Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Çekin Ticaret Şirketi Adına İmza Yetkisini Haiz Kişiler Tarafından Ticaret Unvanı Kullanılmadan Düzenlenmesinin Sonuçlarının Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 19.04.2016 Tarihli Kararı Çerçevesinde Değerlendirilmesi

Evaluation of the Consequences of Making a Check by the Authorized Signatories on Behalf of a Commercial Company Without Using a Business Name, within the Framework of the Decision of the 12th Civil Chamber of the Turkish Court of Cassation Dated 19.04.2016

Safiye Nur BAĞRIAÇIK SİMİL

Türk Ticaret Kanunu’nun 39. maddesine göre her tacir, ticari işletmesine ilişkin işlemleri, ticaret unvanıyla yapmak ve işletmesiyle ilgili senetlerle diğer belgeleri bu unvan altında imzalamak zorundadır. Aynı Kanun’un 372. maddesine göre, şirket adına imza yetkisini haiz kişiler şirketin unvanı altında imza atarlar. Buna göre, şirketi temsile yetkili olanlar tarafından düzenlenen kambiyo senetlerinde, tüzel kişinin temsilcisinin yalnızca imzasının yeterli olmayacağı, şirketin sorumlu olabilmesi için ayrıca imzanın tüzel kişinin adı/unvanı altına atılması gerektiği kabul edilmektedir. Bu sonuç, poliçe ve bonolar bakımından kabul edilmekle birlikte çekler bakımından aynen geçerli olmamalıdır. Çalışmamızın hareket noktası olan Yargıtay kararında da şirketin sorumlu olabilmesi için, şirket adına imza yetkisi olan kişilerin şirket unvanı altına imzalarının atılmış olması gerektiği ifade edilmiş, takip dayanağı çeklerde de şirketin ticaret unvanı tam olarak yazıldığı için şirketin sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Yargıtay’ın vardığı bu sonucun çekler bakımından ayrıca değerlendirmesine çalışılmıştır.

Çek, Ticaret Şirketi, Yetkili Temsilci, Ticaret Unvanı, İmza.

According to Article 39 of the Turkish Commercial Code, every trader is obliged to carry out transactions related to his/her commercial enterprise with a trade name and sign promissory notes and other documents related to his/her business under this name. According to Article 372 of the same Code, authorized signatories sign under a company’s trade name on behalf of a company. Accordingly, it is accepted that in bills of exchange issued by those assigned to represent the company, only the signature of the representative of the legal person will not be sufficient, and the legal person’s name should also be included in order for the company to be responsible. Although this result is acceptable for policies and bills, it should not be exactly valid for checks. In the decision of the Turkish Court of Cassation, which is the starting point of our study, it was indicated that for the company to be responsible, the persons who have the authority to sign on behalf of the company should sign under the company title. Also, it was decided that the company is responsible since the trade name of the company was written in full on the checks. This conclusion reached by the Turkish Court of Cassation has also been tried to be evaluated in terms of checks.

Check, Commercial company, Authorized representative, Business Name, Signature.

I. İnceleme Konusu Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 19/04/2016 Tarih, 2016/9273 Esas ve 2016/11504 Karar Numaralı Kararı

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından iki adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun İİK.nun 168/5. maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, çekleri ... adına imzalandığını ve şahsen sorumluluğunun bulunmadığını, ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Borçlunun icra mahkemesine başvurusu bu hali ile İİK.nun 168/5 ve 169. maddeleri kapsamında borca itiraz olup, aynı Kanunun 169/a maddesine göre incelenerek sonuçlandırılması gerekir.

Takip dayanağı çeklerin düzenleme yerinde ... olan şirket unvanının tam olarak yazılı olduğu ve çek karnesinin şirkete ait olduğu görülmüştür. Çeklere imza atanın ... olduğu konusunda ise uyuşmazlık yoktur.

Ticaret sicil müdürlüğünün 10.07.2015 tarihli yazısına göre ...’nin, ...’ni münferiden temsil ve ilzama yetkili olduğu belirlenmiştir.

