Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ruhsatsız Sigortacı ile Akdedilen Sigorta Sözleşmesinin Hukuki Akıbeti Bakımından Öğretideki Görüşlerin Değerlendirilmesi (TTK m. 1401/II)

Examination of the Legal Consequences of an Insurance Contract Entered into with an Unlicensed Insurer (TCC art. 1401/II)

Tekincan Akif KARAARSLAN

Sigorta; toplumun geneline yayılan ve bir taraftan sigortalıyı korurken öte yandan ekonomik istikrarı sağlayan bir müessesedir. Kanun koyucu bu müessesenin işleyişi esnasında denetime tabi olmasını sağlamış ve sigorta şirketlerinin kurulmasından itibaren denetime tabi tutarak ruhsat alma zorunluluğu getirmiştir. Bu zorunluluğu yerine getirmeyen yahut aldığı ruhsat sonradan iptal edilen sigortacılar ile durumu bilerek sigorta sözleşmesi akdeden sigorta ettirenler ise TTK m. 1401/II uyarınca bir nevi cezalandırılmış; söz konusu sözleşme kumar ve bahis hükümlerine tabi tutulmuştur. Çalışmada ise ruhsatsızlık olgusunun varlığı bilinerek akdedilen sigorta sözleşmelerinin kumar ve bahis hükümlerine tabi olmasının doğurduğu eksik borç olma sonucu öğretide var olan görüşler ışığında incelenmiştir. Çalışma sonucunda öğretide baskın görüş olan hükmün işlevsiz olduğu görüşüne iştirak edilmemiş; kamu düzeninin sağlanması açısından ihdas edilmiş ruhsat zorunluluğunun varlığına rağmen bu husus fiilen bilinerek akdedilen tarafların bir nevi cezalandırılması durumunun kanun koyucunun sistemine uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Bu çerçevede sigorta sözleşmesinin asli edimi olan, sigorta ettirenin prim ödeme borcu ve sigortacının himaye sağlama borçları değerlendirilmiş eksik borç hükümleri açısından sigorta ettirenin prim ödemekten kaçınabilirken sigortacının da himaye sağlama borcunu yerine getirmekten imtina edebileceği ifade edilmiştir.

Sigorta Sözleşmesi, Ruhsatsız Sigortacı, Eksik Borç, Kumar ve Bahis Borcu, Ruhsatname.

Insurance is an institution that provides economic stability while protecting the insured. The legislator has ensured that the system is subject to supervision during the operation of this institution and has subjected the insurance companies to supervision from the establishment of the insurance companies and imposed the obligation to obtain a licence. Insurers who do not fulfil this obligation or whose licence is subsequently cancelled, as well as insurers who conclude an insurance contract knowing the situation, are punished in a way pursuant to Article 1401/II of the TCC, and the contract in question is subject to gambling and betting provisions. In this study, the incomplete liability consequence of the insurance contracts concluded with the knowledge of the unlicensed status being subject to gambling and betting provisions is analysed in the light of the opinions in the doctrine. As a result of the study, the dominant opinion in the doctrine, that the provision is dysfunctional, is not shared, and it is concluded that the situation of penalising the parties who conclude insurance contracts with the knowledge of this issue despite the existence of the licence obligation established in order to ensure public order is in accordance with the system of the legislator. Within this framework, the obligations of the policyholder to pay the premium and the insurer to provide protection, which are the primary obligations of the insurance contract, have been evaluated, and it has been stated that the policyholder may refrain from paying the premium and the insurer may refrain from fulfilling the obligation to provide protection in terms of the missing debt provisions.

Insurance Contract, Unlicensed Insurer, Deficient Debt, Gambling and Betting Debt, Licence.

Giriş

Sigorta, aynı ya da benzer rizikolarla karşı karşıya gelen şahısların, belirli bir prim ödeyerek, rizikonun gerçekleşmesi halinde ortaya çıkacak ekonomik ihtiyacın karşılanmasını sağlamaya yönelik bir kurumdur. Bu çerçevede sigorta kurumu ile birlikte kişilerin evinin yanması yahut gemisinin hasara uğraması düşünceleri dışında bir çalışma emniyeti, sağlanmış olmaktadır. Aynı zamanda sigorta, ekonomik değerlerin korunmasını da sağlamakta, işletmeler sigorta sayesinde daha kolay kredi alarak ticari faaliyetlerini yürütmektedir. Zira müteşebbis, ticari işletmesindeki faaliyetlerini sürdürmek için kredi kullanmakta, ancak kredinin geri ödenememesi halinde kredi veren bankayı da zor duruma sokmaktadır. Bu durumu önlemek içinse sıkça sigorta müessesine başvurulmaktadır. Ayrıca sigortacılar tahsil ettikleri primler vasıtasıyla oluşturdukları sermaye ile yeni yatırımlar yapmakta ve bütün bu birikim devamlı olarak ekonomik hayata yön vermektedir. Bu fonların ekonomik hayattan çekilmesi ise o ülkenin çökmesine neden olmaktadır.1 İşte kanun koyucu, sigorta müessesini sağlam temellere oturtmak maksadıyla birtakım düzenlemeler yapmış; sigortacıların faaliyete geçmesini şartlara bağlamıştır. Bu şartlardan biri de sigorta şirketlerinin kurulduktan sonra, faaliyete geçebilmeleri için ruhsat almaları gerektiğini düzenleyen Sigortacılık Kanunu (SK) m. 5 hükmüdür. Mezkûr madde bu durumu “sigorta şirketleri ve reasürans şirketleri, faaliyete geçebilmek için, faaliyet göstermek istedikleri her bir sigorta branşında Müsteşarlıktan2 ruhsat almak zorundadır” şeklinde açıklamaktadır. Yine SK’nın öngördüğü şartı desteklemek amacıyla; Türk Ticaret Kanunu (TTK) m. 1401/II hükmünde ruhsatsız bir sigorta şirketiyle yapılan sigorta sözleşmesinin akıbeti hüküm altına alınmıştır. İlgili hükümde; “Ruhsatsız bir şirket ile, onun bu durumu bilinerek yapılan sigorta sözleşmeleri hakkında TBK 604-605 hükümleri uygulanacaktır.” denilmek suretiyle, söz konusu sözleşmeler eksik borç hükümlerine tabi tutulmuştur.3 Bu nedenle çalışmada öncelikle, sigortacının ruhsat alması incelenecek; ardından eksik borç kavramı ile birlikte, TTK’nın ruhsatsız sigortacı ile yapılan sigorta sözleşmesini düzenleyen m. 1401/II hükmü ele alınacaktır.

