Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanmak, Kullanmak İçin Kabul Etmek, Satın Almak, Bulundurmak Suçunun Muhakemesi

The Criminal Procedure of the Offence of the Use of Narcotics or Psychotropic Substances or Purchasing, Accepting, Possession of These Substances for Personal Use

Ceyda ÜMİT

Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 191. maddesi, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma, kullanmak için kabul etmek, satın almak veya bulundurmak suçu ile bu suç için özel muhakeme usulünü düzenlemektedir. Kendine özgü muhakeme usulü kapsamında çok sayıda dava koşulu içeren düzenleme, ceza hukukunun ihtisaslaşma gerektiren teknik bir alanıdır. Bu özelliğiyle, TCK 191. maddenin muhakeme usulü, yasa uygulayıcı makamlar nezdinde ve ceza hukuku öğretisinde tartışmalı bir alandır. Suçun hukuki niteliği, işleniş zamanı ve somut olayın özelliklerine göre soruşturma ve kovuşturma usulünün uygulanması gerekliliği son derece kapsamlı araştırma ve değerlendirmeyi zorunlu kılmaktadır. Makale, uygulama birliğini sağlamak ve konuya açıklık kazandırmak amacıyla TCK 191. madde muhakeme usulünün kapsamlı analizini yaparak sorunlu alanlarda çözüm önerileri sunma amacını taşımaktadır. Bu bağlamda, makale konusu ile ilgili olarak TCK 191. maddenin genel yapısı, suçun unsurları ve sübuta dair önemli konular açıklandıktan sonra, maddede öngörülen muhakeme usulü, Yargıtay kararları ışığında soruşturma ve kovuşturma evreleri yönünden ayrıntılı olarak incelenmektedir. Ayrıca, TCK 191. maddeye özgü muhakeme usulü ile birlikte değerlendirilmesi gereken 5320 sayılı CMK’nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un geçici 7. madde uygulaması irdelenmekte, basit yargılama usulünün uygulanacağı haller ele alınmakta, en iyi uygulamaya yönelik çözüm önerileri tartışılmaktadır.

Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde, Geçici 7. Madde Usulü, Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi, Zorunlu Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması, Basit Yargılama Usulü.

Article 191 of the Turkish Penal Law (TPL) not only regulates the offence of the use of narcotics or psychotropic substances or purchasing, accepting, possession of these substances for personal use but also the special criminal procedures for this offence. This provision with its own criminal procedure comprising several cause of actions constitudes an extremely technical field of the penal law. Especially, the distinquished legal character of the criminal procedures of Article 191, has been an ongoing topic of discussion among the law enforcement bodies and penal law authorities. Due to the, inherent criminal provisions to be implemented by taking into account of the specific particularities of each offence even the time of the offence, an intense reserach and evaluation is required. This study intends to offer a comprehensive analyse of the special criminal procedures of Article 191 in order to provide clarification, uniform interpretation and implementation of the provision and to find solutions to some disputed areas. Within this context, this article explains first the general structure of the provision of Article 191, including the topic, the legal conditions, the core elements and the evidentiary material of the offence to the extent of its topic. Thereafter, the article examines in detail the inherent criminal procedure regulated under Article 191 with regard to prosecution and investigation stages in light of the Supreme Court decisions. In so doing, the article enlightens the implementation of the provisional Article 7 of the Enforcement and Implementation of the Penal Procedure Law numbered 5320 which has to be evaluated inevitably together with the criminal procedure of Article 191, the implementation of the simple criminal procedure. Finally, the article offers some solutions for the best implementation.

Narcotics or Psychotropic Substances, Procedure of the Provisional Article 7, Deferring of the Opening of the Public Prosecution, Compulsory Deferment of the Announcement of the Verdict, Simple Criminal Procedure.

GİRİŞ

Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 191. maddesinde “Kullanmak İçin Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Satın Almak, Kabul Etmek veya Bulundurmak ya da Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanmak Suçu” başlığı altında düzenlenen suç1 , ceza hukukunun ihtisaslaşma gerektiren zorlu bir alanıdır. Suç için öngörülen ceza yaptırımına dair düzenlemenin haricinde, özel soruşturma ve kovuşturma usulünü barındıran ve toplam on fıkradan oluşan TCK 191. maddenin yorumu ve uygulaması süregelen tartışmalı alanların başındadır.

