Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İnsan Haklarının Birleşmiş Milletler Sözleşmeleri Çerçevesinde Korunması

Protection of Human Rights within the Frame of the United Nations Conventions

Selcen Nur KIŞLA

Birleşmiş Milletlerin amaçlarından biri de insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde işbirliğini sağlamaktır. Birleşmiş Milletler bu amacını yerine getirirken çeşitli yöntemler izler. Bunlardan biri de sözleşme içi yöntemler olarak anılmaktadır. Günümüzde Birleşmiş Milletler kapsamında oluşturulan “on altı” adet insan hakları sözleşmesi mevcuttur. Ancak, bu andlaşmaların hepsi korudukları insan haklarının uygulanmasını denetleyecek mekanizmalara, yani komitelere sahip değildir. Çalışmamızda bu kapsamda, insan hakları komitelerinin çalışma konuları ile çalışma usulleri ve yetkilerini nasıl kullandıkları, sözleşmeler ve ihtiyari protokoller temelinde incelenmiştir.

Birleşmiş Milletler, Birleşmiş Milletler Sözleşmeleri, İnsan Haklarının Korunması, Komiteler, Rapor Usulü, Devletlerarası Şikâyet, Bireysel Şikâyet.

One of the purposes of the United Nations is to cooperate in promoting and encouraging respect for human rights and fundamental freedoms. The United Nations follows various methods while fulfilling this purpose. One of them is called conventional methods. Today, there are “sixteen” human rights conventions established within the scope of the United Nations. However, not all of these treaties have mechanisms/committees, to oversee the implementation of the human rights they protect. In this context, in our study, the working subjects and working procedures of human rights committees and how they use their powers are examined on the basis of conventions and optional protocols.

The United Nations, United Nations Conventions, Protection of Human Rights, Committees, Reporting Procedure, Interstate Complaint, Individual Complaint.

Giriş

Birleşmiş Milletler Şartının1 1’inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtildiği üzere, Birleşmiş Milletlerin amaçlarından biri “insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde işbirliğini sağlamak”tır. İnsan hakları kavramı ve insan haklarının korunmasına dair uluslararası koruma usullerinin etkili kılınması, Birleşmiş Milletler (BM)2 bünyesinde değişik biçimlerde ortaya konulan bir konudur.3 BM kapsamında insan haklarının yargısal koruması esas olarak Uluslararası Ceza Mahkemesi aracılığıyla gerçekleştirmektedir. Uluslararası Ceza Mahkemesi bireysel cezai sorumluluk temelinde; soykırım, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve saldırı suçu hakkında cezai yargı yetkisine sahiptir. Bunun dışında ad hoc mahkemeler olan Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi4 ve Uluslararası Ruanda Ceza Mahkemesi5 kuruluş amacıyla sınırlı bir şekilde insan haklarının yargısal olarak korunmasına hizmet etmektedir.

BM’nin yargısal olmayan koruma yöntemleri ise sözleşme dışı yöntemler ve sözleşme içi yöntemler olarak sınıflandırılmaktadır. Sözleşme dışı yöntemler; Ekonomik ve Sosyal Konsey (ECOSOC) ile İnsan Hakları Komisyonu’nun6 BM’ye üye olan bütün devletler üzerinde, üye devletler herhangi bir insan hakları sözleşmesine taraf olmasa dahi haiz olduğu denetim yetkisine karşılık gelir. İlgili BM organlarının denetimi için devletin BM üyesi olması yeterlidir.7 Sözleşme dışı yöntemlerin dayanağı, BM Şartı ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesidir. ECOSOC, taraf devletlerdeki ağır insan hakları ihlallerini araştırma ve inceleme yetkisine sahiptir. Söz konusu denetimler temelde 1235 ve 1503 usulleri olarak anılmaktadır.8

ECOSOC, 1967 yılında aldığı 1235 sayılı bir kararla9 insan hakları sözleşmelerini imzalamayan devletlerin de, sadece BM üyesi olmalarından dolayı ağır insan hakları ihlallerini gerçekleştirmeleri halinde BM İnsan Hakları Komisyonu’nca inceleme düzeyinde de olsa denetlenmesi mekanizması getirmiştir. Esas olarak kararın alınma nedeni Güney Afrika ve Rodezya’da o dönemde yaşanmış olan insan hakları ihlalleridir. 1970’de ise ECOSOC 1503 sayılı kararla10 tamamlayıcı bir prosedür öngörmüştür.11 BM İnsan Hakları Komisyonu görevini yine, İşkence ve Kötü Muamele, Silahlı Çatışma Ortamında Kalan Çocuklar gibi çeşitli çalışma grupları aracılığıyla,12 özel raportör veya genel sekreter temsilcisi atayarak yerine getirmektedir. Ancak İnsan Hakları Komisyonu’nun kullandığı yöntemler bunlarla sınırlı değildir.13 Benzer şekilde BM’nin diğer organları da sözleşme dışı usullerin uygulanmasında çeşitli görevler icra etmektedirler.14

