Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Şirket Ortağının Nakdi Sermaye Borcu ve Zamanaşımı

Cash Capital Debt of the Company Partner and Statute of Limitations

Özlem KARAMAN COŞGUN

Sermaye, ortaklık ilişkisinin zorunlu unsurlarındandır. Bu unsurun bulunmadığı sözleşmeler ortaklık ilişkisi değildir. Ortaklık ilişkisi diğer sözleşmesel ilişkilerden oldukça farklıdır. Bir organizasyon sözleşmesidir. Ticaret şirketlerinde kuruculardan ayrı bir kişilik kurulmaktadır. Ortakların malvarlığından ayrı bir malvarlığı vardır. Ortaklık ilişkisinin devam ediyorken sermaye borcu için zamanaşımı süresinin işlemesi, bu ilişkinin niteliklerine uygun değildir. Zamanaşımı sürelerinin kabul edilme gerekçesine de uygun değildir. Medeni Kanun ve Borçlar Kanunu hükümleri şirketlere ancak niteliklerine uygun düşüyorsa uygulanabilir. Şirketlerle ilgili birçok hükümde sermayenin tamamının taahhüdüne, gerçek değeri ile şirkete getirilmesine, iade edilmesi yasağına, sermayede ödenmeyen bir miktar kalmamasına yönelik tedbirler düzenlenmiştir. Tüm bu sebeplerle, nakdi sermaye taahhüdünün ortaklık ilişkisinin devamı sürecinde zamanaşımı süresine tabi tutulması mümkün değildir. Ortaklık ilişkisinden doğan ve bu süreçte beş yıllık zamanaşımına tabi olan alacaklar, ortaklık ilişkisinin kurulmasından sonra ortaya çıkan kar payı, ayrılma akçesi, tasfiye payı gibi alacaklardır.

Sermaye, Zamanaşımı, Şirket, Temerrüt.

Capital is one of the essential components of the corporations. Entities without this component are not corporations. Shareholding relationship in corporations is quite unique. It is an organizational contract. A separate entity from the founders is established in corporations. The corporation has assets separate from the assets of shareholders. While the shareholding relationship continues, running of the statute of limitations for capital contribution obligation complies neither with the nature of this relationship nor with the nature of acceptance of the statute of limitations. The provisions of the Civil Code and the Code of Obligations can only be applied to corporations if they are consistent with their nature. Many measures have been provided for corporations like commitment of the entire capital, bringing the capital to the corporation with its real value, prohibition of refund of capital, so that there is no outstanding amount in the capital. For all these reasons, it is not possible for the cash capital commitment to be subject to the statute of limitations during the continuation of the shareholding relationship. The receivables arising from the shareholding relationship and subject to a five-year statute of limitations are the receivables such as profit share, separation fund, liquidation share that arise after the establishment of the partnership relationship.

Capital, Statute of Limitations, Corporation, Default.

I. Ortaklık İlişkisinde Sermaye Unsuru ve Zamanaşımı Sürelerinin Amacı

Adi ortaklık Türk Borçlar Kanunu’nda (BK m. 620-645) ticaret şirketleri ise Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK m.124-644) düzenlenmiştir. Ticaret şirketleri TTK m. 124’de sınırlı sayıda sayılmıştır; Kollektif ve komandit şirket şahıs şirketi, anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket sermaye şirketidir. Bu ayrım, ticaret şirketlerinin yapısı ve işleyişi bakımından sermaye ve kişi unsurunun ne ölçüde önem taşıdığı, şirketin yapısına ne derece etkili olduğu kriterine dayanmaktadır. Ancak hangi tür olursa olsun, adi ortaklık ve tüm ticaret şirketleri bakımından ortak olan husus; ortaklık ilişkisinin beş unsurunun varlığının zorunlu olmasıdır; sözleşme, kişi, sermaye, ortak amaç, ortak amaç için birlikte çaba göstermek. Beş unsurdan birinin eksikliği, ortaklık ilişkisinin mevcut olmaması neticesini doğurur1 . Bu durumda, taraflar arasında somut olayın şartlarına göre başka bir ilişkinin varlığı söz konusu olacaktır.

