Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Milletlerarası Satım Sözleşmelerinde Incoterms Teslim Şekilleri

Incoterms Delivery Methods in International Sales Contracts

Çağla Alara ÇELEBİ

Milletlerarası ticaret büyük ölçüde milletlerarası mal satımı yolu ile gerçekleşmektedir. Ticaretin gün geçtikçe daha da küreselleşmesi milletlerarası ticaretin hacmini arttırmakta, bu nedenle de satım sözleşmelerinin gereği gibi hazırlanmaması uyuşmazlıklara sebebiyet vermektedir. Milletlerarası Ticaret Odası tarafından hazırlanan Incoterms kuralları milletlerarası satım sözleşmelerinde teslimin gerçekleşmesi, hasarın geçişi, masrafların paylaşımı gibi alanına giren konularda tarafların yaşayabilecekleri belirsizlikleri ortadan kaldıran, taraflara hukuki güvenlik sağlayan milletlerarası maddi kurallardır. Bununla beraber Incoterms, ödeme yöntemleri, uyuşmazlık çözüm yöntemleri, sözleşmenin esasına uygulanacak hukuk, mülkiyetin geçişi gibi konuları düzenlememektedir. Mülkiyetin geçişi Incoterms’de düzenlenmemiş olmakla birlikte bu kurallarda hasarın geçişine özel önem verilmiştir. Hasarın geçişi mülkiyetin geçişinden bağımsız olarak düzenlenmiş olup, sözleşmede kararlaştırılan Incoterms kuralının belirlediği ölçütlere uygun olarak teslim gerçekleştiğinde hasar satıcıdan alıcıya intikal etmektedir. Incoterms kurallarının son versiyonu Incoterms 2020’dir. Çalışmamızda öncelikle Incoterms genel olarak ele alınmış, kuralların tarihinden bahsedilmiş, Incoterms 2020 teslim şekillerinde düzenlenen satıcı ve alıcının yükümlülükleri teslim şeklinin grubuna göre incelenmiş ve son olarak ise hasarın geçişi ve bu kuralların hukuki niteliği üzerinde durulmuştur.

INCOTERMS 2020, Milletlerarası Ticaret Odası, Lex Mercatoria, Teslim Şekilleri, Hasarın Geçişi.

International trade is materialized largely trough the international sale of goods. The globalization of trade day by day increases the volume of international trade and therefore if the contract is not well prepared it may cause disputes. INCOTERMS rules published by International Chamber of Commerce are substantive rules of law who annihilate uncertainties that the parties may experience in matters such as delivery of goods, transfer of risk, sharing cost and provide legal certainty to the parties. However, INCOTERMS do not regulate issues such as payment methods, dispute resolution, applicable law, transfer of property. Although the transfer of property is not regulated in INCOTERMS, transfer of risk is considered as a very important issue in these rules. The transfer of risk is regulated independently of the transfer of property. As a result of proper delivery according to the rule chosen in the contract, the risk of damage passes from seller to buyer. INCOTERMS 2020 is the latest version of the INCOTERMS. In this study, first Incoterms are examined in general and then historical development of Incoterms and obligations of the seller and the buyer according to Incoterms 2020 delivery methods are explained. Last, the transfer of risk and legal nature of these rules are examined.

INCOTERMS 2020, International Chamber of Commerce, Lex Mercatoira, Delivery Methods, Transfer of Risk.

Giriş

Milletlerarası ticaret gün geçtikçe gelişmekte ve buna bağlı olarak ticari ilişkilerin tarafları artmaktadır. Bu nedenle bu ilişkilere uygulanacak hukuk sistemlerinin sayısı da aynı oranda artış göstermektedir. Bir ticari ilişkiye etki eden hukuk sistemlerinin fazlalığı hem uygulanacak normların tespiti açısından karışıklığa sebebiyet verebilmekte hem de taraflar arasında normların tespiti açısından yorum yapıldığında uyuşmazlıklar çıkmasına neden olmaktadır. Bu durumdan kaynaklanabilecek hukuki belirsizliklerden dolayı, milletlerarası nitelikli sözleşmelerin tarafları belirli tip sözleşmelere veya çeşitli tür satımlar için düzenlenmiş teamüllere atıf yapma ihtiyacı duymaktadır.