6102 sayılı TTK.nun 372. maddesine göre, şirketin sorumlu olabilmesi için, şirket adına imza yetkisi olan kişilerin şirket unvanı altına imzalarının atılmış olması gerekir. Keşidecinin imzasının yeterli olduğu haller, borçlunun gerçek kişi olması haline ilişkin olup, tüzel kişilikte, tüzel kişinin unvanının tam olarak yazılması anılan yasa hükmü gereğidir. Şirket unvanının tam olarak yazılmaması hali ise senedin kambiyo vasfına etkili olmayıp, şirketin sorumlu olmadığı sonucunu doğurur. Bu durumda çeki imzalayanın şahsen sorumlu olacağı tabidir. Somut olayda takip dayanağı çeklerde ...’nin unvanı tam olarak yazdığına ve çekleri düzenleyen ... şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili olduğuna göre, çekleri anılan şirket adına imzaladığının kabulü gerekmekle, çek bedellerinden şahsen sorumluğuna gidilemez.

O halde mahkemece, borca itirazın reddi yerine yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

II. Çözümü Gereken Hukuki Sorun

Çalışmamıza konu olan ve yukarıda tam metinine yer verdiğimiz kararda Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, Türk Ticaret Kanunu (TTK) m.372’ye göre; çekten şirketin sorumlu olabilmesi için şirket adına imza yetkisini haiz olan kişilerin şirket ticaret unvanı altında imzalarının atılmış olması gerektiğini, tüzel kişi tacir bakımından ticaret unvanının yazılmamış olması durumunun senedin kambiyo vasfına etkisi olmadığını ve olayda şirket ticaret unvanının tam olarak yazılı olduğunu ve temsilcinin şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili olduğu, bu nedenle de çeklerden dolayı şirket temsilcisinin sorumluluğuna gidilemeyeceği yönünde bir karar vermiştir.

TTK m.372’e göre, şirket adına imza yetkisini haiz kişiler şirketin unvanı altında imza atarlar. Buna göre, şirketi temsile yetkili olanlar tarafından düzenlenen kambiyo senetlerinde, tüzel kişinin temsilcisinin yalnızca imzasının yeterli olmayacağı, şirketin sorumlu olabilmesi için ayrıca tüzel kişinin adına/unvanına da yer verilmesi gerektiği kabul edilmektedir. Şirketin ticaret unvanı kullanılmamışsa, şirketin o kambiyo senedinden sorumluluğu doğmaz ve imzayı atan kişi senetten ötürü bizzat kendisi sorumlu olur. Bu sonuç, poliçe ve bonolar bakımından kabul edilmekle birlikte çekler bakımından aynen geçerli olup olmadığı çözümü gereken bir sorundur.

Çalışmamızda yukarıda yer verilen karardan hareketle şirketi temsil yetkisini haiz kişilerin çek düzenlerken ticaret unvanının altına imza atmamış olması halinde bunun doğuracağı sonuçlar değerlendirilecektir. Yargıtay kararına konu olayda şirketi temsil yetkisini haiz kişilerce düzenlenen çekler söz konusu olduğu için, yetkisiz temsil hâli inceleme dışında tutulmuştur.

III. Değerlendirme

Banka, yaptığı inceleme sonucunda çek hesabı açtırma ve çek kullanma erkine sahip olduğunu saptadığı müşteriye kişiye özel olarak bastıracağı çek defterini verir.2 Çek defterinin baskı şekli ile ilgili esaslar Maliye Bakanlığı, Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye Katılım Bankaları Birliğinin görüşü alınarak, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca Resmî Gazete’de yayımlanacak tebliğle düzenlenmiştir.3 Söz konusu Tebliğin 3. maddesinde, çek defterlerinin boyutundan, kullanılacak kâğıdın ve mürekkebin niteliğine kadar birçok düzenleme bulunmaktadır. Tebliğ’de çek defterlerinin her yaprağına, çek hesap numarası, çek hesabının bulunduğu banka şubesinin adı, çek hesabı sahibi gerçek kişinin adı ve soyadı, çek hesabı sahibi tüzel kişinin adı, çek hesabı sahibi gerçek kişinin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası veya tüzel kişinin vergi kimlik numarası, çekin basıldığı tarih, tüzel kişilerde varsa Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS) numarası, tüzel kişi adına çek düzenleyen kişinin adı ve soyadı ile çek hesabı sahibi ile düzenleyenin farklı kişiler olması halinde ayrıca düzenleyenin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasının yazılmasına ve imzaya imkan verecek ibarelerin konulacağı kabul edilmiştir. Buna göre çek defterinin her yaprağında, çek hesabı sahibi tüzel kişinin adı ve MERSİS numarası yer alır.

