülkiyet hakkına müdahaleyi ölçüsüz kılacaktır.

Fakat Anayasa Mahkemesinin bu kararının, Türk hukukuna göre taşınmaz mülkiyetinin dikey kapsamıyla uyumlu olmadığı görülmektedir. Çünkü Türk hukukunda taşınmaz mülkiyetinin dikey kapsamını belirleyen 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 718’inci maddesine göre, arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Anayasa Mahkemesi söz konusu kararında, 718’inci maddede yer alan “kullanılmasında yarar olduğu ölçüde” ilkesini dikkate almamış görünmektedir.