Uluslararası nitelikli ticari sözleşmelerde yorum farklılıklarını gidermek için Milletlerarası Ticaret Odası (MTO) uluslararası ticarette kullanılan terimlerin ne anlam ifade ettiğine ve nasıl yorumlanması gerektiğine dair bağlayıcı olmayan, tamamen kılavuz niteliğinde birtakım kurallar oluşturmuştur. Bu kurallar “uluslararası ticari terimler”in İngilizcesi “International Commercial Terms” kelimelerinin kısaltılmış hali olan Incoterms kuralları ilk defa 1936 yılında yayınlanmıştır. MTO üç harften oluşan teslim şekilleri öngörerek uzun ve karmaşık, yorum farklılıklarına sebebiyet verebilecek sözleşmeler yazmak yerine bu kısaltmalar ile daha hızlı ve etkili bir teslimi hedeflemiştir.

Incoterms, tacirler arasında uzun süredir süregelen satım sözleşmelerine ilişkin uygulamaların yansıması olarak ortaya çıkmıştır. Bu kurallarla, sözleşmenin taraflarının hak ve borçları açıkça tanımlanarak, terimlerin aynı şekilde yorumlanmasıyla, milli hukuk sistemlerince bu terimlere verilebilecek farklı anlamların ve bundan doğacak sorunlardan kaynaklı uyuşmazlıkların önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Ticari hayattaki ihtiyaçları karşılayan yeknesak nitelikli bu kurallar ayrıntılı düzenlemeler içerdiğinden kanunlar ihtilafı kurallarına başvurmaya gerek kalmamaktadır. Incoterms’in temel olarak düzenlediği konular, malların teslimi ve belgelerin teslimi sırasında alıcı ve satıcının yükümlülükleri, hasarın geçişi ve masrafların paylaşımıdır.

Bu kapsamda çalışmamızda, öncelikle Incoterms kurallarının tarihi ve içeriği incelendikten sonra Incoterms gruplarına göre teslim şekilleri ve hasarın geçişi hususu üzerinde durulacaktır. Son olarak ise Incoterms kurallarının hukuki niteliğinden bahsedilecek, standart sözleşme terimi olmalarının yanı sıra ticari teamül kapsamında değerlendirilmeleri üzerinde durulacaktır.

I. Uluslararası Satım Sözleşmesi ve Incoterms

Ticari terimler uzun süreler boyunca belli bir sektörde oluşan ticari uygulama ve teamülleri yansıtır. Bununla birlikte, ticari terimlere dair anlayış ve uygulama ülkeler arasında farklılık arz etmektedir. MTO’nun Incoterms düzenlemesi ticari terimlerin yorumlanmasını standardize ederek yorum farklılıklarını ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır.1 Söz konusu yorum farklılıkları uluslararası ticaret aktörleri arasında belirsizlik ve uyuşmazlıklara sebebiyet vermektedir. Yetkili mahkeme ve uygulanacak kanunlar ihtilafı kurallarının önceden öngörülememesi de belirsizliği arttırmaktadır.2 Bu nedenle, ticari terimlerin yorumlanması ile ilgili standart kurallara ihtiyaç duyulmuştur. Bu yönüyle MTO’nun düzenlemesi dünya çapındaki bilinirliği ile uluslararası ticaret aktörlerine belirlilik ve işlem güvenliği sağlamaktadır.3

Incoterms tanım itibariyle, taraf iradeleri ile sözleşmenin bir parçası haline getirilerek, malların teslimi, hasarın geçişi taşıma ve sigorta sözleşmeleri ile ithalat ve ihracat işlemlerine ilişkin masrafları kimin karşılayacağı konularını içeren yeknesak kurallar bütünüdür.4 Diğer bir deyişle, Incoterms genel olarak mallarla ilgili masraf ve risklerin hangi tarafa ait olacağını, bunların hangi andan itibaren bir taraftan diğer tarafa intikal edeceğini düzenlemektedir.5

Kitapçıkta her bir teslim şekli açıklama bölümünde satıcının yükümlülükleri (a) ve alıcının yükümlülükleri (b) başlıkları altında 10 bölümde detaylı olarak belirtilmiştir. Bunlar 1’den 10’a kadar sırasıyla genel borçları, teslim tesellümü, hasarın geçişini, taşımayı kimin üstleneceğini, sigortayı kimin yapacağını, teslim taşıma belgesini kimin düzenleyeceğini, ihracat ve ithalat için gerekli gümrük işlemlerini kimin yapacağını, ambalajlamayı kimin yapacağını, masraf paylaşımını ve tarafların ihbar yükümlülüklerini düzenlemektedir.6

