Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

14 Mart Tıp Bayramı Hepimizin Bayramı

Çağatay ÜSTÜN


Tıbbi ekibin vazgeçilmez iki temel unsuru hekimler ve hemşirelerdir. Bu ikili yapı tarihten günümüze kadar nitelikli sağlık hizmetinin sunumunda birçok önemli görevler üstlenmişlerdir. 14 Mart Tıp Bayramı, 1919 yılından itibaren kutlanan, ülkemize özgü bir bayram olup, aslında bütün tıbbi ekibin bir bayramı gibi ele alınmalıdır. Yazımızda tıbbi ekibin bütünlüğünden, öneminden, ödevlerinden ve bu ekibin bayramı olarak nitelendirdiğimiz 14 Mart Tıp bayramından kısaca bahsedeceğiz.

14 Mart, Hekim, Hemşire, Tıbbi Ekip.

GİRİŞ

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ/WHO) sağlığı “yalnızca hastalık ve sakatlığın olmaması değil, fiziksel, mental ve sosyal olarak tam iyilik halini belirten durum” (1) şeklinde tanımlamıştır. Hak ise, “hukukça korunan ve bundan yaralanılması hak sahibinin ya da temsilcisinin iradesine bağlı bulunan toplum çıkarı ile sınırlı çıkar’dır.(2) Alman hukukçusu ve yazarı Rösch, sağlık hakkını: “Bireylerin, sağlıklarını korumak için toplumun sağladığı imkânlardan, vasıtalardan faydalanmalarıdır” olarak tanımlarken; Rivero’nun yaklaşımı“sağlık hakkı, kişinin hastalıklar karşısında korunmasını ve hastalık oluştuğunda tedavi edilmesini, iyileştirilmesini, tıbbi bakım görmesini devletten isteyebilmesi hakkıdır” şeklindedir. Ülkemizde tanımlanan sağlık hakkı ise; “kişinin, toplumdan, devletten sağlığının korunmasını, sağlığının bozulduğunda tedavi edilmesini, iyileştirilmesini isteyebilmesi ve toplumun, devletin sağladığı imkânlardan, sağlık kuruluşlarından faydalanabilmesidir”. (3)

Toplumda yaşayan herkes için sağlığın korunması, geliştirilmesi temel insan haklarından birisidir. Bunun sağlanması ise tıbbi ekibin temel bir ödevidir. Bu bağlamda tıbbın uygulayıcıları olan hekim, hemşire ve diğer paramedikal gruplar birbirlerine karşı tamamlayıcı ve yapıcı bir şekilde tutum geliştirerek, uyum içinde çalışmalı ve tıbbi girişimleri bilimsel çizgiden ayrılmadan uygulayarak ödevlerini yerine getirmelidirler.

1978 yılında Kazakistan’ın başkenti Alma-ata’da gerçekleştirilen konferanstan sonra, sağlığın korunması ile ilgi birçok adım atılmış olsa bile belirlenen “Herkes İçin Sağlık” hedeflerine ulaşmadaki ilerlemenin birçok ülkede oldukça yavaş olduğu görülmektedir. (4) Bunun yanı sıra Dünya Sağlık Örgütünün üç yıl süreyle (2003-2006) genel başkanlığını yürütmüş Lee Jong-wook (1945–2006), 2000 yılında Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen kalkınma hedeflerinin iddialı olduğu (5) belirterek, önemli bir konu olan “hak” kavramının ne yazık ki günümüzde hizmete dönüştüğüne vurgu yapmıştır.