Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Sigorta Sözleşmelerinin Yorumu Meselesi ve “Makul Beklentiler Doktrini”

The Issue of Interpretation of Insurance Contracts and the “Reasonable Expectations Doctrine”

Beşir Fatih DOĞAN, Ahmet SELÇUK

Sigorta sözleşmelerinin yorumu meselesi pozitif düzenlemelerde yer almayan ve doktrinde de üzerinde durulmamış bir mesele olarak karşımıza çıkmaktadır. Sigorta sözleşmeleri, genel işlem koşulu içeren sözleşmelerden olması sebebiyle bu sözleşmelerin açık ve anlaşılır olmaması (muğlaklık) durumunda sözleşmeyi hazırlayan aleyhine yorumlanmalıdır. Yabancı hukukta yer alan ilkesi de bu doğrultuda bir ilkedir. Ancak bu ilkenin uygulanmasında sigorta sözleşmesinin tek hazırlayıcısının sigortacı olup olmadığı da önem arz etmektedir. Sigorta sözleşmesinin sigortacının yanı sıra sigortalının katılımıyla hazırlandığı durumlarda bir muğlaklık ortaya çıkmışsa bu durumda ilkesi uygulanmamalıdır. Öte yandan bu ilkelerin uygulanamadığı durumlarda mahkemeler adil bir sonuca ulaşmak amacıyla muğlaklığın olmadığı yerlerde bile muğlaklık yaratmaya çalışmıştır. Bu zorlama metodu aşmak için hukukçu Robert Keeton tarafından Makul Beklentiler Doktrini ortaya atılmıştır. Doktrine göre, sigortalının sigorta sözleşmelerinin koşullarına ilişkin objektif olarak makul beklentileri yerine getirilecektir. Bu çalışma kapsamında öncelikle sigorta sözleşmelerinin yorumuna ilişkin temel ilkeler incelenmiş ve daha sonra Makul Beklentiler Doktrininin uygulama alanı ile doktrine yönelik eleştiriler ele alınmıştır.

Sigorta Sözleşmelerinin Yorumu, Sigortalı Lehine Yorum İlkesi, Muğlaklık, Contra Proferentem, Makul Beklentiler Doktrini.

The issue of interpretation of insurance contracts is an issue that is not included in and has not been addressed in the doctrine. Insurance contracts should be interpreted against the drafter in case these contracts are not clear and understandable since they are among the contracts with standardized terms. The principle of in foreign law is also a principle in the same manner. However, in the implementation of this principle, it is also important whether the sole drafter of the insurance contract is the insurer. In cases where the insurance contract is prepared with the participation of the insured as well as the insurer, if an ambiguity has arisen, then the principle should not be applied. On the other hand, in cases where these principles could not be applied, the courts tried to create ambiguity even where there was no ambiguity in order to reach a fair result. To circumvent this strained method of interpretation, the Doctrine of Reasonable Expectations was introduced by the lawyer Robert Keeton. According to the doctrine, objectively reasonable expectations of the insured regarding the terms of insurance contracts will be fulfilled. Within the scope of this study, firstly, the basic principles of the interpretation of insurance contracts are examined and then the application area of the Doctrine of Reasonable Expectations and the criticisms of the doctrine is discussed.

Interpretation of Insurance Contracts, Principle of Interpretation in Favor of the Insured, Ambiguity, Contra Proferentem, Doctrine of Reasonable Expectations.

GİRİŞ

Sözleşme, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulur (TBK m.1). Tarafların hür ve serbest iradeleri ile kurdukları sözleşmelerin uygulanması aşamasında ortaya çıkan anlamsal boşlukların doldurulmasında, yani sözleşmenin yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın gerçek ve ortak iradeleri esas alınır (TBK m. 19). Tarafların karşılıklı anlaşarak meydana getirdiği ve taraflarca hazırlanan sözleşme metinlerinde hal böyle iken, sigorta sözleşmeleri gibi sözleşmenin bir tarafınca hazırlanan ve genel işlem koşulları içeren metinlerde aynı irade serbestisinden söz etmek mümkün değildir.1

Bir sigorta sözleşmesi her zaman genel işlem koşulu içeren bir metin üzerinden yapılmayabilir. Ancak sigorta sözleşmelerinin içeriğini düzenleyen ‘genel şartlar’ da (bkz. Sigortacılık Kanunu m. 11) taraf iradelerini kısıtlayan bir diğer faktördür. Sigorta sözleşmeleri, işlemin zayıf tarafı olan sigorta ettirenin gerçek anlamda müzakere etme kabiliyetinin olmadığı ve sigortacı tarafından dikte edilen şartlara tabi olduğu katılma sözleşmeleri olarak nitelendirilmektedir. Sigorta poliçesi içerdiği uzmanlık gerektiren “özel ve gizli” ifadeler nedeniyle meslekten olmayan biri (layperson) tarafından okunduğunda tam olarak anlaşılamamaktadır.2

Diğer taraftan sayılan tüm bu olgular nedeniyle, sözleşmenin bir tarafının (sigortacının) güçlü durumda olduğu da göz önüne alınarak, sigorta sözleşmelerinin yorumlanmasında özel yorum metotları ortaya çıkmıştır. Bu metotlardan bir tanesi “makul beklentiler doktrini”dir.