Incoterms 2020 Incoterms’in son versiyonudur. 2020’de yapılan değişikliklerin amacı Incoterms’in daha basit, yalın ve anlaşılır olmasıdır.7 Genel olarak, kullanıcının doğru terimi seçmesi amacıyla bazı geliştirmelere gidilmiş, “Giriş” bölümü daha ayrıntılı ele alınarak her bir terim için açıklayıcı notlar yazılmıştır. Terimler, taşıma yöntemine göre deniz taşımacılığına özgü ve her türlü taşımacılıkta kullanılabilecek terimler olarak sınıflandırılabileceği gibi satıcının sorumluluğunun derecesine göre EXW, F, C ve D grubu terimler şeklinde de sınıflandırılabilir. Aynı harfle başlayan terimler, ufak farklılıklar haricinde, tarafların hak ve borçları bakımından birbirlerine oldukça yakın olduklarından kanaatimizce harflere göre yapılan sınıflandırma terimlerin anlaşılması açısından daha çok kolaylık sağlamaktadır.

Milletlerarası ticari ilişkilerin ülke içi ticari ilişkilerden farklı olması nedeniyle, problemlerin çözümü bakımından milletlerarası ticaretin kendine özgü kurallarından hareket edilmesi gerektiği savunulmaktadır. Incoterms de MTO tarafından kodifiye edilen milletlerarası ticari kuralların en somut örneklerinden birini oluşturmaktadır.8

Taraflar bir takım pratik gerekçeler doğrultusunda ticari ilişkilerinde milli hukuk düzenlerinden kaçınma ihtiyacı duymaktadırlar. Milli hukuk düzenlerine tabi olunmaktan kaçınılmasının bir diğer sebebi ise kanun koyucuların maddi hukuk alanında düzenlemeler yaparken iç hukukta doğabilecek uyuşmazlıkları dikkate almaları olarak kabul edilebilir.9 Bu durumda taraflar, milli karakteri haiz olmayan ancak uluslararası ticari ilişkilerde etkinliği kabul edilen bir takım ilke ve kuralları aralarındaki sözleşmeye uygulanmak üzere seçebilirler mi? “Lex mercatoria” veya “milletlerarası ticaretin otonom kuralları” şeklinde ifade edilen bu tür kurallara; genel hukuk prensipleri, milletlerarası alanda yeknesak kurallar oluşturmayı amaçlayan sözleşmeler, tip sözleşmeler, MTO gibi milletlerarası organizasyonların kuralları örnek verilebilir.

Doktrinde milli karakteri haiz olmayan ilke veya kuralların sözleşme statüsü olarak seçimi hususunda değişik görüşler bulunmaktadır. Görüş farklılıklarının nedeni bu tür kuralların niteliğinden kaynaklanmaktadır.10 Baskın görüşe göre bu tür ilkeler bir hukuk düzeni olmadığı için milletlerarası özel hukuk anlamında bir hukuk seçiminden bahsedilemeyecektir.11 Tarafların sözleşmelerinde Lex mercatoria’yı sözleşme statüsü olarak seçmelerine açık bir sınırlama getirilmemiştir fakat sözleşmenin taraflarına uygulanacak hukuku seçebilme imkanı tanıyan düzenlemelerde “hukuk”tan bahsedilmiştir. Bu nedenle, bir ülkede pozitif geçerliliği olmayan kuralların sözleşme statüsü olarak seçilmesi zor gözükmektedir.12

Incoterms kuralları nitelik itibariyle daha çok soft law kavramı içerisinde değerlendirilmektedirler.13 Zira milletlerarası kuruluşlarca hazırlanan ve çeşitli isimlerle adlandırılan kuralları ifade etmek için devletin yarattığı hukuk kavramından farklı olarak kendiliğinden bağlayıcılığı ve yaptırım gücü olmayan kurallar olan soft law kavramı kullanılmaktadır.14 Milletlerarası kuruluşların yasama gücü olmadığından bunlar tarafından hazırlanan kuralların bağlayıcılık kazanması tarafların iradesine bağlıdır.15 Diğer bir deyişle, bu kuralların nazara alınıp uygulanabilmesi için tarafların bu kuralları sözleşme hükmü haline getirmiş olmaları gerekmektedir. Taraflar arasında bu yönde bir mutabakat bulunmaması halinde hâkim re’sen Incoterms kurallarını uygulayarak uyuşmazlığı maddi çözüme kavuşturamayacaktır.16

