Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Uluslararası Belgelerde ve Türk Ceza Kanunu’nda Biyolojik Silah Kavramı

The Concept of Biological Weapon in International Documents and in the Turkish Penal Code

Asiye Selcen ATAÇ

Biyolojik silah kullanımı yüzyıllar öncesinde de var olan bir olgu olup biyolojik ajanların ve biyolojik silahların yarattığı tehlike ceza hukuku alanında da bazı fiillerin suç haline getirilmesine neden olmuştur. Çalışmanın I. bölümünde biyolojik silahın unsuru olan biyolojik ajan tanımlanarak biyolojik ajanların ne şekilde sınıflandırıldığı açıklanmıştır. Biyolojik silah ile bağlantılı olarak gördüğümüz biyosuç ve biyoterör kavramlarından ne anlaşılması gerektiği incelenmiştir. Bu kapsamda biyolojik silah kullanımının diğer saldırı suçlarından farklarına ve benzerliklerine yer verilmiştir. II. bölümde öncelikle uluslararası belgelerde yer alan biyolojik silah tanımı ve biyolojik silahın araç olarak kullanılması durumunda oluşabilecek uluslararası suçlar kısaca açıklanmıştır. Bu bölümde TCK m.82/1-c kapsamında biyolojik silah kullanımı, suçun teşebbüs aşamasında kalması halinde nitelikli hale teşebbüste uygulanacak hükümlerin neler olduğu, suçların içtimaında uygulanacak hükümler açıklanmıştır. Akabinde biyolojik silahın mevcut ve fakat kullanılamamış olması ihtimaliyle bağlantılı olarak TCK m.174 incelenmiştir. Çalışmada seçilmiş biyolojik ajan programının ve biyorisk yönetimine ilişkin mevzuat çalışmalarının içeriğinin biyokriminalizasyon bağlamında ihtiyaç duyulan ceza normlarının hazırlanmasındaki önemi anlatılmaya çalışılmıştır.

Biyoajan, Biyosuç, Biyolojik Silah, İnsanlığa Karşı Suç, Biyolojik Silah Kullanarak Kasten Öldürme.

The use of biological weapons is a phenomenon that existed centuries ago. The danger posed by biological agents and biological weapons has caused some acts to be criminalized in criminal law. In the first part of the study, the biological agent, which is the element of the biological weapon, is defined and the classification of the biological agents is explained. This study examines the meaning that should be understood from the concepts of biological crime and biological terrorism that we see in connection with biological weapons. In this context, the differences and similarities of the use of biological weapons from other crimes of aggresion are given.In the second part, firstly the definition of biological weapons in international documents and international crimes that may occur if biological weapons are used as a tool are briefly explained. In this section, the use of biological weapons within the scope of TPC Article 82/1-c, the provisions to be applied in the attempt to qualifyif the crime remains at the stage of attempt, and the provisions to be applied in the aggregation of crimes are explained. Subsequently, article 174 of the TPC was examined in connection with the possibility that a biological weapon was present but could not be used. This study examines the significance of the selected biological agent programme and the content of the legislative studies on biorisk management in the preparation of the penal rules and codes needed in the context of biocriminalization.

Bioagent, Biocrime, Biological Weapon, Crimes Against Humanity, Intentional Killling by Using Biological Weapon.