I. Sigortacının Ruhsat Alması ve Ruhsatın İptali

SK m. 5’e göre sigorta şirketleri, faaliyete geçebilmek için gösterecekleri her bir sigorta branşında Müsteşarlık’tan (Sigortacılık ve Özel Emeklilik Denetleme Kurumu) ruhsat almakla mükelleftir.4 Şirketin, ruhsat talebinde bulunabilmesi için SK m. 3 gereği anonim şirket ya da kooperatif şeklinde kurulmuş olması, ayrıca SK m. 5/IV gereği de kuruluş işlemlerinden itibaren bir yıl içinde ruhsat başvurusunda bulunmuş olması gerekmektedir.5 Talebin kabulü için ayrıca sigorta şirketlerinin sermayelerini Müsteşarlık tarafından belirlenen ve Resmî Gazete’de yayımlanan miktara da yükseltmeleri gerekmektedir.6 Ruhsat başvurusu önüne gelen Kurum, SK m. 6 uyarınca, ilgili Kanun m. 3’te düzenlenen kuruluş şartlarını, m. 4’te yer alan teşkilat kurallarının ve sigorta şirketi kurucularının sahip olması gereken şartları ayrı ayrı incelemektedir.7 Kanun koyucu, sigorta şirketlerinin ruhsat başvurularının hangi hallerde reddedileceğini SK m. 6’da sayma yoluyla belirlemiş; bu sayılan hallerden herhangi birinin varlığı durumunda ruhsat talebinin reddedilebileceğini hüküm altına almıştır.8 Ruhsat talebinin kabulü halinde sigorta şirketleri, ilgili branştaki ruhsatı ticaret siciline tescil ettirmekte ve Ticaret Sicil Gazetesi ve Türkiye çapında dağıtımı yapılan, tiraj bakımından ilk on sırada yer alan günlük gazetelerden ikisinde ilan ettirmesi gerekmektedir.9

Bu çerçevede belirtmek gerekir ki yalnız ruhsatın alınması ve tescil/ilan edilmesi faaliyeti sürdürmek bakımından yeterli kabul edilmemekte SK m. 7 uyarınca, ruhsatın verilmesinden itibaren bir yıl veya Kurumun uygun görüşüyle yapılanlar hariç olmak üzere altı ay süre ile sigorta sözleşmesi akdedilmesi gerekmektedir. Sözleşmelerin akdedilmemesi halinde ise şirketin ilgili branşlardaki ruhsatları Kurum tarafından iptal edilebilmektedir.10 Sigorta şirketlerinin ruhsat almasından sonraki süreçte de denetimler kanun gereği devam etmekte olup SK’nın “Şirketin Mali Bünyesinin Güçlendirilmesi” kenar başlıklı m. 20’de, sigorta şirketinin mali yapısının bozulmuş sayıldığı durumlarda da Kuruma tanınan yetki uyarınca ruhsatın iptal edilebileceği düzenlenmektedir.11

II. Eksik Borç Kavramı

Alacak hakkı alacaklıya, borçlanılan edimi, borçludan talep etme ve takip etme yetkisi vermektedir. Bu husus ise borçlar hukuku anlamında borç ilişkisinin temelini oluşturmaktadır. Bununla birlikte hukuk düzeni, belirli hallerde borçlunun dava yahut takip hakkıyla zorlanmasına izin vermemiş bu tür borçlar, eksik borç olarak adlandırılmıştır. Bu borçlarda esasında bir borç ilişkisi mevcut olmakta fakat kanun koyucu bu borcun ifa edilmesini borçlunun kendi iradesine bırakmaktadır. Borçlu, bu borcu ifa ettiğinde ise edim geçerli sayılmakta; borçluya edimi geri isteme hakkı tanınmamaktadır.12