Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Ceza Muhakemesi Hukukunda Temyizde Sebep Gösterme ve Buna Bağlı Olarak Sebebe Bağlı İnceleme Zorunluluğu

Giving Reasons and Accordingly Obligation of Examination Limited to Alleging Reasons in Appeallate Review in Turkish Criminal Procedure Law

Aylin KUL YENİGÜL

Temyiz nedenlerinin gösterim biçimi ve incelemenin sınırlarının çizilmesi birbiri ile doğrudan bağlantılıdır. Türk Ceza Muhakemesi Hukuku’nda temyizde sebep gösterme ve temyizde sebeple bağlı inceleme hem uygulamada hem öğretide hep tartışmalı olmuştur. CMK’nın istinafa ilişkin hükümlerinin yürürlüğe girmesi ile bu tartışmalar daha da derinleşmiştir. Kanunun ilgili hükümlerinin yürürlüğe girmesi ile artık temyiz incelemesinde yalnızca Bölge Adliye Mahkemesi denetiminden geçmiş ve temyiz yolu açık kararlar sadece hukuksal yönden incelenebilecektir. Bu sebeple temyiz nedenlerinin ileri sürülüş biçimi sebeple bağlı inceleme zorunluluğundan dolayı bir kat daha değer kazanmıştır. Bu noktada, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun temyize ilişkin düzenlemelerine bakıldığında, hukuki yönden yapılan denetim ve maddi olay denetimi ayrımının büyük önem arz ettiği görülecektir. Bu ayrımın iyi anlaşılması uygulamada verilecek kararlar bakımından da yol göstericidir. Nitekim uygulamada birbirinden çok farklı kararlar verildiği görülmektedir. Öğretideki karşıt görüşler ve tartışmalarla birlikte uygulayıcıların çözüm arayışları günümüzde hâlâ devam etmektedir. Bu konuda net ve tartışmalara yol açmayacak çözüm arayışları da sürmektedir.

Temyiz Nedenleri, Sebep Gösterme, Sebeple Bağlılık, Hukuki Denetim, Maddi Olay Denetimi.

How the grounds for appeal are presented and the delimitation of the review are directly linked. In Turkish Criminal Procedure Law, giving reasons in appeal and examination based on reason in appeal have always been controversial both in practice and in doctrine. In conjuction with the entry into force of provisions of Law of Criminal Procedure relating to appeal, the discussions got even deeper. After this change, cassation became a legal stage that examine the decisions after controlling of Regional Court of Appeal. This examining could be only juridically. Accordingly, way of giving reasons came into prominence due to obligation of examination limited to alleging reasons. Considering the regulations of the Criminal Procedure Code on cassation it will be seen that the distinction between the juridical inspection and the material fact inspection is of great importance. As a matter of fact, it is seen that very different decisions are made in practice. With the opposing views and debates in the doctrine, the search for solutions by practitioners still continues today. In this regard, the search for a clear and non-controversial solution continues.

Cassation Reasons, Giving Reasons, Obligation of Examination Limited to Alleging Reasons, Juridical Inspection, Material Fact Inspection.

Türkiye’de yeni Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) yürürlüğe girdiği günden 2016 yılına kadar, Kanun’da düzenlenmiş olan istinaf kanun yolu uygulama alanı bulamamıştır. Yargıtay’ın eski uygulamasının devam ettiği bu süreçte eski kanun dönemindeki temyize ilişkin hükümler uygulanmaya devam etmekteydi. CMK’nın istinafa ilişkin hükümlerinin 20.07.2016 tarihinde1 yürürlüğe girmesiyle ve ardından Bölge Adliye Mahkemeleri’nin (BAM) göreve başlamasıyla birlikte Yargıtay, temyiz aşaması bakımından artık, BAM denetiminden geçmiş ve temyiz yolu açık kararların yalnızca hukukî yönden inceleme yetkisini haiz bir kanun yolu aşaması hâline gelmiştir.

