Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Kapsamında İşveren Vekili Kavramı

Employer’s Representative Concept Within the Scope of Occupational Health and Safety Act no.6331

Lütfü ALPSOY


İşveren vekili tanımı 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda yer almamaktadır. Kavram olarak işveren vekili tanımı İş Hukuku’nda bulunan tanımdan yararlanılarak, iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarından yola çıkılarak yapılmaktadır. İş sağlığı ve güvenliği yönünden işveren vekili kavramı son derece geniş bir kapsama sahiptir. İşyerinde görevlendirilen genel müdür, personel şefi, iş güvenliği uzmanı hatta formen dahi işveren vekili olarak değerlendirilebilir.

Özellikle doktrinde ve uygulamada işveren vekilinin işyerinde alınması gereken iş sağlığı ve güvenliği önlemleri konusundaki sorumluluğunun kapsam ve sınırı, iş kazası ve meslek hastalığı hususunda işveren vekiline kusur ithaf edilip edilemeyeceği ve işveren vekilinin idari para cezası yükümlüsü olup olmadığı en yoğun tartışılan konular olarak öne çıkmaktadır.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, İşveren Vekili, İş Sağlığı ve Güvenliği Uygulamalarında İşveren Vekili Kavramı, İşveren Vekilinin Kusuru.

The employer’s representative concept doesn’t appear in the Occupational Health and Safety Act no.6331. Employer’s representative as a concept can be defined by using the definition in Labor Law and with reference to the occupational health and safety practices. Employer’s representative concept has very broad scope with regard to occupational health and safety. General manager, human resources chief, occupation safety specialist, even a foreman employed in the workplace can be evaluated as an employer’s representative.

The scope and the limits of the liability of employer’s representative on the occupational health and safety precautions should be taken in the workplace, whether a fault can be imputed to the employer’s representative due to work accident and occupational illness and whether employer’s representative has liability for administrative fines come forward as the most argued subjects especially in the doctrine and practice.

Occupational Health and Safety Act no.6331, Employer’s Representative, Employer’s Representative in Occupational Health and Safety Applications, Employer’s Representative’s Fault.

Giriş

Buhar makinasının icadıyla beraber 18. Yüzyılda yaşanan sanayi devrimi üretimi makineleştirmiş ve iş güvenliği açısından çok çeşitli riskleri çalışma hayatına sokmuştur. Öncelikle kırsal kesimden üretimin olduğu kentlere göç, hijyenik olmayan koşullarda barınmayı beraberinde getirmiştir. Çalışma şartlarının ağırlığı, kötü beslenme, ara vermeksizin günlük 18 saate varan çalışma süreleri ve bunların yanında uygun olmayan çevre koşullarının bir araya gelmesi hastalıkları, hastalıklar çok fazla çalışanın bir arada ve hijyenik olmayan koşullarda barınmasından dolayı salgınları, salgınlar işçilerin sağlıklarının bozulmasını, sakatlıkları ve ölümleri beraberinde getirmiştir. Sanayi devrimi çalışma hayatına sadece iş sağlığı ve iş güvenliği riskleri getirmekle kalmamış işletmelerin büyümesine ve yönetimsel olarak büyük değişikliklerin yaşanmasına sebep olmuştur. Gerçek kişilerden oluşan işyerlerinin yanı sıra tüzel kişilikler altında organize olan işyerleri doğmuştur. Özellikle tüzel kişilikli işveren altında organize olan işyerlerinde işin ve işletmenin sürekli olarak denetim ve kontrol altında tutulması ihtiyacı bunun yanı sıra teknolojinin hızlı gelişmesi ve hizmet veya mal üretiminde uzmanlık gereksiniminin yoğunlaşması, işyerlerinin sevk ve idaresinde uzman bir yardımcıya ihtiyaç duyulmasına sebep olmuştur. Özellikle iş kazalarının artması, işyerlerinde mal veya hizmet üretiminde uzman kişilerin gözetimini zorunlu kılmıştır. Sanayi devrimi ile işyerlerinde yaşanan yönetimsel değişiklikler, işveren vekilinin doğmasına sebep olurken sanayi devrimiyle beraber artan iş kazaları ve meslek hastalıkları, işveren vekili kavramının iş sağlığı ve iş güvenliği için önemini ortaya koymuştur.

İşveren vekili kavramı esas itibarıyla, sosyal sigortalar mevzuatından Ticaret Kanununa, Borçlar Kanunundan İş Kanununa kadar çoğu kanunda ve düzenlemede yer almaktadır. Bu kanunlar ve düzenlemeler arasında en önemlisi işçinin ruh ve vücut bütünlüğünü koruma amacı yönüyle ayrı bir yere sahip olan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunudur. 6331 sayılı Kanunda işveren vekili tanımı bulunmamakla beraber bazı noktalarda işveren ve işveren vekili, sorumluluk olarak eşit tutulmuştur. Bu noktada mal veya hizmet üretimi için kurulmuş işyerlerinde kimlerin işveren vekili sayıldığı, işveren vekilinin İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa göre görevlerinin neler olduğu ve işveren vekillerinin idari ve cezai sorumluluklarının kapsamı ve sınırı büyük önem taşımaktadır. Özellikle işyerine, 6331 sayılı Kanun kapsamında uygulanan idari para cezalarında ve işyerinde meydana gelen iş kazalarında ve meslek hastalıklarında işveren vekilinin sorumluluğunun kapsamı, sınırı ve içeriği açıklanması gereken önemli hususlardır.

1. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Kapsamında İşveren Kavramı

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda işveren“Çalışan istihdam eden gerçek veya tüzel kişi yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar”(İSGK m. 3) olarak tanımlanmaktadır. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, iş hukukuna paralel bir işveren tanımı çizmektedir.1 Görüldüğü gibi, işveren olarak nitelendirilmenin ilk şartı işçi çalıştırmaktır. İşçi, işveren ile yapmış olduğu sözleşme gereği işin görülmesi süreci içinde işverenin emri ve otoritesi altında2 olmakta ve işverene karşı hukuki bir bağımlılığı bulunmaktadır.3 6331 sayılı Kanuna göre işveren niteliği kazanılmasında ilk şart, iş sözleşmesinin tarafı olmak ve çalıştırılan işçi ile yapılan sözleşmenin bir unsuru olarak işin görülmesini isteme ve en üst düzeyde talimat verme yetkisini haiz olmaktır.4 Tanımdan anlaşılacağı gibi, 6331 sayılı Kanuna göre, sadece bir işçi bile istihdam eden işveren sayılmakta, işçinin sigortasının yapılarak kayıt altına alınmasının veya iş hukukuna göre çalışma şeklinin bir önemi olmamaktadır. Sigorta yaptırmaksızın kayıt dışı olarak kısmi süreli bir işçi dahi çalıştıran, 6331 sayılı Kanuna göre işveren olarak kabul edilmektedir.