Türk hukukunda bütün teslim şekillerini düzenleyen bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Bununla birlikte, mülga Türk Ticaret Kanunu’nda deniz yoluyla taşınacak malların satımına ilişkin olarak sözleşmelerde en çok kullanılan teslim şekilleri olan CIF (Cost, Insurance Freight) ve FOB (Free On Board) m.1138-1149 arasında düzenlenmişti.17 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda18 (TTK) teslim şekillerine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Tarafların MTO kurallarına atıfta bulunması ile bunlar sözleşmenin bir parçası haline gelmektedirler.19 Bu durumda TTK’daki hükümlere başvurulmasına gerek kalmayacaktır. Bu noktada belirtmek gerekir ki, sözleşmede tercih edilen Incoterms kuralının sözleşmenin esasına uygulanacak hukukun emredici kurallarına aykırı olmaması gerekmektedir.20 Milletlerarası satım sözleşmelerinden doğan bir uyuşmazlık Türk mahkemelerinin önüne geldiğinde Türk mahkemesi kendi kanunlar ihtilafı kurallarına göre sözleşmeye uygulanacak hukuku belirleyecek, şayet bu hukuk Türk hukuku ise sözleşmede seçilen Incoterms’in uygulanabilirliği açısından Türk Borçlar Kanunu21 (TBK) ve TTK’daki emredici hükümleri dikkate alacaktır.

Ticari satışlarda hasarın intikaliyle ilgili ilk çalışmalar Milletlerarası Hukuk Derneği tarafından (International Law Association) başlatılmıştır. MTO tarafından ise uluslararası ticarette kullanılacak olan terimlere ilişkin Milletlerarası Ticaret Derneği ile 1919 yılında Fransa, İngiltere, Belçika, İtalya gibi ülkelerle birlikte Amerika Birleşik Devletleri’nde düzenlenen konferansta ticari terimlerin hazırlanmasına ilişkin prensipler belirlenmiştir. 1921 yılında gerçekleşen kongrede ise “Trade Terms” kitapçığının hazırlanmasına karar verilmiştir.22 Bu broşürde toplam 6 çeşit teslim şekli belirlenmiştir.

MTO tarafından Incoterms adıyla ilk yeknesak kurallar 1936 yılında düzenlenmiştir.23 Bu kurallar 1953, 1967, 1976, 1980, 1990, 2000, 2010 ve son olarak da 2020 yılında bazı değişikliklere uğramışlardır.24 Her yapılan değişiklikle, uluslararası ticaretin taraflarının ihtiyaçları karşılanmaya ve bir önceki versiyondaki eksiklikler giderilmeye çalışılmıştır.25 Incoterms kuralları ticari uygulamaları yansıttıklarından ötürü ticari uygulamalarda önemli değişiklikler olduğu ölçüde yenilenmektedirler.26

Incoterms 2020 Incoterms kurallarının en yeni versiyonudur. Bu tarihten sonra yapılan sözleşmelere taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça 2020 kuralları uygulanacaktır. Eğer taraflar daha eski versiyonunun uygulanmasını istiyorlarsa bunu açıkça belirtmeleri gerekir. Herhangi bir versiyonun belirtilmemesi halinde sözleşme yapıldığı tarihte yürürlükte olan en son Incoterms versiyonunun uygulanacağı varsayılır.27

Incoterms alıcı ile satıcı arsındaki hukuki ilişkiyi düzenleyen kurallardan oluşmakta olduğundan, satım sözleşmesi dışındaki diğer sözleşmeler bakımından -hizmet sözleşmesi, eser sözleşmesi gibi- uygulama alanı bulamayacaktır.28 Bununla beraber, Incoterms’in MTO tarafından oluşturulması iç ticarette kullanılmasına engel değildir.29 Incoterms 2010 değişikliklerinde, MTO tarafından yayımlanan Incoterms 2010 kitapçığının önsözünde, terimlerin hem iç hem de dış ticarette kullanılmaya elverişli olduğu belirtilmiştir.30 Bunun en önemli nedenlerinden biri Avrupa Birliği gibi dünyanın çeşitli bölgelerinde kurulan ticaret birliklerinin, ülkeler arasındaki gümrük formalitelerini önemsiz hale getirmesi ve Amerika Birleşik Devletleri’nde eski Ticaret Kanunu’nda yer alan teslim kurallarının yerine Incoterms’in kullanılmasına ilişkin beliren iradedir.31