Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Hukuka Uygunluk Nedenleri Objektif Nitelikte Midir?

Do Justification Causes Have Objective Nature?

Neslihan GÖKTÜRK

Günümüzde Türk ceza hukuku doktrininde halen ağırlıklı olarak savunulan görüş hukuka uygunluk nedenlerinin objektif nitelik taşıdığı yönündedir. Bu görüşe göre, somut olayda hukuka uygunluk nedeninin maddi koşullarının objektif olarak gerçekleşmiş olması, failin bu hukuka uygunluk nedeninden yararlanması için yeterli olup; failin sözkonusu koşulların gerçekleştiğini bilmesi gerekli değildir. Buna karşılık, Alman ceza hukuku doktrininde sözkonusu görüşün Kıta Avrupası hukuk sisteminde ortaçağda geçerli olan klasik suç teorisinde benimsenen psikolojik kusur kavramının ve bu teorinin esasını oluşturan nedensel hareket teorisinin tabii bir uzantısı olduğu; kasten işlenen suçlarda fiilin ifade ettiği haksızlığı tamamen bertaraf edebilmesi için hukuka uygunluk nedeninin objektif unsur yanında subjektif unsura da sahip olması gerektiği ifade edilmektedir. Makalede üç temel sorun üzerinde durulacaktır: Hukuka uygunluk nedenleri subjektif unsura sahip midir? Subjektif unsurun içeriği ne olacaktır? Subjektif unsurun yokluğuna bağlanan hukuki sonuç nedir?

Hukuka Uygunluk Nedenleri, Hukuka Uygunluk Nedenlerinin Yapısı, Subjektif Unsur, Psikolojik ve Normatif Kusur Kavramları, Kast.

The predominant and long standing view in Turkish criminal law doctrine is that justification causes have an objective nature. According to this view, although it is beyond his/her knowledge, existence of the objective elements of justification is sufficient to exempt the perpetrator from criminal liability. On the other hand, it is indicated in German criminal law doctrine that aforesaid opinion is an extension of the concept of psychological excuse in classical crime theory which prevailed in medieval times in common law system and of causal action which is the foundation of this theory, and a justification cause needs to include both objective and subjective elements in order to be able to constitute a defence. In this context, these three main problems will be elaborated in this Article: Do justification causes have subjective element? What is the content of the subjective element? What is the legal consequence of the lack of the subjective element?

Justification Causes, Structure of the Justification Causes, The Subjective Element, The Concepts of Psychological Excuse and Normative Excuse, Criminal İntent.

1. GENEL AÇIKLAMA

Günümüzde Türk ceza hukuku doktrininde halen ağırlıklı olarak savunulan görüş hukuka uygunluk nedenlerinin objektif nitelik taşıdığı yönündedir. Bu görüşe göre, somut olayda hukuka uygunluk nedeninin maddi koşullarının objektif olarak gerçekleşmiş olması, failin bu hukuka uygunluk nedeninden yararlanması için yeterli olup; failin sözkonusu koşulların gerçekleştiğini bilmesi gerekli değildir. Hukuka uygunluk nedeninin maddi koşullarının gerçekleştiğinin bilincinde olmasa dahi, failin hukuka uygunluk nedeninden istifade edeceği kabul edilmektedir1. Buna karşılık, Alman ceza hukuku doktrininde sözkonusu görüşün Kıta Avrupası hukuk sisteminde ortaçağda geçerli olan klasik suç teorisinde benimsenen psikolojik kusur kavramının ve bu teorinin esasını oluşturan nedensel hareket teorisinin tabii bir uzantısı olduğu; kasten işlenen suçlarda fiilin ifade ettiği haksızlığı tamamen bertaraf edebilmesi için hukuka uygunluk nedeninin objektif unsur yanında subjektif unsura da sahip olması gerektiği ifade edilmektedir2, 3.

Makalede üç temel sorun üzerinde durulacaktır: Hukuka uygunluk nedenleri subjektif unsura sahip midir? Subjektif unsurun içeriği ne olacaktır? Subjektif unsurun yokluğuna bağlanan hukuki sonuç nedir? Yanıtı aranmaya çalışılan bu sorunlar, hukuka uygunluk nedenlerinin haksızlığın yapısında icra ettiği fonksiyon; kastın haksızlığın yapısındaki konumu ve neticenin ifade ettiği değersizliğin (Erfolgsunwert) haksızlığın bünyesindeki rolü ile yakından ilintilidir.

2. HUKUKA UYGUNLUK NEDENLERİNİN HAKSIZLIĞIN YAPISINDA İCRA ETTİĞİ FONKSİYON

Tipiklik ve hukuka aykırılık, birbirinden bağımsız olarak suç teşkil eden haksızlığın unsurlarını oluşturmaktadır. Ceza hukuku anlamında bir haksızlıktan (Gesamtunrecht) söz edebilmek için, fiilin tipik ve hukuka aykırı olması gerekir (haksızlık = tipik + hukuka aykırı fiil)4, 5. Fiilin tipikliğinin belirlenmesi ise, fiil hakkındaki hukuka aykırılık değerlendirmesinden6 daha önce gelen bir aşamadır. Zira, fiil hakkındaki hukuka aykırılık yargısı tipe dayalıdır7. Bir başka ifade ile, hukuka aykırılık bakımından yapılan inceleme, tipik olduğu önceden tespit edilen fiile yöneliktir. Bu, “nullum crimen sine lege” ilkesinden kaynaklanan bir zorunluluk olup, herhangi bir suç tanımı karşısında tipiklik arz etmeyen fiil hakkında hukuka aykırılık bakımından bir değerlendirme yapmaya da ihtiyaç yoktur; tipik olmayan fiil ceza hukukunda önem taşımaz. Bu bağlamda tipiklik, hukuka aykırılığa varlık temeli kazandırıp; aynı zamanda hukuka aykırılığın pozitif koşulunu oluşturur8. Ancak, hukuka aykırılık unsuru tipiklikle ilintili olmakla beraber; ondan bağımsız olarak suçun (haksızlığın) yapısında yer almaktadır. Çünkü, hukuka aykırılılık unsuru tipiklik ile tamamen örtüşmez; fiilin tipikliği her zaman hukuka aykırı olduğu anlamına gelmez. Fiil, tipik olmasına rağmen hukuka aykırı olmayabilir. Fiil hakkında tipikliğin ihtiva ettiği değersizlik yargısını (Unwerturteil) tam tersine çeviren, yani nötralize eden ve fiilin hukuk düzeni nazarında kabul edilebilir bir vakıa olarak görünmesini sağlayan, suçun yasal tanımında yer almasa da9 hukuken önemli değer içeriğine sahip koşullar bulunabilir. Bu koşulların eşlik ettiği tipik fiil, hukuka aykırı olarak nitelendirilemez; bunlar, hukuka uygunluk nedenlerdir10.