Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İş Kazasından Doğan Hukuki Sorumlulukta Sürücü Belgesiz (Ehliyetsiz) Araç Kullanmanın ve Kullandırmanın Kusur Oranının Tespitine Etkisi

The Effect of Driving and Having Cause to Drive a Vehicle without a Driver’s License (Unlicensed) for Determination of the Fault Rate in Legal Liability Arising from Work Accidents

Halil YILMAZ

Motorlu araçlar yoluyla meydana gelen bir iş kazasında, araç kullanan işçinin sürücü ehliyetinin bulunmaması, kazanın meydana gelmesinde sürücünün doğrudan kusurlu sayılması için yeterli midir? Bu makalede bu husus Yargıtay kararları bağlamında tartışılmıştır.

Ehliyetsiz Sürücü, İşçi, İş Kazası, Dikkat ve Özen Yükümlülüğü, Kusur, Bilirkişi.

Is it sufficient for the driver to be considered directly at fault, in occurrence of the accident, not to have driver’s license for the worker driving the vehicle in a work accident involving motorized vehicles? This article discusses the issue within the context of the decisions of the Supreme Court.

Unlicensed Driver, Worker, Work Accident, Caution and Due Diligence, Fault, Expert.

Giriş

Ülkemizde sıklıkla motorlu araçlarla ölümlü veya yaralanmalı iş kazaları meydana gelmektedir. Motorlu araçları kullanan işçilerin kimi kez sürücü belgeleri bulunmayabiliyor. Motorlu araçlar nedeniyle meydana gelen iş kazalarında sürücünün sürücü belgesinin bulunmaması, taraflara yüklenecek kusurun belirlenmesinde büyük önem taşımaktadır. Çünkü işverenin sorumluluğu kusur esasına dayanmakta, bu ise iş kazasında kusur incelemesi yapılmasını gerektirmekte, sürücü belgesiz ya da aracı kullanmak için yeterli düzeyde sürücü belgesine sahip olmayan sürücünün araç kullanmasına izin veren işveren kusurlu bulunmakta ve tazminata hükmedilmektedir. Ancak sürücü işçinin sürücü belgesinin bulunmamasının, iş kazasında kusurlu sayılması açısından tek başına yeterli olup olmadığı tartışmalıdır. Bu çalışmada temel olarak yanıtı aranacak soru, meydana gelen iş kazasında hiçbir kusuru bulunmayan araç kullanan işçinin, sürücü belgesine sahip olmamasının kusurlu sayılmasına yeterli olup olmadığıdır. Bu nedenle, iş kazasında sürücü belgesiz araç kullanmanın veya kullandırmanın kusur açısından incelenmesine ihtiyaç duyulmuştur.

I. Hukuki Sorumlulukta Kusurun Önemi

Türk hukukunda kusur temel bir sorumluluk ilkesidir. Hem sözleşmeden kaynaklanan sorumluluğun hem haksız fiil sorumluluğunun doğumu için kusur aranır. Kusur, yalnızca sorumluluğun doğumunda değil; aynı zamanda, hem maddi hem manevi tazminatın belirlenmesi bakımından sorumluluğun kapsamı ve paylaştırılmasında da önemli rol oynar. Ayrıca kusur, müteselsil borçlular arasındaki rücu ilişkisinde belirleyici rol oynar. Böylesine büyük bir öneme sahip olmakla beraber, Türk Borçlar Kanununda (TBK) kusur tanımlanmamış, kusurun tanımını yapma ödevi öğreti ve uygulamaya bırakılmıştır. Türk öğreti ve uygulamasındaki hâkim görüş olan objektifleştirilmiş kusur teorisi uyarınca kusurun belirlenmesinde, failin davranışı soyut ve ortalama tipin örnek davranışı ile kıyaslanmakta, örnek davranıştan sapan fail davranışı kusur olarak nitelendirilmektedir.1 Kusur değerlendirmesine esas teşkil eden tip, failin bizatihi kendisi değil, mensup olduğu sosyal veya mesleki gruba ait aynı koşullar altında yaşayan, makul, dürüst ve orta zekâlı bir insan tipidir. Buna göre, failin eyleminin kıyaslanacağı davranış, “soyut ve ortalama tipin örnek davranışı”dır.2

Günümüzde motorlu araçların ve makinelerin kullanımının yaygınlaşması başta gelmek üzere, hemen her sektördeki hızlı gelişmeler bireylerin toplum içindeki diğer insanların can güvenliklerini tehlikeye atmamak adına daha özenli davranmalarını gerektirmektedir.

Dikkat ve özen yükümlülüğünün ihlaline dayalı olmasının bir sonucu olarak failin uyması zorunlu davranış kurallarına uymak suretiyle önleyebileceği bir fiili bu kuralları ihlal etmek suretiyle istemeyerek gerçekleştirmiş olması kusurun esasını oluşturmaktadır. Bahsedilen dikkat ve özen yükümlülüğünü düzenleyen davranış kuralları yazılı kurallar olabileceği gibi, yazılı olmayan davranış kuralları da olabilmektedir. Yazılı kurallardan maksat, yalnızca yasalar değil, yönetmelik, tüzük, resmi makamlar tarafından konulmuş kurallar veya işyerindeki çalışma koşulları, denetimler, uyarılar, talimatlar, yasaklar gibi kurallar olarak anlaşılması gerekir. Yazılı olmayan davranış kuralları ise dikkatli ve özenli olmaya ilişkin sosyal davranış kurallarıdır. Dikkat ve özen yükümlülüğünün tespitinde uygulanması gereken ölçüt objektif ölçüt olmalıdır. Objektif dikkat ve özen yükümlülüğü kuralları, en ileri bilim ve tecrübeye göre gerçekleştirilmediklerinde zararlı sonucun öngörülebilir olmasını veya gerçekleştirildiklerinde zararlı sonucun önlenebilir olmasını sağlayan davranış kurallarıdır.