Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Karar Analizi: Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05.02.2019 Tarihli, 2015/1-705 Esas ve 2019/59 Karar Sayılı Kararının Değerlendirilmesi (Kasten Öldürme/Netice Sebebiyle Ağırlaşmış Yaralama, Meşru Savunma/Meşru Savunmada Sınırın Mazur Görülebilecek Bir Heyec

Evaluation of the Decision of Criminal General Assembly of the Court of Cassation Dated 05.02.2019, Merits No. 2015/1-705 and Decision No. 2019/59

Melik KARTAL

Kasten öldürme suçu ve netice sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu arasındaki yakın ilişki bu suçlar arasındaki farkın tespitini zorlaştırmaktadır. Bilhassa her iki suç bakımından öngörülen ceza aralığı dikkate alındığında bu farkın ortaya konulması önem arz etmektedir. Keza meşru savunma şartlarının oluşup oluşmadığı ya da bu sınırın aşılıp aşılmadığı, aşıldıysa nasıl aşıldığı meseleleri oldukça tartışmalı ve tespiti son derece önemli hususlardır. İşte bütün bu önemli tartışmaların olduğu bir Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararının doktrine ve uygulamaya katkı sağlayacağını düşündüğümüzden söz konusu kararı değerlendirmeye çalıştık. Bu çalışmada Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.02.2019 tarihli ve 2015/1-705 esas, 2019/59 karar sayılı kararı incelenmiştir. Bu çerçevede, çalışmada öncelikle karara esas olan maddi olay ve yargılama aşamasında mercilerin görüşleri aktarılmıştır. İkinci olarak ise, maddi olay fiilin maddi ve manevi unsurlarıyla hangi suç tipine uygun olduğu, olayda meşru savunma hukuka uygunluk sebebinin var olup olmadığı, yoksa cezayı etkileyen başkaca hallerin söz konusu olup olmadığı incelenmiştir.

Ölüm Neticeli Suçlarda Kastın Belirlenmesi, Meşru Savunma, Hukuka Uygunluk Sebebi, Meşru Savunmada Zorunluluk, Orantılılık ve Gereklilik, Meşru Savunmada Sınırın Aşılması, Haksız Tahrik.

The close relationship between the offence of intentional killing and the offence of aggravated injury on account of its consequence makes it difficult to determine the difference between these crimes. Especially considering the range of penalties foreseen for both crimes, it is important to reveal this difference. Likewise, whether the conditions of self defense have been met or whether this limit has been exceeded, and if so, how it has been exceeded, are highly controversial and extremely important issues to determine. Since we believe that a decision of the Grand Criminal Chamber of Turkish Court of Cassation, which is the subject of all these important discussions, will contribute to the doctrine and practice, we have tried to evaluate the decision in question. This study examines the Grand Criminal Chamber of Turkish Court of Cassation judgment dated 05.02.2019 and numbered E. 2015/1-705, K. 2019/59. First of all, the facts of the case and the opinions of the courts are stated. Secondly, the facts of case are analyzed in terms of elements of a crime in order to determine the relevance of the act to any specific crime, whether there is self-defense as a justification ground in the case or not, and if not, whether there is another reason affecting the punishment or not.

Determination of Intention in the Crimes Resulted in Death, Self-Defense, Justification Ground, Urgency, Proportionality and Necessity in Self-Defense, Exceeding the Limits in Self-Defense, Unjust Provocation.

GİRİŞ

Bu çalışmanın esasını Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.02.2019 tarihinde verdiği, 2015/1-705 esas ve 2019/59 karar sayılı kararı oluşturmaktadır. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun bu kararının birçok açıdan incelenmeye ve tartışılmaya değer olduğu söylenmelidir. Karar ilk olarak, kasten öldürme ve yaralama suçları bağlamında kişinin kastının neye yönelik olduğunun belirlenmesinde daha önceden de Yargıtay Ceza Genel Kurulunca ortaya konulan kriterlerin somutlaştırılmasına ve değerlendirilmesine imkan vermektedir. İkinci olarak karar, meşru savunma hukuka uygunluk sebebinin koşulları bağlamında, savunmada zorunluluk, orantılılık ve gereklilik konularında uygun bir tartışma zemini sunmaktadır. Bu açıdan çalışmamızda, öncelikle karara esas olan maddi olay ve yargılama aşamasında mercilerin olayın hukuki değerlendirmesi ile ilgili görüşleri aktarılacak, ardından da karar esas maddi olay; fiilin hangi suç tipine uygun olduğu, olayda meşru savunmanın koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve şayet gerçekleşmemiş ise bu defa olayda failin ceza sorumluluğunu etkileyen başkaca bir halin bulunup bulunmadığı yönlerinden ele alınacaktır.

I. MADDİ OLAY

Askerlik görevini yapan sanık A, olay günü arkadaşı B ile birlikte nöbet yerinden karakola dönerken askeri yasak bölge içerisinde kaçak göçmenlerin bulunduğu ihbar edilir. Tanık C tarafından bunların saklandığı yerin gösterildiği sırada, kaçak göçmenlerin sınırdan geçmesine aracılık eden maktul D, dövmek amacıyla tanık C’nin üzerine saldırır. C, A’nın arkasına saklanır. D’nin yeniden C’nin üzerine yürüdüğü sırada A, D’ye tokat atarak onu yere düşürür. D’nin düştüğü yerden kalkarak sanığa saldırması üzerine boğuşmaya başlarlar. A elindeki tüfeğin kasaturası ile maktulü göğsünden ve sağ bacak uyluk bölgesinden kesici aletle yaralar. D’nin sağ akciğerinin üst lobunda meydana gelen kesi nedeniyle oluşan hemotoraks ve gelişen hipovolemik şok sonucu D hayatını kaybeder.

II. ÇÖZÜMÜ GEREKEN HUKUKİ SORUN

Olayda çözümü gereken hukuki sorunlardan ilki, öncelikle maktulün ölümü bakımından sanığın kasten mi yoksa taksirle mi hareket ettiği, yoksa yaralama bakımından kastın, ölüm bakımından taksirin olduğu bir kast-taksir kombinasyonun mu bulunduğu; ikincisi de, olayda hukuka aykırılığı ortadan kaldıran bir sebep olarak meşru savunmanın şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, yine bununla bağlantılı olarak meşru savunmada sınırı aşan bir halin olup olmadığı; üçüncü olarak da, haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektiren bir durumun bulunup bulunmadığı noktasında ortaya çıkmaktadır.