Maddenin geçirdiği muhtelif yasa değişiklikleri nedeniyle suç tarihine göre doğru uygulamanın yapılması, seçimlik hareketleri içeren eylemin kendine özgü araştırma ve incelemeyi zorunlu kılması, kamu davası açılabilmesi için dava şartı olarak getirilen özel usulün yanı sıra, Yargıtay kararlarıyla dava şartı olarak kabul edilen gerekliliklerin irdelenmesi, son derece titiz değerlendirme ve araştırmayı zorunlu kılmaktadır. Dava şartlarına hiç uyulmaması veya gereği gibi uyulmaması yargılama sürecinin uzamasına neden olan sorunların başındadır. Diğer yandan, TCK 191. madde kapsamındaki suçun özelliğine göre esasen bir bağımlılık türü olarak uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımı ya da bu amaçla bulundurma, saklama kabul etme eyleminin çoğu kez zaman aralığında yinelenen eylemlerle gerçekleştirilmesi, her somut olayda failin birden fazla eylemi olup olmadığının, eylemlerin birbiriyle bağlantısının ve işleniş tarihlerinin dikkate alınarak doğru muhakeme usulünün uygulanmasını gerektirmektedir. Zira, uygulamada sıklıkla aynı kişi hakkında mükerrer soruşturmalar ve kamu davaları ile karşılaşılmakta, bu durum, hukuki durumun değerlendirilmesini zorlaştırmakta, mükerrer mahkumiyetler ve dava şartlarına uyulmaması nedeniyle hak kayıpları ile karşılaşılmaktadır. Bu bağlamda, uygulamaya açıklık ve yeknesaklık kazandırmak önem taşımaktadır.

Makalede TCK 191. maddesinde düzenlenen suçun muhakeme süreci ve bu süreçte uyulması gereken gereklilikler tüm yönleriyle irdelenerek sorunlu alanlarda çözüm önerileri tartışılmaktadır. Bu amaçla birinci bölümde, inceleme konumuzun bütünlüğünü ve anlaşılabilmesini sağlayıcı kapsamda ve sınırlı ölçüde TCK 191. maddenin genel yapısı, madde kapsamının anlaşılabilmesi için geçirdiği değişiklikler, maddede düzenlenen suçun maddi ve manevi unsurları, suçla korunan hukuki yarar ve sübuta dair önemli inceleme konuları açıklanmıştır. İkinci bölümde, muhakeme usulü; soruşturma ve kovuşturma evreleri yönünden ayrı ayrı ele alınarak, her bir evrede uyulması gereken ilkeler ve dava şartları maddenin amir hükümleri ve Yargıtay uygulaması ışığında ayrıntılarıyla tartışılmıştır. Bu kapsamda, kamu davasının açılmasının ertelenmesi (KDAE) kurumunun TCK 191. maddeye özgü uygulaması, kurumun uygulanamayacağı ve ayrı soruşturma veya kovuşturma konusu yapılamayacak haller, madde uyarınca kamu davası açma koşulları, 6545 sayılı Kanun değişikliği ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’un Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 7. madde uygulaması2 , belirli koşullarda vasıf değişikliğine dayalı zorunlu hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) uygulaması ile suç tarihine göre basit yargılama usulünün uygulanacağı haller incelenmiştir.

I. TCK 191. MADDEYE GENEL BAKIŞ

Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanmak, bu amaçla söz konusu maddeleri bulundurmak, satın almak, kabul etmek eylemleri TCK m.191/1’de suç olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla, maddede dört ayrı bağımsız suç bulunmaktadır: kullanmak, kullanmak için satın almak, bulundurmak, kabul etmek. Son üç eylemin ortak bileşeni kullanmak amacıyla yapılmalarıdır. Madde, suç tanımının yanı sıra, öngörülen suç tiplerine özgü soruşturma ve kovuşturma usulünü de içermekte, bu yönüyle Türk Ceza Kanununda düzenlenen diğer suçlardan ayrılmaktadır. Makalede inceleneceği üzere bu suçların soruşturulması ve kovuşturulmasında ceza muhakemesi hukuku ilke ve kuralları, TCK 191. maddede öngörülen usul ve esaslara uyularak uygulanacaktır.

TCK 191. maddenin bir özelliği de; TCK’da en fazla değişiklik yapılan maddelerden biri olmasıdır. Halen 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik hali yürürlüktedir3 . 6545 sayılı Kanun değişikliğine dek, TCK 191. madde muhtelif değişikliklere uğramıştır4 . Her bir değişiklikle, suç konusu eylemin niteliği ve soruşturma usulüne ilişkin esaslı yenilikler getirildiğinden TCK 191. madde uygulamasında süregelen yorum farklılıklarıyla karşılaşılmaktadır.