Giriş

Biyolojik ajan ve biyolojik silah kavramları biyolojik suçlarla birlikte güncelliğini korumaktadır. Türkiye’de halihazırda Seçilmiş Biyolojik Ajan Programının olmaması biyogüvenlik için en yüksek riskli ajanların belirlenmesi, hangi sınırlar içinde biyolojik ajanlar üzerinde çalışılacağı, kimlerin erişime yetkili olacağı, kimlerin ajanlar üzerinde çalışabileceğine dair konuların sınırlarının belirlenmesi bakımından önemlidir. Böylelikle bilimsel amaçlı yapılan çalışmalarla biyolojik silah üretimi amaçlı fiiller arasında da bir sınır nispeten sağlanabilecektir. Bu bağlamda yapılması gerekenler önleyici alanda biyorisk yönetiminin oluşturulması, ceza hukuku alanında ise biyokriminalizasyon olarak ifade edebileceğimiz, biyolojik silah olarak biyolojik ajanların üretimi, bulundurulması, satın alınması, satılması, biyolojik silah üretimi için gerekli malzeme ve teçhizatın bulundurulması, satın alınması, biyolojik silahın suç işlemede araç olarak kullanılması gibi fiillerin suç haline getirilmesi gerekmektedir. Çalışmada bu bağlamda öncelikle biyolojik ajan, biyolojik silah, biyolojik suç ve biyolojik terör kavramları incelenmiştir. Akabinde biyolojik silah kullanımının geliştirilmesinin, yapımının ve stoklanmasının yasaklanması ve bunların imhasına ilişkin uluslararası belgelerde yer alan düzenlemeleri, biyolojik silah kullanımının hangi uluslararası suçları oluşturabileceği incelenmiş ve TCK’nın ilgili hükümlerine değinilmiştir. Biyolojik silahın kasten öldürme suçunda araç olarak kullanılmasına ilişkin TCK m.82/1-c hükmü ile yine biyolojik silahla bağlantılı olarak Tehlikeli Maddelerin İzinsiz Olarak Bulundurulması ve El Değiştirilmesi suçu TCK m.174 incelenmektedir.

I. Kavram

Biyolojik silahlar; insanlarda, hayvanlarda veya bitkilerde hastalığa neden olmak için üretilen ve kasıtlı olarak salınan hastalığa neden olan biyolojik ajan olarak adlandırılan, patojenler, biyo düzenleyiciler veya biyo toksinlerdir.1 Bu nedenle öncelikle biyolojik ajanların ne olduğunun açıklanması gerekir. Patojenler bakteriler, viruslar, riketsiya2 ve mantarlar olmak üzere dört alt gruba ayrılırlar.3 Kendi başlarına üreyebilen biyolojik ajanlar; büyük miktarlarda ajan gerektirmeden geniş popülasyonları enfekte edebilmekte ve bu özellikleri itibariyle kimyasal silahlardan ayrılmaktadırlar. Biyolojik ajanlar alt yapıyı yok etmeden toplu ölümlere neden olabilmektedirler.4

Biyolojik ajanlar, tabiatta bulunmaları dolayısıyla kimyasal ajanlara kıyasla bazı avantajlara sahiptirler. Bulaşıcılık kapasiteleri, hastalık yapabilme etkileri, çeşitli genetik değişiklikler de yapılarak kullanılabilmeleri nedeniyle biyolojik silah olarak ilgi çekmektedirler. Biyolojik ajanlar ölümcül etki yaratabilmeleri yanında vücut direncini kırarak karşı tarafın savaşma yeteneğini azaltmak veya yeme-içme gibi temel ihtiyaçlarını engelleyici etkiler de yaratabilmektedir.5

Yıllar boyunca biyolojik ajanların birçok farklı sınıflandırması yapılmıştır. 20. yüzyılda sınıflandırmalar genellikle patojenlerin ve kimyasalların silah haline getirilmiş potansiyellerinden oluşmaktaydı. O zamandan beri, biyolojik ajanlara ilişkin savunmacı bir anlayış hakimdi ve bu anlayış gereği biyolojik ajanlar halk sağlığı bakımından hazırlıklı olma ve biyolojik risk önleme kriterlerine göre sınıflandırılmaktaydı. Belirtmek gerekir ki suç odaklı bir sınıflandırma sistemi hala askeri amaçlarla kullanılmaktadır.6 Askeri sınıflandırmaların dışında, örneğin Amerika Birleşik Devletleri’nde iki ana sınıflandırma sistemi mevcuttur. Bunlardan Seçilmiş Ajan Programı, hangi biyolojik silahların denetleneceğini düzenler ve kanuni sınırlar içinde biyolojik ajan bulundurmak, kullanmak veya transfer etmek için neler yapılması gerektiğini belirler. Ulusal Sağlık Enstitüsü tarafından hazırlanan diğer sınıflandırma sistemi ise bilimsel olarak küresel biyogüvenlik için en yüksek riski oluşturan ajanlar hakkında fikir verir.7 Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi (The Centers for Disease Control and Prevention (CDC)) biyoterör veya biyolojik silah ajanı olarak kullanılabilecek biyolojik ajanları; bitkiler, hayvanlar ve insanlarda ölüm ya da hastalık oluşturabilme potansiyelini (toplumda oluşturduğu riskleri) dikkate alarak üç kategoride (Kategori A, B, C) gruplandırmıştır. Bu liste; toplum sağlığı üzerine etkisinin ciddiyeti ve insandan insana bulaşma ihtimali, biyolojik silah olarak yayılma potansiyeli, mikroorganizmaya karşı hazırlanmış aşı veya ilaçların depolanması için özel hazırlık gerekmesi veya izolasyon için özel laboratuvar tekniklerini gerektirmesi, toplumda korku ve panik oluşturma olasılığı göz önüne alınarak hazırlanmıştır.8,9

