Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Karabağ Sorunu Çerçevesinde Azerbaycan’ın Savaş Tazminatı Talep Etme Hakkı

Azerbaijan’s Right to Claim War Reparation in the Framework of the Karabakh Conflict

Arzu SADIGZADE

Savaş tazminatı, uygulanan uluslararası hukukta savaşa ilişkin hukuk kurallarının, diğer bir deyişle Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın 2. maddesinin 4. fıkrasıyla düzenlenen kuvvet kullanma yasağının ve uluslararası insancıl hukuk kurallarının ihlaline dayanmaktadır. Azerbaycan ve Ermenistan arasında gerçekleşen I. ve II. Karabağ savaşları sırasında Ermenistan, hem Azerbaycan devlet ülkesinin bir kısmını ele geçirerek kuvvet kullanma yasağını hem de bir dizi uluslararası insancıl hukuk kuralını ihlal etmiştir. Azerbaycan, Kasım 2020’de ele geçirilmiş topraklarını kurtarmış olsa da Ermenistan’ın sorumluluğu bertaraf edilmemiş ve Azerbaycan’ın 30 yıla yakın bir süre boyunca uğradığı zarar tazmin edilmemiştir. Bu çalışmada, Azerbaycan’ın, Ermenistan’dan savaş tazminatı talep etme hakkının hukuki çerçevesinin ele alınması amaçlanmaktadır.

Azerbaycan, Ermenistan, Karabağ Savaşı, Devletin Sorumluluğu, Savaş Tazminatı.

War reparations are based on violations of the norms of international law applicable to war, namely the prohibition of the use of force regulated by paragraph 4 of article 2 of the UN Charter and the norms of international humanitarian law. During the First and Second Karabakh wars between Azerbaijan and Armenia, Armenia violated both the prohibition of the use of force by occupying Azerbaijani territories and a number of norms of international humanitarian law during the war and during the occupation of the territories. Although Azerbaijan liberated its occupied territories in November 2020, Armenia’s responsibility has not been eliminated and Azerbaijan has not been compensated for the damages it suffered for nearly 30 years. The purpose of this study is to analyse the legal framework of Azerbaijan’s right to demand war reparations from Armenia.

Azerbaijan, Armenia, Karabakh War, State Responsibility, War Reparation.

GİRİŞ

XX. yüzyılın sonlarına tekabül eden I. Karabağ Savaşı, Azerbaycan devlet ülkesinin % 20’sinin işgaliyle sonuçlanmış; 1994 yılında imzalanan ateşkes antlaşmasıyla da söz konusu savaş durdurulmuştur. Ancak imzalanan ateşkes antlaşmasına rağmen bölgede Azerbaycan ile Ermenistan arasında çatışmalar devam etmiştir. 27 Eylül 2020’de Ermenistan’ın temas hattına saldırması çatışmaları daha da tırmandırmış, bu sebeple de Azerbaycan, Birleşmiş Milletler (BM) Antlaşması’nın 51. maddesinden doğan meşru müdafaa hakkını kullanarak ele geçirilmiş devlet ülkesini kurtarmayı hedeflemiştir. 44 günlük savaş sırasında Ermeni güçleri tarafından hem savaş bölgesi hem de savaş dışı yerleşim yerleri hedef alınmış, söz konusu saldırılar sonucunda birçok sivil hayatını kaybetmiş ve pek çok zarar doğmuştur. Ayrıca Ermenistan, Azerbaycan’ın devlet ülkesinin bir kısmını 30 yıla yakın bir süre elinde tutması sebebiyle Azerbaycan’a hem maddi hem de manevi anlamda ciddi zararlar vermiştir.

I ve II. Karabağ Savaşları sırasında ve sonrasında Ermenistan’ın hukuka aykırı eylemlerinden dolayı Azerbaycan’ın uğradığı zararlar, Azerbaycan’a nakdi ve ayni olarak savaş tazminatı talep etme hakkı vermektedir. Bu çalışmada, Yukarı Karabağ sorunu çerçevesinde Azerbaycan’ın savaş tazminatı talep etme hakkı ele alınacaktır. Bu çerçevede, öncelikle tarihi süreçte savaş tazminatının gelişimi ve devletin uluslararası sorumluluğu çerçevesinde uygulanması incelenecektir. Daha sonra Yukarı Karabağ sorununun tarihi üzerinde kısaca durulacaktır. Son olarak ise Ermenistan’ın Karabağ Savaşları sırasında işlediği uluslararası hukuka aykırı eylemlerinden doğan sorumluluğu irdelenerek Azerbaycan’ın, ortaya çıkan zararlardan dolayı savaş tazminatı talep etme hakkı değerlendirilecektir.

I. ULUSLARARASI HUKUKTA SAVAŞ TAZMİNATI

Modern uluslararası hukukta devletlerin sorumluluğu çerçevesinde verilen zararın tazmin edilmesinin bir türü olarak kabul edilen savaş tazminatının temeli, Antik Çağ’da uygulanan haraç geleneğine dayanmaktadır. Tek gerekçesi galibiyet olan ve kazanan tarafın takdirine bağlı olan haraç, hem savaş masraflarını karşılamak hem de mağlup tarafa cezai bir yaptırım uygulamak amacıyla uygulanmıştır. Günümüz tazminat uygulamasının aksine haraç geleneğinde, herhangi bir kusurun ve zararın varlığının aranmadığı anlaşılmaktadır1.