Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Deniz İş Kanunu’na Göre Gemi Adamlarının Yıllık Ücretli İzin Hakkı

Seafarer’s Right to Annual Paid Leave According to the Maritime Labor Act

Nezihe Binnur TULUKÇU

Anayasa ile güvence altına alınan yıllık ücretli izin hakkı, iş ilişkisinin kurulmasıyla birlikte işgörme borcu altında olan ve belirli bir bekleme süresinde çalışan işçinin dinlenmesini ve çalışma gücünü korumasını sağlar. Denizcilik sektöründe çalışan gemi adamlarının iş ilişkilerini düzenleyen 1954 tarih ve 6379 sayılı Deniz İş Kanunu’nda yıllık ücretli izin hakkı ilk defa düzenlenmiş; daha sonra 1967 tarih ve 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 40. madde hükmünde daha kapsamlı bir şekilde hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemeye göre, aynı işveren emrinde veya aynı gemide bir takvim yılı içinde bir veya birkaç hizmet akdine dayanarak en az altı ay çalışmış olan gemi adamı yıllık ücretli izne hak kazanır. İzin süresi, altı aydan bir yıla kadar hizmeti olan gemi adamları için 15 günden ve bir yıl ve daha fazla hizmeti olanlar için yılda bir aydan az olamaz. İzin işverenin uygun göreceği bir zamanda kullanılır. Bu haktan feragat edilemez. İşin niteliğinden dolayı, pek çok sektöre göre daha ağır çalışma koşullarının olması sebebiyle, özellikle gemi adamlarının dinlenme hakkı kapsamında yıllık ücretli iznini kullanabilmesi ve iznini kullanırken gelir kaybı endişesi yaşamaması son derece önemlidir.

Deniz İş Kanunu, Gemi Adamının Dinlenme Hakkı, Yıllık İzin, Yıllık İzin Ücreti.

A constitutionally guaranteed right to paid annual leave ensures the employee, who is under employment debt and working during a certain waiting period upon the establishment of the employment relationship, rests and maintains his working power. The right to annual paid leave was regulated for the first time in the Maritime Labor Law No. 6379 of 1954, which regulates the labor relations of seafarers working in the maritime sector; afterwards, it was stipulated in a more comprehensive manner in Article 40 of the Maritime Labor Law No. 854 of 1967. According to this regulation, seafarers who have worked at the same employer or on the same ship for at least six months in a calendar year based on one or more service contracts are entitled to annual paid leave. The period of leave may not be less than 15 days for seafarers at service between six months and one year and one month per year for those at service for one year or more. The leave is used at a time the employer deems appropriate. This right cannot be waived. Due to the nature of the job and the harsher working conditions compared to many sectors, it is extremely important that especially seafarers can use their annual paid leave within the scope of the right to rest and not to worry about loss of income while using the leave.

Maritime Labor Law, Seafarer’s Right to Rest, Annual Leave, Annual Leave Fee.

Giriş

İşçi ile işveren arasında kurulan iş ilişkisi gereğince işgörme borcu altında olan işçinin kesintisiz, dinlenmeden emeğini kullanarak işgörmesi ve aralıksız çalışması imkânsızdır. 19. yüzyıl kapitalizminin özellikle çalışma koşulları açısından işçiler için olumsuz sonuçlara yol açan uygulamalarından günümüze kadar işçi işveren ilişkileri, işçilerin korunmasına yönelik düzenlemelerin yapılması ve dolayısıyla çalışma koşullarının işçi lehine değiştirilmesi zorunluluğunu doğurmuştur. Sosyal devlet ilkesinin bir sonucu olarak sağlanan temel hak ve özgürlükler, bu gelişime sebep olmuştur. Dinlenme hakkı bu gelişim içerisinde işçinin korunması açısından son derece önemlidir. Ayrıca verimli çalışma, sürekli bir çalışma ile mümkün değildir; ancak sınırlı bir çalışma ile işçinin performansının ve çalışma gücünün devamı mümkündür.