Sözleşme içi yöntemler ise dayanağını sözleşmenin taraf devlet tarafından onaylanmış olmasından ve bu sözleşmeyle öngörülen özel denetim organının yetkisini tanımış olmasından almaktadır.15 Günümüz itibarıyla BM kapsamında oluşturulan “on altı” adet insan hakları sözleşmesi mevcuttur.16 Ancak, bu andlaşmaların hepsi korudukları insan haklarının uygulanmasını denetleyecek mekanizmalara, yani komitelere sahip değildir. Günümüz itibarıyla, İşkencenin Önlenmesi Alt Komitesini ayrı bir komite olarak ele almayıp İşkenceye Karşı Komite kapsamında incelersek toplamda “dokuz” tane insan hakları komitesi mevcuttur. Komiteler, insan haklarını ihlal eden veya bu konuda öngörülen yükümlülüklerin gereğini yapmayan devletler hakkında denetim mekanizmalarını harekete geçirilebilir. Komiteler tipik yargı dışı kuruluşlardır. Sözleşmesel mekanizmalar olarak da adlandırılırlar. Yetkileri doğrudan ilgili sözleşmelerden kaynaklanmaktadır.17

BM kapsamında kurulmuş komiteler: “İnsan Hakları Komitesi, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesi, Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına Dair Komite, İşkenceye Karşı Komite, Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılmasına Dair Komite, Çocuk Hakları Komitesi, Göçmen İşçiler Komitesi, Engelli Şahısların Hakları Komitesi ve Zorla Kaybedilmeler Komitesi”dir. İnsan Hakları Komitesi ve Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesi, çok sayıda insan hakkını bünyesinde barındırmaları sebebiyle genel nitelikli sözleşmeler olan BM Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi ile Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesinin denetim organları olarak, çok sayıda insan hakkını denetlemekle görevlidir. Diğer komiteler ise özel nitelikli sözleşmelerin denetimini yerine getirmektedir.18

Bu çalışmada ilgili komiteler; öncelikle çalışma konularını teşkil eden sözleşmeler ve ek protokoller, sonrasında ise ilgili sözleşmelerin ve protokollerin etkili olarak uygulanmasını denetlemek üzere, kendilerine verilmiş olan rapor usulü, bireysel ve devletlerarası şikâyet/complaint (communication/başvuru)19 usulleri, soruşturma usulü gibi denetim yetkilerini nasıl kullandıkları; yani çalışma usulleri ve yetkileri bağlamında sözleşmeler ve ihtiyari protokoller temelinde incelenecektir. Çalışmanın sonuç kısmında ise komitelerin denetim yetkilerinin ve denetimlerinin insan haklarını korumada ne derece etkili olduklarına dair bir değerlendirme yapılacaktır.

I. İnsan Hakları Komitesi
()

İnsan Hakları Komitesi”, BM Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesinin20 28’inci maddesi ile ilgili sözleşmenin taraf devletler tarafından etkili olarak uygulanması sağlamak üzere kurulmuştur.

BM Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi 16 Aralık 1966’da kabul edilmiş ve 23 Mart 1976 yılında yürürlüğe girmiştir. BM Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, 1948 yılında ilan edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde yer alan klasik hakların evrensel bir boyut kazanarak ve genişletilerek pozitif hukuka girmesinin kapısını aralamıştır.21

İlgili Sözleşmenin 1’inci maddesinde halkların self determinasyonu hakkına yer verilmektedir. Bunun dışında Sözleşme kapsamında tanınan maddi haklar şu şekildedir: Yaşama hakkı (m. 6), işkence ve diğer zalimane muamelelere maruz bırakılmama (m. 7), kölelik ve angarya yasağı (m. 8), kişi özgürlüğü ve güvenliği (m. 9), tutuklu ve hükümlülerin insanca muamele görmesi hakkı (m. 10), akitten doğan yükümlülüğü yerine getirmeme sebebiyle hapsedilememe (m. 11), seyahat ve ikamet özgürlüğü (m. 12), yasal olarak bulunan yabancıların sınır dışı edilmelerinin yasaklanması (m. 13), adil yargılanma hakkı (m. 14), cezaların kanuniliği (m. 15), bireyin kanun önünde kişi olarak tanınması hakkı (m. 16), özel hayatın gizliliği (m. 17), din, vicdan ve düşünce özgürlüğü (m. 18), ifade özgürlüğü (m. 19), savaş ve ayrımcılık, düşmanlık ve şiddete kışkırtmayı teşvik yasağı (m. 20), toplanma hürriyeti (m. 21), sendika özgürlüğü (m. 22), evlenme ve ailenin korunması hakkı (m. 23), çocuk hakları (m. 24), siyasi haklar (m. 25), yasalar önünde eşitlik (m. 26), azınlıkların korunmasına dair haklar (m. 27).

Sözleşme taraf devletlere, ülkelerindeki bütün bireylere ayrımcılık yapmadan Sözleşmede öngörülen hakları güvence altına alma ve saygı gösterme, kendi anayasal usullerine ve Sözleşmenin hükümlerine uygun olarak Sözleşmede tanınan hakları uygulamaya geçirmek için gerekli olan tedbirleri alma ve hakları ihlal edilenlere etkili hukuki yollara başvurma hakkı sağlamak yükümlülüğü getirmiştir.22

15 Aralık 1989’da ise Ölüm Cezasının Kaldırılmasını Amaçlayan Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesine Ek İkinci İhtiyari Protokol kabul edilmiştir. Bu Protokolle ölüm cezası kaldırılmış ve taraf devletlere kendi egemenlik alanları içinde ölüm cezasını kaldırmak için gerekli bütün tedbirleri alma yükümlülüğü getirilmiştir.23 İlgili Protokolde, savaş sırasında işlenen askeri nitelikteki çok ciddi suçlar için verilen mahkûmiyet kararına uygun olarak savaş zamanında ölüm cezasının infazını öngören çekince dışında herhangi bir çekincenin kabul görmeyeceği hükme bağlanmıştır.24