Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yargıtay Kararları Işığında Konut Yapı Kooperatiflerinde Peşin Ödemeli Ortak

Prepaid Partner in Housing Cooperatives within the Light of Supreme Court Decisions

Emre KALENDER, Metin KIRATLI

Konut yapı kooperatiflerinde peşin ödemeli ortak sıklıkla karşılaşılan bir ortak tipidir. Özellikle imalât işleri yapan kimseler, kooperatife peşin ödemeli ortak olarak alınmaktadır. Bu tip ortakların yükümlülüklerinin tespiti önemlidir. Peşin ödemeli ortaktan aidat, şerefiye, yönetim ve alt yapı giderleri alınıp alınmayacağı yargı kararları ile tespit edilmektedir. Hâl böyle olunca peşin ödemeli ortaklık sıfatının kazanılması, bu ortağın yükümlülüklerinin tespiti için yargı kararlarının yerindeliğinin incelenmesi uygulama açısından yol gösterici olacaktır.

Kooperatif, Kooperatif Ortağı, Peşin Ödemeli Ortak, Aidat, Şerefiye.

Prepaid partnership is a common type of partnership in housing cooperatives. In particular, some persons engaged in manufacturing have been taken as prepaid partners to the cooperative. It is important to determine the obligations of such partners. Especially, judicial decisions determine whether these partners shall be charged for maintenance, betterment, administrative and infrastructure expenses. Under these circumstances, the examination of the appropriateness of judicial decisions for the determination of the obligations of such partner regarding the acquisition of the title of prepaid partnership shall be guiding in terms of practice.

Cooperative, Partner of Cooperative, Prepaid Partner, Maintenance, Betterment.

I. Giriş

Konut yapı kooperatiflerinin amacı, ortaklarının konut edinmesini sağlamaktır. Söz konusu amacın gerçekleştirilebilmesi için kooperatifin finansmana ihtiyaç duyması doğaldır. Bu sebeple ortaklar tarafından kooperatife bir defalık veya dönemsel ödemeler yapılmaktadır. Yapılacak ödemelerin ne şekilde ifa edileceği, zamanı vb. hususlar kooperatifçe belirlenir. Meselâ ortaklardan belli tutarda aidatın ödenmesi istenebilir. Bunun yanında, kooperatifçe yapılacak konutun bedelinin ortak tarafından peşin olarak ödenmesi de söz konusu olabilir. Ayrıca kooperatifin yaptırdığı imalatların karşılığı olarak, yüklenicilere daire vermesi de mümkündür. Bu hâlde yükleniciler, kooperatife ortak olarak kaydedilmektedir. Bir kimse tarafından konut bedelinin peşin olarak ödenmesi veya yaptığı imalat karşılığında ortak olarak kooperatife giren yükleniciler söz konusu olduğunda, peşin ödemeli ortak kavramı karşımıza çıkmaktadır.

Tespit edebildiğimiz kadarıyla kooperatifler hukuku literatüründe, peşin ödemeli ortak ve bu ortağın yükümlülükleri üzerine kapsamlı bir incelemeye rastlanmamaktadır. Peşin ödemeli ortak sıfatının kazanılması ve yükümlülükleri gibi hususlar Yargıtay kararları ile şekillendirilmektedir.

Çalışmamızda bu konunun incelenmek istenmesinin sebebi, peşin ödemeli ortak ile ilgili uygulamada yaşanan problemlere değinmek ve Yargıtay kararlarının yerindeliğini tartışmaktır. Bu kapsamda öncelikle konut yapı kooperatiflerinde peşin ödemeli ortak sıfatının kazanılması ve bu ortak bakımından kooperatifler uygulamasında ortaya çıkan problemler hakkında inceleme ve değerlendirmeler yapılması amaçlanmaktadır.

II. Problemin Ortaya Konulması

Kooperatifler Kanunu (KoopK) m.1’e göre, tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortakların belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçinmelerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklara kooperatif denir.

