Derdestlik, Dava Açma Süresini Aşmama ve İşkence İddialarında Asgari Bir Acı Eşiğinin Aşılması Açısından Ali Deniz Kutluk ve Diğerleri - Türkiye Kabul Edilmezlik Kararı

Durmuş TEZCAN

Ali Deniz KUTLUK and Others v. Turkey – Inadmissibility Decision of ECtHR Regarding the Claims of Being Pending, Not Exceeding the Time Limit of Filing a Lawsuit and Torture in the Situation of Exceeding Minimum Threshold of Pain. The decision is important to underline the some basic principles, which are accepted in the ECtHR Judgment. At the same judgment named as Balyoz, the applications of the applicants were examined under a trial because of the similarity.  The subject of the case is based of a claim of attempt to plan a military coup d’etat by a criminal organization which is formed by the military personnals.

Conclusion:

In the same direction with previous decisions, ECtHR notes that under the provisions of the Convention, without a new reason, it is not possible to apply to an international court for a subject, which is already being examined by another one. The court also remarkes not to miss the certain time to file a lawsuit for being able to claim the exceedance of the reasonable time spent in custody. The court also underlines that individual application to the constitutional court is an effective remedy, so ECtHR cannot be applied before applying to the Constitutional Court under the rule of exhaustion of domestic remedies. Apart from these, the Court emphasizes that the minimum threshold of pain shall be exceeded for the torture claim.

1) 10/06/2014 tarihli ve 53980/10 sayılı Ali Deniz KUTLUK ve diğerleri - Türkiye Kabul Edilmezlik Kararı (AİHS m.5, 6 ve ayrıca m.3), AİHS’deki bazı haklar yanında AİHM yargılamasında kabul edilen bazı temel ilkeleri vurgulaması açısından önemli bir karar olmaktadır.

2) Balyoz adı verilen aynı davada yargılanan sanıklardan bazılarının haklarının ihlal edildiğine yönelik AİHM’e yaptıkları benzer başvurular bağlantı nedeniyle birleştirilerek tek bir davada incelenmiştir.

3) Davaya konu olan olay, İstanbul C. Başsavcılığı tarafından bir suç örgütü mensubu olduğu şüphesine dayalı askeri personel hakkında 2002 ve 2003 yıllarında Türkiye’deki meşru bir hükümeti silah zoruyla devirmek amacıyla bir askeri ihtilali planlamaya teşebbüs ettikleri iddiasının soruşturulmasına dayanmaktadır. 2010 yılında başlatılan bu ceza soruşturması çerçevesinde olay tarihinde 1. Ordu Komutanı ve askeri personelinden 365 kişi hakkında bu suçtan dolayı 1 Haziran 2005 tarihinden önce yürürlükte eski TCK m.147 ve 61’e göre (olan lehe kanun olması nedeniyle) üç kamu davası açılıp birleştirilmiştir¹. 6/10/2010 tarihinde Gölcük Donanma Komutanlığında yapılan bir aramada ele geçirilen 1 CD ve diğer belgeler ise, yargılamanın temel delili haline gelmiş ve fakat sanıklar bu CD’nin hileli olduğunu gerek soruşturma evresinde ve gerekse duruşmalarda ileri sürüp, kendi yaptırdıkları uzman raporlarını duruşmada sunmuşlardır. Yapılan yargılama sonucunda, 27/9/2012 tarihinde, 337 kişi hakkında mahkûmiyet ve 36 kişi hakkında beraat kararı verilmiş,; temyiz edilen bu mahkûmiyet hükmündeki beraat kararları onanmış, mahkûmiyet kararlarının bir kısmı bozulmuştur.