Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Manevi Zararın Tespitinde Nörobilim Teknolojilerinin Kullanımı

The Use of Neuroscience Technologies in the Determination of Moral Damage

Remzi Çağrı UZUN

Nöroloji, psikiyatri, mühendislik, davranış bilimleri gibi birden fazla farklı disiplinle etkileşim içinde olan nörobilimin “nörohukuk” olarak adlandırılan hukuk alanındaki kullanımı gün geçtikçe artmaktadır. İnsan sinir sisteminin incelenmesiyle ulaşılan nörobilimsel verilerin hukuksal perspektiften yorumlanışı, hukuki olgulara daha doğru bir yaklaşım sunarak muğlak alanları azaltmakta ve kesin, bilimsel bir kanıt usulü yaratarak adil bir adalet sisteminin ortaya çıkmasına olanak sağlamaktadır. Çoğunlukla ceza yargılamalarında kullanılan beyin görüntüleme yöntemleri, teknolojinin ilerlemesi ve bu alanda yapılan bilimsel çalışmaların yaygınlaşmasıyla birlikte özel hukuk alanında bilhassa haksız fiil davalarında karşımıza çıkmaktadır. Türk Borçlar Kanunu Madde 58’de düzenlendiği üzere, zarar görenin manevi tazminat talebinde bulunabilmesi için “kişilik hakkının zedelenmesi” ve bu talebin “uğradığı manevi zarara karşılık” olması gerekmektedir. Nörobilimin haksız fiil hukukundaki kullanımı, objektif olarak belirlenebilecek kişilik hakkı ihlalinin aksine, haksız fiil sonucunda manevi tazminata hükmedilebilmesi için şart olan ancak somut olarak ispatı mümkün olmayan manevi zararın varlığının ve derecesinin belirlenebilmesi noktasında yoğunlaşmaktadır. Bu çalışmada, nörobilimin mahkemelerde kullanımına ilişkin tarihsel perspektif ve günümüzde artan kullanımı açıklanmış ve manevi zararın ayrılmaz parçası olan keder duygusunun beyindeki fizyolojik tespitine yönelik yapılan çalışmalar açıklanmaya çalışılmıştır.

Nörobilim, Nörohukuk, Haksız Fiil Hukuku, Manevi Zararın Tespiti, Manevi Tazminat.

The use of neuroscience, which interacts with many different disciplines such as neurology, psychiatry, engineering and behavioral sciences, in the field of law called “neuro-law” is increasing day by day. The interpretation of neuroscientific data obtained by examining the human nervous system from a legal perspective provides a more accurate approach to legal facts, reduces ambiguities and enables a fair justice system to emerge by creating a precise, scientific evidence procedure. Brain imaging methods, which are mostly used in criminal proceedings, are used in civil law, especially in tort cases, with the advancement of technology and the spread of scientific studies in this field. As regulated in Article 58 of the Turkish Code of Obligations, in order for the injured party to claim immaterial (moral) compensation, his/her “right of personality must be damaged” and this claim must be “in return for the moral damage suffered”. The use of neuroscience in tort law focuses on the determination of the existence and degree of non-pecuniary damage, which is a prerequisite for the award of non-pecuniary damages as a result of the tort, unlike the violation of personality rights that can be objectively determined. In this study, the historical perspective on the use of neuroscience in courts and its increasing use today are explained and the studies on the physiological determination of the feeling of grief in the brain, which is an integral part of moral damage, are tried to be explained.

Neuroscience, Neurolaw, Tort Law, Determination of Moral Damage, Immaterial Compensation.

GİRİŞ

Bir kişinin yaşadığı olumsuz duygu durumunun bilimsel yöntemlerle tespitinin mümkün olması hangi hukuki sonuçları beraberinde getirebilir? Bu soru, çalışmamızın cevap vermek istediği sorudur. Bu sorunun cevabının peşinden gitmeden önce, ruhsal acı ve keder gibi duyguların ampirik yöntemlerle belirlenememesinin ne gibi mağduriyetlere sebebiyet verdiğini açıklamamız gerekmekte ve bu da bizi hukukun duygularla ilişkili tarafına, manevi tazminat konusuna götürmektedir.

Bir kişinin başka bir kişinin bedenine müdahalesi sonucu kolunun kırıldığını düşünelim. Bunun gözle görülebilir, fiziksel bir çıktısı olduğu için hem tedavi giderlerinin hem de bu kırığın kişide yarattığı üzüntünün giderilmesi amacıyla tazminat talep edilmesi ve mahkemenin de mağdur lehine tazminata hükmetmesi olağandır; fakat bu olaydaki üzüntü duygusunun oluşumu bir varsayımdan ibarettir. Sinirbilimsel görüntüleme teknolojilerinin kullanımı, manevi zarara gerekçe olabilecek duyguların beyindeki karşılıklarını kanıtlamış, duygusal acı da tıpkı bir kemiğin kırılması gibi fiziksel bir nitelik kazanmış ve varsayımsal olarak üzüntü yaşamış olmaya bağlanan hukuki sonuç nesnel hale gelmiştir.

Bu makalenin birinci bölümünde, manevi zararın tespitinde kullanılan beyin görüntüleme yöntemleri özetlenecektir. İkinci bölümde beyin görüntüleme yöntemlerinin mahkemelerde kullanımının tarihi ve günümüzdeki kullanımı açıklanacaktır. Üçüncü bölümde manevi zarar kavramının, beyin görüntüleme teknolojilerinin manevi zararın tespitinde sunduğu avantajların, öğretideki manevi zararın tespitine yönelik sübjektif ve objektif teorilerin ve bu iki teoriye yönelik eleştirilerin açıklamalarının yapılmasından sonra, dördüncü bölümde nörobilimin manevi zararın tespiti noktasındaki kullanımı açıklanacaktır.

I. BEYİN GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

Bilgisayarlı Tomografi, beyin anatomisini ortaya çıkarmak için kullanılan ilk yöntem olarak bilinmektedir. Bu yöntemde, X ışınlarıyla elde edilen beynin yatay kesitli görüntüleri bilgisayar tarafından birleştirilerek beynin üç boyutlu görüntüsü elde edilmektedir. BT tekniğinin kullanımı, daha sofistike bir teknik olan ve daha fazla veriye ulaşılan Pozitron Emisyon Tomografisi teknolojisine giden yolu açmıştır1 .

Pozitron Emisyon Tomografisi, beynin fonksiyonel görüntülerini elde etmek için BT teknolojisini radyoizotop görüntüleme ile birleştirmektedir. Denek, poztiron yayan izotoplara bağlanmış oksijen, glikoz gibi bileşikleri soluma veya enjeksiyon yoluyla vücuduna almaktadır. Bu bileşikler, aktif olan beyin bölgelerinde yoğunlaşmakta ve radyoizotopların beynin hangi bölgesinde olduğunu tespit edebilen bir bilgisayar tarafından bu bilgi işlenerek bir dizi görüntü ortaya çıkmaktadır2 .