Tanımdan da görüleceği üzere, kooperatifin esas amacı ortaklarının ekonomik menfaatlerini veya özellikle mesleki ya da geçimlerine ait ihtiyaçlarını sağlayıp korumaktır. Bir başka deyişle, kooperatiften doğrudan doğruya ortaklar yararlanır. Bu yönüyle kooperatifler içe dönük bir kişi birliği görünümündedir.1 Ayrıca karşılıklı yardım ve dayanışma da kooperatifte merkez kavramın sermayeden ziyade ortaklar olduğunu gösterir.2

Kooperatifin merkez kavramını teşkil eden ortaklar arasında eşitlik ilkesinin tam anlamıyla uygulanması gerekir. Bu amaçla KoopK m.23’te eşitlik ilkesi düzenlenmiştir. Buna göre, ortaklar bu Kanunun kabul ettiği esaslar dahilinde hak ve vecibelerde eşittir.3 Böylece eşitlik ilkesi, kooperatifler hukukunda emredici bir hüküm olarak öngörülmüştür. Eşitlik ilkesi mutlak ve nispi eşitlik olarak ikiye ayrılır.4

Mutlak eşitlik, ortakların kişisel özellikleri veya farklı durumları nazara alınmaksızın bütün ortaklara eşit işlem yapılmasını ifade eder.5 Bu ilke özellikle kooperatif genel kurulunda her ortağın bir oy hakkının bulunması veya her ortağın genel kurul kararlarına karşı iptal davası açma hakkında karşımıza çıkar. Nispi eşitlikte ise, ortakların çeşitli sebeplerden doğan farklı durumları dikkate alınır. KoopK m.23 ile yapılmak istenen, kooperatiflerde keyfiliğin önlenmesidir. Hâl böyle olunca kooperatiflerde yapılacak işlemlerde, somut olayın özelliklerine göre mutlak veya nispi eşitlik benimsenebilir.6

Nispi eşitlik ilkesi, peşin ödemeli ortak bakımından önemlidir. Zira peşin ödemeli ortak, kooperatiflerde farklı bir ortaklık tipi oluşturur. Bu durum ise hak ve vecibeler bakımından farklı uygulamaların doğmasına sebep olur. Gerçekten de kooperatifler uygulamasında peşin ödemeli ortaktan aidat, şerefiye ve yönetim ile altyapı giderlerinin alınıp alınmayacağı birçok yargı kararına konu olan problemlerdendir. Ayrıca peşin ödemeli ortağın haklarının genel kurul kararıyla ihlâl edilip edilemeyeceği de bir problem olarak karşımıza çıkar. Bu problemlerin çözümü ve ifade ettiğimiz sorunlar hakkındaki Yargıtay uygulamasının yerindeliğinin incelenmesi önem arz etmektedir.

III. Kooperatifte Ortak Sıfatının Kazanılması

Kooperatifler değişir ortaklı kişi birliktelikleridir (KoopK m.1). Kooperatiflerin değişir ortaklı olarak yapılandırılmasındaki esas sebepler; kooperatifin yararlarının aynı durumda olan herkese yayılmasının sağlanması ve kooperatifi belli kimseler için çalışan bir kuruluş olmaktan çıkarılmak istenmesidir.7 Böylece mevzuatta veya ana sözleşmede öngörülen şartları sahip kişiler kooperatife ortak olabilir. Şartları taşıyan herkesin kooperatife ortak olabilmesi ise açık kapı ilkesi ile açıklanmaktadır. Bir başka ifadeyle açık kapı ilkesi, kooperatiflere ortak olmada geçerli olan en temel ilkedir.

Bu sebeple kooperatifte ortak sıfatının kazanılmasına için yapılacak açıklamalar öncelikle açık kapı ilkesinden bahsetmeyi lüzumlu kılar. Ancak bu açıklamalar yapıldıktan sonra ortak sıfatının kazanılmasındaki usulün incelenmesi yerinde bir tercih olur.8