Biyolojik savaş araçları, yaşayan mikroorganizmalar yanında, bitkiler ve hayvanlar tarafından üretilen toksinleri (kimyasallar) de kapsar. 1972 Biyolojik Silahlar Konvansiyonu’nda (BSK) da toksinler biyolojik ajan olarak kabul edilmektedir.

Türkiye’de halihazırda seçilmiş ajan programı bulunmamaktadır.10 Mevzuata bakıldığında biyolojik ajanın Veteriner Biyolojik Numunelerinin Alınması, Nakledilmesi, İthalatı, İhracatı ve Laboratuvar Şartlarına Dair Yönetmelik’te tanımlandığı görülmektedir. Buna göre biyolojik ajan; “genetiği değiştirilmiş olanlar dahil, insanlar, hayvanlar veya bitkilerde herhangi bir enfeksiyon, alerji ya da toksisite oluşturabilecek, ekipmana ve çevreye zarar verebilecek, seçilmiş veya saflığı, raf ömrü, virülansı, yayılım veya UV radyasyona direnci gibi özellikleri değiştirilmiş bakteri, virus, mantar, riketsia, parazit, prion ve toksinler” olarak tanımlanmaktadır (m.4/1-f).

Biyolojik silahlar; her türlü canlı organizmadan elde edilebilen, insanlar, hayvanlar, bitki organizmaları üzerinde çoğalarak hasta edici ya da öldürücü etki yapan silahlardır.11 Diğer bir ifadeyle insan üzerindeki olumsuz etkilerinin yanı sıra doğayı da tahrip etmektedir.12

Biyolojik silahlar; mikroorganizmalar, biyolojik olarak elde edilmiş maddeler ve yapay olarak hazırlanmış biyolojik maddeleri taklit eden maddeler olarak 3 grupta sınıflandırılmaktadır. Mikroorganizmalar hedefi enfekte eden, hedefte çoğalan ve bu suretle hastalık oluşturan veya doğada patojen olmamasına rağmen patojenite özellik kazandırılmış olan organizmalardır. Biyolojik olarak elde edilmiş maddeler ise; hedef konakta hastalık ya da ölüme neden olan genellikle mikrobiyal kaynaklı metabolizma ürünleri olarak tanımlanmaktadır. Yapay maddeler ise laboratuvar ortamında çeşitli biyolojik işlemler neticesinde yalnızca belli hedeflere veya hücre tipine yönelik geliştirilmiştir.13

Öğretide biyolojik silahların üç ya da dört alt unsurdan oluştuğu belirtilmektedir. Bir görüşe göre biyolojik silah bir biyolojik ajan ya da toksinden, yayılma ve stabiliteye yardımcı katkı maddelerinden ve bir dağıtım sisteminden oluşmaktadır.14,15 Bir diğer görüşe göre biyolojik bir silahın yapısı; bir taşıyıcı, mühimmat, atış sistemi ve dağıtım sistemi olmak üzere dört unsurdan oluşmaktadır. Taşıyıcı, canlı organizmanın ürettiği bir toksin ya da canlı organizmanın kendisinin bulunduğu biyolojik materyal kısım olarak ifade edilmektedir. Biyolojik materyalin hedefe gönderilmesinde korunmasını sağlayan kısım mühimmat kısmıdır. Atış ya da gönderici sisteminden otomobil, uçak, gemi ya da füze gibi bir araç anlaşılmaktadır. Biyolojik malzemenin hedefe yayılmasını ise dağıtma sistemi sağlamaktadır.16