Ortaklık ilişkisinin beş unsurundan sermaye2 , şahıs şirketlerinde de varlığı zorunlu olmakla birlikte, sermaye şirketlerinde olduğu ölçüde ön planda değildir. Bunun sebebi, ortakların şirket borçlarından sınırsız sorumluluğudur. Sermaye şirketlerinde ortakların şirket borçlarından sorumlulukları kural olarak bulunmaz3 . Sorumlulukları sadece şirket tüzel kişiliğine karşı olduğundan, sermaye unsuru şahıs şirketlerine oranla sermaye şirketlerinde daha ön plandadır. Bu sebepledir ki, anonim ve limited şirketlerde asgari sermaye sınırı getirilmiş (TTK m. 332, 580), kuruluştan sonra sermayenin iadesini ve kaybını engelleyecek birçok tedbir alınmış (TTK m. 356, 391, 447, 480/3, 590, 592, 601, 608, 612, vd.), kayıp halinde yapılması gerekenlerle ilgili düzenlemeler getirilmiştir (TTK m. 376, 633, 634). Şirketin kuruluşu aşamasında sermayenin taahhüdü ve özellikle ayni sermayeye biçilecek değer bakımından birçok tedbir hükme bağlanmıştır (TTK m. 128 vd., 336, 339/1-e, 342, 343, 457 vb.)4 . Söz konusu tedbirler sermayenin gerçek değeri ile ortaklık sözleşmesinde yer alması ve ayni sermayenin şirkete tam olarak getirilmesini temin amacı taşır. Sermaye şirketlerindeki ölçüde olmasa da şahıs şirketlerinde de sermaye önemlidir. Ortaklık ilişkisi bakımından sermaye unsuru zorunlu olup, şahıs şirketi özelliği taşımak bu unsuru bertaraf etmemektedir. Şahıs şirketlerinde de sermayenin kanuna uygun bir şekilde şirkete getirilmesine ve korunmasına ilişkin tedbirler hükme bağlanmıştır (TTK m. 213/1-e, 229/2, 243/1-b, 246).

Tüm ticaret şirketlerinde ortaklar, usulüne göre düzenlenmiş ve imza edilmiş ortaklık sözleşmesi ile getirmeyi taahhüt ettikleri sermayeden dolayı şirkete karşı borçludur (TTK m. 128). Sermaye olarak taahhüt edilen değerlerden özellik arz edenlerin şirkete getirilmesi ve ortağın sermaye ödeme borcundan ne zaman kurtulacağı özel olarak düzenlenmiştir. Sermaye borcunda temerrüt durumunda müracaat edilebilecek hukuki yollar da ayrıca hükme bağlanmıştır. Adi ortaklıkta da ortağın katılım payı düzenlendiği (BK m. 621) gibi, katılım payının ortaklığın amacının gerektirdiği önem ve nitelikte olması gerektiğine de ayrıca vurgu yapılmıştır. Tüm bu düzenlemeler sermaye unsurunun gerek adi ortaklık, gerek ticaret şirketlerinde, sermaye şirketlerinde daha ağırlıklı olmakla birlikte şahıs şirketlerinde de hem kuruluş hem kuruluştan sonrası için ne derece önem taşıdığını ortaya koymaktadır. İster şahıs şirketi olsun, ister sermaye şirketi, sermaye unsuru ortaklık ilişkisinin varlığı için zorunlu unsurlardandır. Her ortak, ne tür bir şirket söz konusu olursa olsun, ortaklık sözleşmesi ile sermaye koymayı taahhüt eder ve koymayı taahhüt ettiği sermayeden dolayı şirkete karşı borçludur (TTK m. 128/1, BK m. 621).

Sermaye borcu bakımından zamanaşımı değerlendirilirken, sermaye unsurunun ortaklık ilişkisi bakımından taşıdığı önemin yanı sıra, zamanaşımı kurumunun amacı da dikkate alınmalıdır. Zamanaşımı sürelerinin hukuk sistemimizde kabulünün altında iki haklı sebep yatmaktadır5 ;

- Alacağını aramayan alacaklının uzun süre geçtikten sonra borçlu aleyhine dava açamaması, kamu yararının, hukuk güvenliğinin ve sosyal barışın bir gereği olup, uzun süre hakkını aramayan kişide böyle bir hakkının hiç doğmadığı veya sona erdiği kanaati bulunur. Bu açıdan borç ilişkisindeki hukuki durumun taraflardan birinin yararına diğerinin zararına zedelenmemesi amaçlanır.

- Mahkemelerin çok eski uyuşmazlıklarla işgal edilmemesi, hukuki uyuşmazlıkların önlenmesi gerekir.

Bu sebeplerle hukuk sistemimizde alacaklar bakımından zamanaşımı düzenlenmiştir. Alacak hakkı dışındaki hakların kural olarak zamanaşımına uğramayacağı, özellikle ayni hakların, kişilik haklarının, fikri hakların, üyelik haklarının ve yenilik doğuran hakların zamanaşımına tabi olmadığı kabul edilmiştir6 .