Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Polisinin Tarih Sürecinde Değişen ve Gelişen Görev ve Yetkileri

İdris GÜZEL

Türk Polisi’nin tarih süreci içerisinde değişim gösteren görev ve yetkileri üç dönem halinde incelenmiştir. Bu incelemede sadece polise görev veren temel mevzuatlar, yani Polis Nizamnameleri ve Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu değerlendirilmiştir. Osmanlı Devleti’nde halkın can, mal, ırz ve namus güvenliği 1839 yılında Tanzimat Fermanıyla güvence altına alınmıştır. Polis teşkilatı iç güvenliğin sağlanması amacıyla 1845’te Fransız Polis Teşkilatı örnek alınarak kurulmuştur. 1845’te hazırlanan Polis Nizamnamesiyle polisin görev ve yetkileri sistemli bir şekilde belirlenmiş ve uygulanmaya geçilmiştir. İkinci Meşrutiyet’in ilanına kadar çıkarılan Nizamnamelerle polis teşkilatı güçlendirilmiş, birçok yetkilerle donatılarak suçu önleme, genel güvenliği, kamu düzenini ve mevcut rejimi koruma; suçun işlenmesi halinde de, suçun araştırılması, sanığın tespiti, suç delillerinin korunması ve adli yetkililere teslim edilmesi gibi idari ve adli görevler yerine getirilmiştir. 1908-1920 tarihleri arasında polis teşkilatının yeniden yapılandırılması ve eğitimi üzerinde durulmuş, ilk polis okulları açılmıştır. Bu dönemde polisin arama, kimlik sorma, yakalama, men etme, denetleme, el koyma ve özellikle zor ve silah kullanma yetkileri üzerinde durulmuş, insan hakları kavramı görev ve yetkilere yansımıştır. 1920-2011 yılları arasında polisin teşkilat yapısında, görev ve yetkilerinde büyük değişiklikler meydana gelmiştir. Bazı yetkiler diğer kurum ve kuruluşlara devredilmiş, bazı yetkiler de kontrollü olarak poliste kalmıştır. 4 Temmuz 1934 Tarihli ve 2559 Sayılı PVSK kabul edilinceye kadar eski nizamnameler uygulanmış, 1934’ten sonra ise, ülkemizde çağdaş bir Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu kabul edilmiştir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra gelişen insan hakları kavramı önce Anayasa’da, sonra da Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nda birçok değişikliklere yol açmıştır. Polisin görev alanı, şehirleşme nedeniyle genişlemektedir. Bu nedenle polisin görev ve yetkileri, toplumun koşullarına, ülkenin ve dünyanın değişen şartlarına göre şekillenmektedir. Ülkemizde de polisin görev ve yetkileri, demokratik ülkelerdeki polis teşkilatları ile paralel gelişmektedir.

Polisin Görev ve Yetkileri, Polis Teşkilatı, Mürur Tezkeresi, Emniyeti Umumiye Müdüriyeti.

I. GİRİŞ

1789 Fransız İhtilali ile gelişen akımlar, Osmanlı Devleti’nde etkilerini göstermeye başlamıştır. 1839 Tanzimat Fermanı’nın ilanından sonra herkesin can, mal, ırz ve namus güvenliği devlet tarafından güvenceye alınmıştır. O zamana kadar, Osmanlı Devleti’nde iç güvenlik, değişik birimler tarafından sağlanılıyordu. Bu dönemde isyanlar ve ayaklanmalar nedeniyle ülke genelinde iç güvenliğin sağlanılmasında zorluklar çekilmekteydi. Bu nedenle batılı devletler örnek alınarak iç güvenlik alanında bazı reformların yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. 30 Mart 1845 tarihinde İstanbul’da Zaptiye Nezareti ve peşinden de polis teşkilatı kurulmuştur.

II. TANZİMAT DÖNEMİ’NDE POLİS TEŞKİLATI

Polis Teşkilatının kurulması ile polisin gerek idari yapısı ve gerek görev ve yetkileri konusunda Fransa örnek alınmıştır. İdari yapılanma ile birlikte Paris Emniyet Müdürlüğü’ne ait Polis Nizamnamesi tercüme edilmiş ve bu Nizamnameye göre Osmanlı Devleti’nde polisin görev ve yetkileri belirlenmiştir. Bu şekilde başkentte, yani İstanbul’da, emniyet ve asayişi sağlamak amacıyla yeni bir bakanlık ve yeni bir kolluk teşkilatı kurulmuş, bu yeni polis kuvvetini idare etmek üzere bir meclisle bir yönetici ve yeterli sayıda personel ataması yapılmıştır. Polis teşkilatı kurulduğu zaman polisler, Tophane Müşiri Mehmet Ali Paşa’nın emrine verilmişlerdir.

30 Nisan 1845 tarihini taşıyan Polis Nizamnamesine göre polisin vazifeleri şunlardır: