Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Dink - Türkiye Davası

Dink vs. Turkey Case

Gizem DURSUN


Fırat Dink yazarı olduğu Agos gazetesinde 8 makalelik bir yazı dizisi yazmıştır. Makalelerden birinde geçen “Türk’ten boşalacak o zehirli kanın…” ifadesi ile Türklüğe hakaret suçundan dolayı hapis cezasına mahkûm edilmiştir. Yazı dizisindeki bu beyanın ve mahkûmiyet kararının sonrasında Fırat Dink aşırı milliyetçi grupların hedefi haline gelmiş olup tepki çekmiştir. Akabinde, Trabzon emniyet Müdürlüğüne Fırat Dink’e yapılması planlanan bir suikast ihbarı gelmiştir. Ancak; söz konusu güçleri gerekli önlemleri almadığından 19 Ocak 2007 tarihinde Agos gazetesi önünde planlanan suikast gerçekleştirilmiş ve Fırat Dink hayatını kaybetmiştir. Fırat Dink mahkûmiyet kararı üzerine, Rahel Dink, Delal Dink, Arat Dink, Sera Dink, Hasrof Dink de, Fırat Dink’in öldürülmesi dolayısıyla AİHM mahkemesine dava açmıştır. AİHM başvurucuların talepleri doğrultusunda Türkiye’yi AİHS 2., 10., ve 2. Madde ile bağlantılı olarak 13. Maddenin ihlal edilmesi sonucuna varmış ve Türkiye’yi tazminata mahkum etmiştir.

Hrant Dink, Dink-Türkiye kararı, AİHS, AİHM, ifade özgürlüğü, yaşama hakkı, etkili başvuru hakkı, AİHS 2. Madde, AİHS 10. Madde, AİHS 13. Madde.

The Şişli Criminal Court of First Instance convicts Fırat DİNK (who was known under the pen name of Hrant Dink) of the crime of “insulting Turkishness.” (7 October 2005). The Court of Appeals, 9th Criminal Department, affirms the judgment. The Prosecutor of the Court of Appeals writes an opinion for the General Criminal Committee stating that Firat Dink was not guilty of this crime, and that the decision of 7 October 2005 was incorrect. The General Committee of the Court of Appeals rejects the prosecutor’s opinion. On 19 January 2007, although security officials knew about a threat to DINK’s life, they fail to protect him and he was killed. On 12 March 2007, after issuing their final decision, the Court of Appeals sends the case back to the Criminal Court of First Instance, which closes the case due to the death of the defendant. Due to the content and character of the claims of the parties concerned, the ECtHR decided to study those claims made under article 2 of the ECHR. Additionally, applicant, Fırat Dink, claimed that his conviction for “insulting Turkishness” violated ECHR Articles 6, 7, 10 and 14. However, the ECtHR found that his conviction only violated Article 10. Lastly, on 14 September 2010, the ECtHR determines that there has been a violation of ECHR Article 2, Article 10 and Article 13 in conjuction with Article 2.

Hrant Dink, The Decision of Dink Case, Right to Life, Freedom of Expression, Rigth to an Effective Remedy, ECHR, ECtHR, ECHR Article 2, ECHR Article 10, ECHR Article 13 in Conjuction with Article 2.

I. KARARA KONU OLAN OLAYIN ÖZETİ

Fırat Dink 7 Kasım 2003 tarihi ile 13 Şubat 2004 tarihleri arasında Agos Gazetesinde, kendisinin Ermeni kökenli Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının kimlik sorunlarına ilişkin bakışını ortaya koyan sekiz makalelik yazı dizisi yayınlamıştır. Bu yazı dizisinin “Ermenistan’la tanışmak” başlıklı sekizinci makalesinde, “Türk’ten boşalacak o zehirli kan…” ifadesini kullanmıştır. Daha sonra aşırı milliyetçi gruplar bu beyandan ötürü Fırat Dink’e karşı protestolar yapmış ve tehdit mektupları yollamışlardır. Bu aşırı milliyetçi gruptan M. S., Şişli savcılığına Fırat Dink aleyhine söz konusu ifadesi sebebiyle Türkleri aşağıladığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuştur. 16 Nisan 2004 tarihinde Şişli savcısı, Türklüğü hakareti yaptırım altına alan TCK md. 159’a dayanarak Şişli Asliye Ceza Mahkemesinde dava açılmıştır. Şişli Asliye Ceza Mahkemesindeki yargılamada duruşmaların öncesinde ve sonrasından birçok aşırı milliyetçi grup üyesi tarafından Fırat Dink protesto edilmiştir. Mahkeme, atadığı bilirkişiler tarafından yapılan inceleme neticesinde sunulan bilirkişi raporları ve Fırat Dink’in savunmalarının aksine, 7 Ekim 2005 tarihinde tek yargıçlı olarak verdiği kararda, Fırat Dink’i Türklüğe hakaretten suçlu bulmuş, 6 ay hapis cezasına mahkûm etmiş ve cezanın ertelenmesine karar vermiştir. İsnat edilen suç neticesinde verilen karar, davalı tarafça Yargıtay’a temyiz edilmiştir. Fırat Dink, 19 Ocak 2007 tarihinde İstanbul’da kendi yayın organı olan Agos gazetesinden çıkarken başına aldığı 3 kurşun darbesiyle öldürülmüştür. Saldırının zanlısı 17 yaşındaki O. S. daha sonra Samsun’da yakalanmıştır. Daha sonra İstanbul savcılığının soruşturması sonucunda cinayetin azmettiricisi olmakla ve faile yardım etmekle suçlanan Y. H. ve E. T.’nin Trabzon emniyeti tarafından bilindikleri ve izlendikleri ortaya çıkmıştır. Ayrıca Trabzon’da polis muhbirlerinden olan E. T.’nin, polisleri daha önce Y. H.’nin Fırat Dink’e öldürülmesinin hazırlığı içinde olduğu konusunda bilgilendirdiği ortaya çıkmıştır. İstanbul Savcılığı 20 Nisan 2007 tarihli bir iddianameyle sanıklar hakkında dava açmıştır.

II. ÇÖZÜMÜ GEREKEN HUKUKİ SORUN

III. MERCİLERİN GÖRÜŞLERİ

IV. GÖRÜŞÜMÜZ

Söz konusu ihmaller zinciri, yerel mahkemelerimizin AİHM içtihatları doğrultusunda kararlar vermesi ve AİHS’nin koruduğu unsurları güvence altına alan yasal ve anayasal değişikliklerin yapılması ile önlenebilir. AİHS’de yer alan 2., 10. ve dolaylı olarak 13. madde iç hukukumuzda düzenlenmiş olmasına rağmen etkin bir biçimde kullanılmalıdır.

(*) Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi 3. sınıf öğrencileri.