Modern biyolojik silahlar, patojen veya toksinleri yaymak için tasarlanmıştır. Bu patojen ya da toksinler, mikroskobik parçacıklardan oluşan bir aerosol bulutu içinde anında ve kolaylıkla solunabilir ayrıca bu patojen ve toksinlere maruz kalan insanların akciğerlerinde saklanabilir. Havada uzun süre kalabilen bu patojenler veya toksinler daha ciddi hastalıklara neden olur.17 Kolay erişilebilir olması, kültürünün yapılabilmesi, stabilitesi, yayılma kapasitesi, bulaş özelliği, konak hassasiyeti, çevre koşullarına dayanıklılığı, tedavisinin ve kontrol mekanizmasının olması, salgın yapabilmesi, suçu işleyene de zarar verme potansiyeli nedeniyle patojenler biyolojik silah olarak nitelendirilmektedirler.18

Biyolojik silahların üretilmeleri, taşınmaları ve kullanılmaları kolay ve ucuz olup biyolojik silahlardan korunma ve tedavi yöntemleri ise masraflı ve zordur. Bu ajanlara karşı etkili bir savunmanın ancak eksiksiz haberleşme ağının, organize bir şekilde hareket eden sağlık kurumlarının, bilim insanlarının, sağlık istatistikleri gibi detaylı bilgilerin ve organizasyonun mevcudiyetiyle mümkün olduğu belirtilmektedir. İnkübasyon (kuluçka) süreleri nedeniyle, saldırı olduktan sonra fark edilmesinin zaman alması biyolojik silahları daha tehlikeli kılmaktadır.19

Biyolojik ajanların terör örgütleri ve hükümetler için potansiyel kitle imha silahı olarak görülmesi; biyolojik silah programlarının kabul edilerek dünya çapında yaygınlaşmasına neden olmuştur. Biyolojik silahlar kolay elde edilebilmeleri ve ucuz maliyetleri nedeniyle savaşın seyrini dönüştürmek için uygun araçlardır. Örneğin hastalığa neden olan doğal olarak oluşan viruslar ve bakteriler topraktan, sudan, hayvan rezervuarlarından, klinik numunelerden, klinik ve araştırma laboratuvarlarından elde edilebilir. Ayrıca rekombinant DNA teknolojisinin başlamasıyla birlikte, bakteri ve viruslar genetik olarak tasarlanabilir ve antibiyotik direnci, bağışıklık savunmaları, aşırı sıcaklıklar gibi bir dizi zorlu koşula dayanabilir. Biyolojik silahlar insanlığa karşı silahlar olarak yıkıcı potansiyellerini artırabilecek gelişmiş özelliklere sahiptirler. Antibiyotik ya da aşı üretmek için kullanılan teknoloji dönüştürülerek biyolojik savaş ajanı üretiminde de kullanılabilir. Bu tür bir teknoloji, endüstri tarafından kullanılan yaygın ve kolay elde edilebilir nitelikte teknolojidir. Aynı şekilde biyolojik ürünlerin üretimini de sağlar. Sayılan bu nitelikler orduların biyolojik silah üretimine yönelmesinin nedenleri olarak ifade edilmektedir zira sayılan yöntemler kolay ve düşük maliyetlidir.20

Mevzuata bakıldığında biyolojik silah kavramının Veteriner Biyolojik Numunelerinin Alınması, Nakledilmesi, İthalatı, İhracatı ve Laboratuvar Şartlarına Dair Yönetmelik’te tanımlandığı görülmektedir. Buna göre biyolojik silah; İnsan, hayvan ve yararlı bitkilerde ölüm veya hastalık meydana getirmek amacıyla hazırlanan biyolojik ajanlardır (m.4/1, g).