Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Andre ve Diğeri / Fransa Davası

Tuğçe KARAÇOBAN GÜNEŞ

Vergi kaçakçılığı suçu işlediği şüphesiyle vergi incelemesine tabii tutulan mükellefle ilgili delillerin, şüpheli olmayan mükellef avukatının bürosunda aranmasının “özel yaşamın gizliliği ve adil yargılanma hakkı”nı sınırlamasına ilişkin AİHM’nin 24 Temmuz 2008 tarihli Andre ve Diğeri / Fransa Kararı

Özel Yaşamın Gizliliği, Meslek Sırrı Savunma Hakkı.

A. Davanın Esasını Teşkil Eden Olaylar

Vergi kaçakçılığı suçu işlediği şüphesiyle vergi incelemesine tabii tutulan mükellefle ilgili delillerin, şüpheli olmayan mükellef avukatının bürosunda aranması durumunda özel yaşamın gizliliği ve adil yargılanma hakkının sınırlarını değerlendiren Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 24 Temmuz 2008 tarihli Andre ve Diğeri/Fransa kararı; özel yaşamın gizliliği ilkesini, meslek sırrı ve savunma hakkıyla birlikte değerlendirmekte ve bu nedenle önem arz etmektedir.

Fransa’da mukim Andre et Associes ünvanlı avukatlık bürosu ve bu büroda avukatlık yapan Marc Andre (“Başvurucular”), Fransa’da mukim SA Clinique Les Roches Claires ünvanlı anonim şirketini avukat sıfatıyla temsil etmektedir. Vergi kaçırdığı şüphesiyle SA Clinique Les Roches Claires’in muhasebe kayıtlarını incelemeye alan Vergi Dairesi, Mahkeme’den aldığı izinle şirketin vekilliğini yapan Başvurucular’ın görev yaptığı hukuk bürosunda arama yapmıştır. 4 vergi memuru, savcı ve Marsilya Baro Başkanı huzurunda yapılan ve 6 saat süren arama sonucunda, içerisinde başvurucuların el yazılı notlarının da bulunduğu 66 adet belgeye el konulmuştur. Baro başkanı, bu belgelerden bazılarının avukatın şahsi belgesi olduğu ve meslek sırrına tabi olduğu gerekçesiyle el konulmayacağını tutanağa şerh düşmüştür.

Başvurucular 5 günlük yasal süresi içerisinde, arama ve el koyma işlemlerinin yasal olmadığı gerekçesiyle itirazda bulunmuşlardır. Yargıtay 11.12.2002 tarihli kararı ile delil toplama izninin SA Clinique Les Roches Claires’in vergi kaçakçılığı suçunu işlediğine ilişkin yeterli karineler bulunması nedeniyle verildiği, “meslek sırrının” işyerlerinin aranması ve belgelere el konulması işlemlerine engel teşkil edemeyeceği gerekçesiyle itirazın reddine hükmetmiştir. Delil toplamaya itiraz eden ve talepleri Yargıtay tarafından reddedilen Başvurucular, Sözleşme’nin 6. maddesinin 1. ve 3. fıkraları, 8. ve 13. maddelerin ihlal edildiği gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmuşlardır.