Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Suça Sürüklenen Çocukların Ceza Sorumluluğu ve Yargılanmaları

Criminal Liability and Trial of the Children Dragged into Crime

Ali Rıza ÇINAR

“...dünyayı çocuklara verelim
bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
çocuklar dünyayı alacak elimizden
ölümsüz ağaçlar dikecekler.”
Nazım Hikmet Ran

Çocuk ve çocuk hakları günümüzün önemli konularındandır. Çocuk, biyolojik, fizyolojik, psikolojik ve sosyolojik yönlerden tamamen gelişmemiştir. Bu nedenle birer yetişkin olmak için her çocuğun kendine özgü gereksinimleri vardır. Toplumun da kendi mutluluğu, gelişimi ve sürekliliği için geleceğin yetişkinleri olan çocukların gelişimini desteklemesi ve onları koruması gereklidir. Koruma için de çocuk haklarına yasal bir düzenleme getirilmesi, modern toplumun ve devletin yükümlülüğüdür. Çocuğun, bir yetişkinin tabi olduğu yasalarla ceza hukuku bağlamında sorumlu tutulması ve yargılanması adaletsiz olacaktır. Bundan dolayı, bu makalemizde çocukların korunması ve üstün yararı ilkesi gereğince ceza hukuku bağlamında, çocukların sorumluluğu ve yargılanmasındaki yasa ve düzenlemelerden söz edilecektir. Ancak söz konusu yasalarda ve bu yasaların uygulanmasında hem devletin hem de toplumun yükümlülüklerini yerine tam olarak getirmediğini belirtmek de yarar bulunmaktadır. Böylece bu eksiklikler giderilsin ve çocuklar mutlu, sağlıklı ve huzurlu yetişip mutlu ve gelişmiş bir toplum meydana getirsinler.

Ceza Hukuku, Çocuk Hakları, Çocuk, Suça Sürüklenen Çocuk, Yaş Küçüklüğü.

Children and rights of the child are among the important subjects of the present day. The child hasn’t been developed entirely in respect of biological, physiological, psychological and sociological aspects. Therefore, each child has specific requirements in order to become an adult. The society has to support development of children, adults of the future, for its own happiness, development and sustainability and has to protect them. It is incumbent upon modern society and the State to provide a legal regime to protect the rights of the child. It would be unjust to hold a child responsible and to try under criminal law in the context of the codes to which an adult is subject. Therefore, the codes and regulations in the responsibilities and the trial of the children within the framework of the criminal law according to the protection and the best interests of the children will be mentioned in our article. However, it is worth mentioning that both the state and society do not fully fulfil their obligations in these codes and in the application of these codes. So that these deficiencies would be eliminated and the children would grow happily, healthy and in peace, creating a happy and developed society.

Criminal Law, Rights of the Child, Child, Child Dragged into Crime, Tender Age.

Giriş

Günümüzde çocuk hakları yasalarla düzenlenen, önem verilen bir alan olmasına karşın uygulamada bugün istenen aşamaya gelinememiştir. Biyolojik, fizyolojik, psikolojik ve sosyolojik açıdan çocukların karakterleri tamamen gelişmemiştir. Ancak çocuklar, birer yetişkin olmak için gerekli olan bilgi ve yetenekleri öğrenmeye açıktırlar. Her çocuk kendine özgüdür. Her biri zekâları, kişilikleri, yetenekleri ile birbirinden ayrılırlar, dolayısıyla her çocuk yetişkinliğe giden yolda farklı istek ve gereksinimlere sahiptir. Bu nedenle kendisine yönelik onu geliştirecek, destekleyecek ve mutlu edecek bir yaklaşım ve eğitim beklentisi içindedir. Biyolojik, sosyolojik, fizyolojik ve psikolojik olgunluğa erişene kadar yani yetişkin olana kadar çocukluk dönemi sürer. Bu dönemin sağlıklı ve mutlu geçirilmesi yetişkinliğe temel oluşturması nedeniyle hem birey hem de toplum bakımından önemlidir.1 Çocuk hakları alanındaki düzenlemeler ilk olarak çalışma yaşamına yönelik olmuştur. Daha sonra ise, zamanla çocukların bunun dışında hakları olduğu tartışmaları yapılmış ve ancak 20. yüzyılda çocukların çocuk olmasından ötürü hakları olduğu kabulüyle bildiri ve sözleşmeler imzalanmıştır. Çünkü uygar bir toplumdan söz edebilmek için toplumu düzenleyen hukuk kurallarının bulunması aranır. Çocuk haklarına yönelik yapılan düzenleme ve yasalar tam da bunun sonucudur. Çocuk geleceğin yetişkin bir bireyi olacağından onun yetişmesi, korunması, desteklenmesi ve toplumun çocuğa verdiği değer toplumların geleceği, mutluluğu ve sürekliliği için önemlidir. Çocuk ve çocuk hakları bakımından devlete de yükümlülükler düşmektedir. Devlet hem bu hakların korunması için gerekli yasaları yapmak hem de yasaların uygulanıp çocukların ve haklarının korunması için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Bu yazıda da çocuğun ve çocuk haklarının öneminden, çocuk haklarının korunmasının hukuki sürecinden, ceza hukukunda çocuk ve çocuğun ceza sorumluluğundan, suça sürüklenen çocuklara yönelik yaptırımlardan, suça sürüklenen çocuklar hakkında soruşturma ve kovuşturmadan söz edilecektir. Sonuç kısmında ise genel bir özet ve değerlendirme yer alacaktır.

