Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Görünüşte İhmalî Suçlarda Garantörlüğün Kaynakları

Sources of Guarantee in Supposed Negligent Crimes

Yusuf PAKIR

Suçlar hareketin yapılış şekline göre icraî ve ihmalî olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. İhmali suçlar ise gerçek ihmalî suçlar ve görünüşte ihmalî suçlar olarak ayrılmaktadır. Çalışmamızın konusu olan görünüşte ihmalî suçlarda fail kanuni tipte yer alan fiili hem icraî hem ihmalî hareketle gerçekleştirebilir. İşte bu noktada ihmalî davranışın icraî davranışa eş sayılması için gereken hususlar failin önceden o eylemi yapma (neticeyi önlemeye yönelik icraî davranış yükümü) noktasında yükümlülüğü bulunmasıdır. Yükümlülükler nedeniyle failin garantörlüğü de ceza yasamıza göre kanundan, sözleşmeden veya ön gelen tehlikeli hareketten kaynaklanmaktadır. Mehaz Alman Hukuku’nda ise bu üçlü garantörlük kuramı artık terk edilmiş, onun yerine koruma (Beschützergarant) ve önleme (Überwachergarant) yükümlülüğü kapsamında failin garantörlüğü irdelenmiştir. Çalışmamız üç kısımdan oluşmaktadır. İlk kısımda suçların hareketin yapılışına göre ayrımı, görünüşte ihmalî suçların nasıl işlendiği ve görünüşte ihmalî suçlarda garantörlüğün Türk Ceza Kanunu’nda nasıl düzenlendiği üzerinde durulmuştur. İkinci kısımda mehaz Alman Ceza Hukuku’nda garantörlüğün kaynakları tartışılmıştır. Son olarak üçüncü ve son kısımda ise Türk Ceza Hukuku’nda garantörlüğün kaynakları ayrı ayrı değerlendirilmiştir.

İhmal, Garantör, Kaynak, Suç, Yükümlülük.

Crimes are divided into two as action and omission, depending on the nature of the act. Crimes of omission are divided into two: Crimes of actual omission and crimes of apparent omission. In apparently negligent crimes, which are the subject of our study, the perpetrator can perform the legal type of action both through omission and executive action. At this point, what is required for negligent behavior to be considered equivalent to executive behavior is that the perpetrator has a prior obligation to perform that action. According to our criminal law, the perpetrator’s guarantorship due to obligations arises from the law, contract, or the preceding dangerous act. In the source German law, this triple guarantee theory has now been abandoned, and instead, the guarantorship of the perpetrator has been examined within the scope of the obligation to protect (Beschützergarant) and prevent (Überwachergarant). Our study consists of three parts. In the first part, the distinction of crimes according to the conduct of the act, how ostensibly negligent crimes are committed, and how the guarantorship in ostensibly negligent crimes is regulated in our criminal law are emphasized. In the second part, the sources of guarantee in German criminal law are discussed. Finally, in the third and last part, the sources of guarantee in Turkish criminal law are evaluated separately.

Omission, Guarantor, Source, Crime, Liability.

Giriş

Suçun oluşması için belli evrelerin geçilmesi zorunludur. Bu evrelerden ilki kişide suç işleme düşüncesinin oluşmasıdır. Daha sonra failin düşüncesindeki eyleme yönelik hazırlık yapması ve nihayet dış dünyada belli bir amaca (suç işleme amacı) yönelik olarak davranışın gerçekleşmesi evreleri tezahür etmektedir.

Günümüzde Ceza Hukuku açısından düşüncenin cezalandırılması mümkün değildir.1 Bu nedenle düşüncenin bu anlamda bir kıymeti harbiyesi yoktur. Hazırlık hareketinin ise yine cezalandırılması mümkün olmamakla birlikte; suçun ne zaman teşebbüs aşamasında veya ne zaman hazırlık hareketi aşamasında kaldığı açısından önemi vardır. Buna karşın kanun koyucunun sırf hazırlık hareketlerini cezalandırdığı suç tiplerine ceza kanunlarında yer vermesi de mümkündür.2 Ancak Ceza Hukuku’nun asıl uygulama alanının sınırlarını faile izafe edilen bir hareketin mevcudiyeti çizmektedir. Bu nedenle “hareket” kavramının Ceza Hukuku açısından oldukça değerli olduğu tartışmasız bir gerçektir.

Gerçekten bir suçun varlığı dış dünyaya yansıyan iradi bir insan davranışının (iradi insan davranışı veya insan tarafından kullanılan veya yönlendirilen bir şeyin hareketi) varlığına bağlıdır.3 Bu durumda hareketsiz suçun olması mümkün değildir. İşte tam da bu noktada harekete bağlı olarak suçların tasnifi söz konusu olmaktadır.

Hareketin sayısına veya şekline bağlı olarak suçların tasnifleri yapılmakta olup; çalışmamızın konusu açısından da, hareketin dış dünyaya yansıma şekline göre suçlar kendi içinde ikiye ayrılmaktadır.4

Türk Dil Kurumuna göre icra kelimesinin manası; “yapma, yerine getirme, bir işi yürütme” şeklinde olup, ihmal kelimesinin manası ise; “gereken ilgiyi göstermeme, boşlama, savsaklama, savsama, önem vermeme” şeklindedir.5 Bu kavramların hukuki manaları da kelime manaları ile aynı şekilde kullanılmıştır. Bu durumda icraî suç kanuni tiple yasaklanan davranışın yapılması iken; ihmalî suç ise, belli bir davranışta bulunma yükümlülüğünün yerine getirilmemesidir.6 Tanımlardan da anlaşılacağı üzere icraî suçta fail aktif bir eylemde bulunurken; ihmalî suçta fail pasif kalmakta ve yükümlü olduğu davranışı bir nevi savsamaktadır.7 Çalışmamızın konusu münhasıran ihmalî suçlarda garantörlüğün kaynakları olduğundan, aşağıda sadece ihmalî suçlara ilişkin açıklamalarda bulunulacaktır.