Suçla Mücadele Politikası Açısından 
yeni Ceza Muhakemesi Kanunu

M. Bedri ERYILMAZ


Bilindiği üzere, CMK 2005 yılında özgürlükçü perspektifle yeniden dizayn edilmiş ve pek çok kolluk yetkisinin kullanımı yeni şartlara bağlanmıştır. Bu makalenin amacı bu değişikliklerin son beş yıl üzerindeki kolluk uygulamaları üzerindeki etkilerini ortaya koymaktır. Makalede, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun özgürlükçü yaklaşımının beklentilerin aksine, kolluğun suçla mücadele politikasına yansımadığı vurgulanmaktadır.

Ceza Muhakemesi Kanunu, Suçla Mücadele Politikası, Suçu Önleme, Kolluk Yetkileri, Koruma Tedbirleri.

I. GİRİŞ

2005 yılında kamuoyunda, Avrupa Birliği ile uyum sürecinde yapılan kanuni düzenlemelerin kolluğun suçla ve suçlularla yaptığı mücadeleyi olumsuz yönde etkileyeceği ve neticede vatandaşların adalete olan güven duygusunu zedeleyeceği yönünde fikirler ileri sürülmüştür. Bazıları, bu düşünceyi, kolluğun suçla mücadele konusunda iş yapmamak için ürettiği bir bahane olarak algılamıştır. O günden bugüne geçen zaman bu sürecin, her AB üyesinin üyelik sürecinde yaşadığı kurumsal veya toplumsal tepkilerin yansıması anlamına gelen ve katlanılması gereken geçici bir süreç olduğunu göstermiştir.

Yine, 2005 yılından bu yana geçen süreç göstermiştir ki, çoğu kolluğun yetkilerinin kısıtlanması anlamına gelen değişiklikler, uygulamaya aktarıl(a)mamış ve dolayısıyla korkulan olmamış, kolluk suçla mücadele uygulamalarına kaldığı yerden devam etmiştir

Bu makalenin amacı, suçla mücadele açısından 01 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ile gerçekleşen değişikliklerin ne derece uygulandığını ve bu değişikliklerin suçla mücadele üzerine etkilerini ortaya koymaktır.