Çalışan işçinin kendisine, ailesine ve sosyal çevresine vakit ayırması, kişiliğini geliştirmesi ve bedensel ve ruhsal sağlığını koruması için çalışma dışında serbest zamana ihtiyacı vardır. Çalışma sürelerinin sınırlandırılması ve dinlenme hakkının tanınması, işçinin sağlığını ve güvenliğini sağlamak için gereklidir. Anayasa’nın 50/3. maddesinde dinlenmenin çalışanların hakkı olduğu vurguladıktan sonra, ücretli hafta ve bayram tatili ile yıllık izin hakları ve koşullarının kanunla düzenlenmesi hususu belirtilmiştir. Gerçekten işin verimliliği, sürekliliği, işi gören işçinin maddi ve manevi ihtiyaçlarını gidermesi için belirli süre çalıştıktan sonra dinlenmesi ile mümkündür.

Denizcilik sektöründe çalışma özellikle ağırlıklı olarak beden gücüne dayanmakta ve yapılan iş, çalışma ortamı işçinin sağlığı ve güvenliği açısından risk teşkil etmektedir. Gemi adamlarının iş ilişkileri 1954 tarih ve 6379 sayılı Deniz İş Kanunu’nda özel olarak düzenlenmiş, dinlenme süreleri içinde yıllık ücretli izne ilişkin düzenlemelere de yer verilmişti. Daha sonra 1967 tarih ve 854 sayılı Deniz İş Kanunu yürürlüğe girmiş ve 6379 sayılı Kanun yürürlükten kalkmıştır. Kanun’un 40. madde hükmünde yıllık ücretli izin hakkına ilişkin önceki Kanun’a göre daha kapsamlı bir düzenlemeye yer verilmiştir.

Çalışmamızda, yıllık ücretli izin kavramı, gemi adamlarının yıllık ücretli izin hakkı, bu kapsamda uluslararası hukuktaki ve Türk hukukundaki düzenlemeler, uygulamada ortaya çıkan uyuşmazlıklar, öğreti ve yargı kararları esas alınmak suretiyle değerlendirilmiştir.

I. Yıllık Ücretli İzin Kavramı

Dinlenme ve yıllık ücretli izin hakkı, 1982 Anayasası’nda “Sosyal ve Ekonomik Haklar” başlığı altında sosyal bir hak olarak kabul edilmiş ve güvence altına alınmıştır.1 Buna göre, “Dinlenmek çalışanların hakkıdır. Ücretli hafta ve bayram tatili ile yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir.” (AY 50/3,4).2 Hükmün gerekçesinde ise, “Dinlenme, çalışanların hakkıdır. Bu hem çalışanın bedenen korunması için zorunlu hem de çalışanın dinlenme sonrası çalışmasının verimi için gereklidir.” ifadesine yer verilmiştir. İş Hukukuna hâkim olan işçinin korunması ilkesi gereğince birçok uluslararası belgede de ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.

İşçilerin çalışmadan izin kullandıkları sürede gelir endişesi olmadan dinlenmelerini sağlamak amacıyla Anayasa ile güvence altına alınan yıllık ücretli izin hakkı, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 53 ve devamı maddelerinde ayrıntılı bir şekilde düzenleniştir.3 Kanun’un m.60 hükmüne dayanılarak çıkarılan Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği’nde ise, yıllık ücretli izinlerin kullanılmasına ilişkin esaslar belirlenmiştir.4 Ayrıca 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda,5 özel nitelikte olan 854 sayılı Deniz İş Kanunu6 ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun’da7 yıllık ücretli izin hakkına ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Bu düzenlemeler esas alındığında yıllık ücretli izin hakkı, işçiler için kanun, iş veya toplu iş sözleşmesi veya örf ve âdet kuralları ile belirlenen çalışma koşullarının yerine getirilmesi kaydıyla, iş ilişkisinin devamında, çalışması gereken çalışma süresi içinde çalışmaksızın ve ücretlerinde bir kesinti olmaksızın serbestçe dinlenebilmesini sağlayan, vazgeçilmez, devredilmez, kişiliğe bağlı bir haktır.8

Yıllık ücretli izin hakkı, iş ilişkisinin kurulmasıyla birlikte işgörme borcu altında olan ve belirli bir bekleme süresinde9 çalışan işçinin dinlenebilmesi ve çalışma gücünü koruyabilmesi için önemlidir. İşçinin belirli bir süre işyerinden ve işten uzak kalması, izin sonrasında daha verimli çalışmasını sağlar. Temelinde işçinin ve emeğin dinlenmesine ilişkin bir izin olup, bu amacın tam olarak sağlanabilmesi, işçinin izin kullanması suretiyle ücret kaybına uğramaması koşuluna bağlıdır. Bunun için yıllık ücretli izne ilişkin ilk düzenlemeler yapılırken dahi, işçinin yıllık izinde ücretinin ödenmesine devam edilmesine ilişkin sosyal düşünceye önem verilmekteydi. Kural olarak çalışma karşılığında ücret ödenmesi ilkesinin bir istisnasını oluşturur ve dolayısıyla yıllık izin sırasında işçinin dinlenerek geçirdiği sürede işçiye ücret ödenmesi, bu düşünceye bağlı olarak kabul edilmektedir.10 Bu durumda, yıllık ücretli iznin amacının gerçekleşebilmesi için kapsamında işçiye fiilen izin verilmesi ve kullandırılması yani serbest zaman tanınması ve izin sırasında işçiye bir iş karşılığı olmaksızın ücret ödenmesi şeklinde iki unsurun bulunması gerekir.11

Yıllık izin süresince işçiye ücret ödenmeyecek olursa, işçinin, tek gelir kaynağı olan ücretinden belirli bir süre mahrum kalması halinde bu hakkından serbest zaman yerine ücreti tercih ederek vazgeçmesi veya başkasına ücret karşılığında devretmesi ihtimali ortaya çıkar.12 Bu durumda, yıllık ücretli izin hakkı açısından, serbest zamanın verilmesi kadar, işçiye bu sürede ücret ödenmesi zorunluluğu da büyük öneme sahiptir. Çalışma karşılığı olmaksızın fiilen iznin kullandırılması, yıllık izin hakkının vazgeçilemez unsurlarıdır; sadece birinin varlığı yeterli değildir.13 Yıllık ücretli izin hakkının amacına ulaşabilmesi için serbest zaman ile ücret arasında işçinin kendisinin ve ailesinin geçimini sağlama açısından bir tercih yapmak zorunda bırakılmamalıdır, gelir kaybı endişesi yaşamamalıdır.14

II. Gemi Adamlarının Yıllık Ücretli İzin Hakkı

Bu Sözleşme, UÇÖ tarafından 24.10.1936 tarihinde gemi adamlarının yıllık ücretli iznine ilişkin dinlenme hakkını düzenlemek üzere kabul edilmiştir.15 Sözleşmeye göre, gemi adamının yıllık ücretli izne hak kazanabilmesi için bir yıl sürekli çalışması gerektiği, bekleme süresini etkileyen hallerin neler olduğu öncelikle hükme bağlanmıştır (m.2).

Yıllık ücretli izin süresi, işçinin yaptığı işin niteliğinin göz önünde tutulmak suretiyle belirleneceği, ulusal bayram ve genel tatil günleri ile denizde sefer sırasında geçen sürelerin ve hastalık sebebiyle istirahatli olarak geçen sürelerin yıllık izin süresinden sayılmayacağı belirtilmiştir (m.3). Yıllık ücretli izin ücretinin miktarı, bunun hesaplanmasına ilişkin esaslar (m.4), yıllık izin şeklinde dinlenme hakkından vazgeçilemeyeceği (m.5), izin sırasında başka işte çalışma yasağı ve bu durumda ücret ödenmeyeceği (m.6), yıllık ücretli iznin kullanılacağı zamanın tarafların anlaşması ve işin gereğine uygun olarak belirleneceği (m.3), belirli koşulların varlığı halinde gemi adamının veya işverenin isteği üzerine bölünerek kullanılabileceği, iznin sonraki yıla devrinin mümkün olduğu veya bazı hallerde izin yerine ücretin peşin verilebileceği (m.2) ve iş ilişkisinin sona ermesi halinde gemi adamına kullanmadığı izinlerin ücretinin verileceği (m.7) düzenlenmiştir.

Türkiye tarafından onaylanmayan bu Sözleşme, 72 sayılı Sözleşme ile değiştirilmiştir.