I. Günümüzde Çocuğun ve Çocuk Haklarının Önemi

Çocuk saflığın ve kusursuzluğun simgesidir, aynı zamanda çocuk canlı, cana yakın ve sevimlidir. Bununla birlikte çocuklar bedensel, düşünsel, ekonomik ve sosyal yönden yetersiz olduklarından bağımlı bireylerdir.2 Bu nedenlerle çocuklar, geçmişte (tarihte) olduğu gibi günümüzde de toplumun en çok sömürülen ve hakları ihlal edilen kesimini oluşturmaktadır. Dolayısıyla toplumun en güçsüz, korunmaya ihtiyaç duyan ve kırılgan kesimlerinden biri de çocuklardır. Hukukun asıl işlevi de güçsüzleri ve kırılgan grupları ve onların haklarını korumaktır. Çocuk hakları da insan haklarının ve anayasal temel hakların on sekiz yaşından küçük bireylere tanınması ile ortaya çıkmıştır.

İnsanlığın geleceği olan çocukların korunması için özel bir hukuki düzenlemeye bu nedenler ile gereksinim duyulmuştur. Bunun sonucu olarak, uluslararası bildirgeler biçiminde çeşitli ve farklı çok sayıda düzenlemeler yapılmıştır. Bunlar içindeki en önemli sözleşme Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nca kabul edilen 20 Kasım 1989 tarihli “Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’dir. Bundan dolayı, sözleşmenin kabul edildiği tarih olan 20 Kasım günü her yıl Çocuk Hakları Günü olarak kutlanmaktadır.

Ülkemizde ise, 1995 yılında Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi hükümleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanıp kabul edildikten sonra iç hukukumuzun bir parçası haline gelerek yasal olarak devletimizi de bağlayıcı duruma gelmiştir.3

Görülüyor ki çocuklar özel olarak uluslararası hukuksal düzlemde Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ile ulusal düzlemde ise Türkiye Cumhuriyeti Anayasası tarafından korunmaktadır. Bu da çocuk haklarını korumakla yükümlü olanın “devlet” olduğunu göstermektedir.

Çocuğa ve çocuk haklarına yapılan yatırım gelecek kuşaklara ve ülke geleceğine yönelik en önemli yatırımdır. Atatürk’ün “Çocuklar geleceğimizin güvencesi ve yaşama sevincimizdir, bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir.” sözü de bize bunu hatırlatmakta ve çocuklar için görev yüklemektedir. Çocuklar, nasıl bir çocukluk yaşarsalar, onlar da öylesine bir büyüklük (yetişkinlik) yaşarlar ve kendilerinden sonra gelecek kuşaklara da öylesine bir çocukluk yaşatırlar. Dolayısıyla şimdinin çocukları ne yaşarlarsa gelecek kuşaklara da benzer bir çocukluk yaşatacaklardır.4 Bir miras gibi kuşaktan kuşağa aktarılacağı için şimdinin çocuklarının, mutlu ve donanımlı birer yetişkin, birey olması için yapılacak olan her yatırım, düzeltilen her koşul gelecek kuşakların mutlu ve donanımlı olmasının güvencesi niteliğindedir. Çocuk hakları kapsamında, uluslararası insan hakları ve anayasal temel haklar yalnızca çocuklar için yenilenmekle kalmazlar; aynı zamanda tüm toplum için de derinleştirilerek yaygınlaştırılmış olur. Dolayısıyla bir toplumun demokratik kültürüne ve geleceğine dair yapılacak en verimli katkı ve en yararlı yatırım çocuk haklarının içselleştirilmesi olacağı açıktır.

Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde otuzu (%27,5) on sekiz yaşından küçük bireylerden yani çocuklardan oluşmaktadır. Dolayısıyla ülkemiz gibi genç ve çocuk nüfusunun yüksek olduğu ülkelerde genelde “insan hakları”, özelde ise “çocuk hakları” konusundaki çalışmaların önemi çok daha büyük ve anlamlıdır.