İstinaf ise, ilk derece mahkemesi kararlarına karşı hem maddi olay yönünden hem de hukuki yönden inceleme yapabilen bir ikinci derece mahkemesi olarak görev yapmaya başlamıştır. İstinaf incelemesi açısından, Cumhuriyet Savcısı dışında temyize başvurma yetkisi olanlar bakımından gerekçe gösterme zorunluluğu aranmamıştır2 . Bununla birlikte istinaf başvurusunun başarılı olmasını arzu eden müdafi veya vekilin istinafta gerekçe göstermesi gerekli ve önemlidir. Kanun yoluna giden süjenin hükmün hangi noktasının hatalı olduğunu göstermesi hem yararlı hem de etkili olacaktır3 . Bu durumda istinaf mahkemesi incelemenin kapsamını ve hangi delillerin yeniden ele alınacağını zamandan ve emekten tasarruf ederek değerlendirebilir. Ayrıca BAM sebep gösterilmiş olmasa bile istinaf başvurusunun amaç, konu ve kapsamını açığa kavuşturmak bakımından başvurucuya soru sorabilir4 .

Temyiz aşamasında ise, BAM’ların göreve başlaması ile birlikte sebep gösterme bakımından yeni bir döneme girilmiş ve temyiz başvurusunda başvuruculara sebep gösterme zorunluluğu getirilmiştir ki çalışmamızın ana konusu budur.

Çalışmamızda, esas olarak sebep gösterme zorunluluğuna ilişkin farklı görüşleri ve tartışmaları, ana hatları ile derli toplu bir hâle getirip öz bir şekilde sunmaya çalıştık. Bununla beraber meselelere ilişkin görüşlerimizi de ortaya koyarak, ilgili olduğu ölçüde sebeple bağlı temyiz incelemesini de ele almaya çalışacağız.

I. TEMYİZ NEDENLERİ, SINIFLANDIRILMASI VE BU NEDENLERİN KAPSAMI

Ceza Muhakemesinde temyiz nedenleri hükmün ne bakımdan ve hangi kısmının hatalı bulunduğunu ve buradan hareketle bozulması gerektiğinin talep edildiğini gösteren nedenlerdir. Bu nedenler maddi hukuka ilişkin olabileceği gibi muhakeme hukukuna ilişkin de olabilir. Temyiz nedenleri, ilerleyen kısımlarda açıklanacağı üzere CMK’da öngörülen süreler içerisinde ve usulüne uygun olarak ileri sürüldüğünde temyiz başvurusu Yargıtay tarafından incelemeye alınacaktır.

Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır5 . (CMK m.288) Hüküm kurulurken yapılan hata ile verilen karar arasında nedensel bir ilişkiyi ortaya koyan normatif bir bağlantı bulunması şarttır6 . İfade etmek gerekir ki temyiz nedeni hükmü etkilediği ölçüde önemlidir ve bozma gerektirir. Hükmü etkilemeyen hukuka aykırılıklar bozma nedeni sayılamayacaktır. Yargıtay sadece hükmü etkileyecek nitelikteki hukuka aykırılıklar nedeniyle hükmü bozabilir (CMK m.302/2) ancak hukuka kesin aykırılık halleri burada istisna oluşturur. CMK m.289’daki hukuka kesin aykırılık halleri söz konusu ise burada hükmü etkileyip etkilemediklerine, hüküm kurulurken bu aykırılığa dayanılıp dayanılmadığına bakılmaksızın kararın bozulması gerekir7 .

Temyiz nedenleri kanunun sistematiğinden hareketle öğretide genel olarak, maddi hukuka ilişkin ve muhakeme hukukuna ilişkin temyiz nedenleri olarak ikiye ayrılmıştır. Muhakeme hukukuna ilişkin temyiz nedenleri de kendi içerisinde mutlak ve nispi (mutlak olmayan) muhakeme nedenleri olarak ikiye ayrılmaktadır.