Çek Kanunu m.2/7 uyarınca çek defterinin her bir yaprağına çek hesabı sahibi tüzel kişinin adı ile Çek K. m.2/8 uyarınca da tüzel kişi adına çek düzenleyen kişinin adı ve soyadı, düzenlenen çek üzerine açıkça yazılır.4 Tüzel kişi adına çeki düzenleyen gerçek kişinin adı ve soyadı, çek yaprağı üzerine matbu olarak, kaşe basılmak suretiyle veya el yazısı ile yazılmalıdır.5 Her ne kadar Çek K. 2/7-c’de çek defterinin her bir yaprağına çek hesabı sahibi gerçek kişinin adı ve soyadının, tüzel kişinin ise adının yazılması öngörülmüş ise de çekte düzenleyenin adının yazılması TTK m.780 uyarınca zorunlu bir unsur olmayıp, çeki düzenleyen gerçek kişinin adı ve soyadının yahut tüzel kişinin adının çeke yazılmamış̧ olması, çekin geçerliliğini etkilemeyecektir.6 Çek hesabı, Çek K. m.2/3 uyarınca vekilin veya yasal temsilcinin imzası olmadan açılamaz. Çek hesabı açmak ve çek defteri almak için talepte bulunan tüzel kişi tacir hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açtırma yasağının bulunmadığının beyan edilmesi gerekir. Tüzel kişiler bakımından beyannamede tüzel kişinin yönetim organında görev yapan, temsilcisi olan veya imza yetkilisi olan kimselerin çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının bulunmadığı belirtilmelidir.

6728 sayılı “Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun7 m.70 ile TTK’da çekin unsurlarını belirleyen m.780’de değişiklik yapılmış ve çekte bulunması gereken şekli unsurlar arasına banka tarafından verilen seri numarası ve karekod eklenmiştir.8 Bununla beraber, çekte karekod uygulamasına ilişkin Tebliğ çıkarılmıştır.9 Karekodlu çekler, çeki düzenleyenin geçmiş ödeme performansı çek yaprağının doğruluğu ya da çekin halen dolaşımda olup olmadığına ilişkin bilgilerin banka tarafından ortaya konulması amacıyla bankalar tarafından basılmış çeklerdir.10 Çek hamili çek yaprağı üzerinde yer alan karekodu, akıllı telefon ve internet vasıtasıyla sisteme kaydederek çeklerin bilgi paylaşımına sunulmasını sağlar ve düzenleyenin özet çek raporunu alabilir ve bu sistem sayesinde çek üzerindeki bilgilerde herhangi bir silinti, kazıntı, tahrifat veya bir başka kimyasal sahtecilik varsa tespit edebilir.11 Karekodun okutulması suretiyle TTK m.780/2’de ve Tebliğ’de yer verilen bilgileri içeren bir rapor sunulur. Karekodlu çek raporunda çek hesabı sahibinin adı, soyadı veya ticaret unvanı ile çek hesabı sahibinin tacir olması hâlinde, ticaret siciline tescil edilen yetkililerinin adı, soyadı veya ticaret unvanı da gösterilir.

Çek defteri ve çek yaprakları matbu olarak hazırlanırken TTK m.780’de belirtilen unsurları içerecek şekilde düzenlenmelidir. TTK m.781/1’de de ifade edildiği gibi, m.780’de gösterilen unsurları içermeyen bir senet, kural olarak12 çek sayılmaz.