TCK 191. madde değişikliklerini kısaca özetlersek; 5377 sayılı Kanunun 24. maddesi ile önceki metnin ilk fıkrasındaki “kendisi tarafından kullanılmak üzere uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran bitkileri yetiştirmek eylemi çıkarılmış, ikinci fıkrası, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine, kullanmamakla birlikte kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında denetimli serbestlik tedbirine hükmedileceği şeklinde değiştirilmiştir. 5560 sayılı Kanun m.7 değişikliği ile madde tamamen yeniden düzenlenmiştir. Fail, suç konusu maddeyi kullanmamış ise denetimli serbestlik kararı uygulaması, kullanmış ise takdire bağlı olarak denetimli serbestlik ve tedavi tedbiri ya da bu tedbirle beraber ceza uygulaması getirilmiştir. 6217 sayılı Kanun m.20 ile TCK 191. maddesi uyarınca verilen tedavi ve denetimli serbestlik kararlarının durma kararının hukuki sonuçlarını doğuracağı cümlesi, ikinci fıkraya eklenmiştir5 .

6545 sayılı Kanun m.68 değişikliği ile madde bir kez daha köklü bir değişikliğe uğramış, yeni soruşturma ve kovuşturma usulleri getirilmiştir. TCK 191. madde kapsamında uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak eylemi de suç olarak tanımlanmış, bu doğrultuda madde başlığı değiştirilmiş, ceza artırımına gidilmiş, soruşturma evresinde genel hükümlerdeki koşullara bağlı olmadan zorunlu olarak suç faillerine uygulanacak kamu davasının açılmasının ertelenmesi kurumu, asgari 1 yıl süreli denetimli serbestlik tedbiri ve bununla birlikte gerekli görülürse tedavi tedbiri uygulaması getirilmiştir. Ayrıca, yine genel hükümlerdeki koşullara bağlı olmaksızın zorunlu olarak uygulanacak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanacağı haller düzenlenmiştir. 6545 sayılı Kanunun yürürlük tarihi öncesi uygulama ile uyumu sağlamak için aynı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a geçici m.7/1, geçici m.7/2 ve geçici m.7/3 maddeler eklenmiştir6 . Son olarak 6638 sayılı Kanun ile muhakeme usulünde değişiklik getirmeyen ancak suçun işlendiği yere göre ceza artırımı öngören son fıkra hükmü maddeye eklenmiştir7 .

Madde sistematiğini kısaca formüle ederek açıklarsak, birinci fıkrada suç tanımı ve cezai yaptırım düzenlendikten sonra dokuzuncu fıkraya kadar maddeye özgü soruşturma ve kovuşturma usulleriyle ilkelerin yer aldığı görülmektedir. Bu kapsamda, ikinci fıkrada TCK 191. madde soruşturmalarında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kurumunun uygulanması, üçüncü fıkrada erteleme süresi zarfında denetimli serbestlik ve bununla birlikte takdire bağlı tedavi tedbiri uygulaması, dördüncü fıkrada erteleme süresi zarfındaki ihlal sayılan eylemler ve durumlar, beşinci fıkrada erteleme süresi içindeki ihlal eylemlerinin ayrı bir soruşturma veya kovuşturma konusu yapılamayacağı ilkesi, altıncı fıkrada erteleme süresi zarfındaki ihlal eylemlerinden dolayı kamu davası açıldıktan sonra birinci fıkrada tanımlı suçun tekrar işlenmesi halinde artık kamu davasının açılmasının ertelenmesi kurumunun uygulanamayacağı kuralı, yedinci fıkrada erteleme süresinin iyi halli geçirilmesi halinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verileceği düzenlenmiştir. Uygulamada sıklıkla karşılaşılan uyuşturucu veya uyarıcı madde ticaretinden veya bu maddelerin kullanılmasını kolaylaştırma suçlarından açılan davalarda eylemin vasfının TCK 191. madde kapsamında kaldığının kabulü halinde kovuşturma sonucunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanması sekizinci fıkrada, genel hükümlere göre kamu davasının açılmasının ertelenmesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanması dokuzuncu fıkrada yer almaktadır. Onuncu fıkra ise ceza artırımı maddesidir.

TCK 191. madde; Türk Ceza Kanunu’nun “Özel Hükümler” Başlıklı İkinci Kitabının “Topluma Karşı Suçlar” başlığını taşıyan Üçüncü Kısmında “Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar” başlıklı Üçüncü Bölümünde yer almaktadır. Türk Ceza Kanunundaki düzenleniş yerine göre madde düzenlemesi ile korunan hukuki değer; toplum sağlığının korunması ve genel kamu yararıdır8 . Maddenin kendi içinde düzenleniş biçimi ve kapsamına göre bu amaçların yanı sıra, suç faillerinin sağlıklarının korunması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma alışkanlıklarını tedavi ve denetimli serbestlik tedbirleri aracılığıyla bırakmalarının sağlanarak bireyin ve sağlığının korunması hedefinin de gözetildiği anlaşılmaktadır9 .