Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Hukuka Uygunluk Nedenlerinin
 Maddi Koşullarında Yanılgının Hukuki Niteliği

THE LEGAL NATURE OF MISTAKE ABOUT THE OBJECTIVE ELEMENTS OF JUSTIFICATION

Neslihan GÖKTÜRK

Özet: Hukuka uygunluk nedenlerinin maddi koşularında yanılgı, 5237 sayılı TCK’nın 30. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenmiştir. Fakat, bu hükümde, hukuka uygunluk nedenlerinin maddi koşullarında yanılgının kast mı yoksa kusur üzerinde mi etkili olduğu hususunda bir açıklık bulunmadığı gibi; yanılgının kaçınılabilir olması halinde failin sorumluluğunun nasıl belirleneceğine ilişkin bir düzenleme yapılmamıştır. Dolayısıyla, sözkonusu hüküm sorunu çözmemekte; hukuka uygunluk nedenlerinin maddi koşullarında yanılgının hukuki niteliği üzerindeki tartışma güncelliğini muhafaza etmektedir. Çalışma kapsamında, hukuka uygunluk nedenlerinde yanılgıya ilişkin teorik tartışmalar üzerinde kısaca durulduktan sonra, 5237 sayılı TCK’nın 30. maddesinin 3. fıkrası çerçevesinde bir değerlendirme yapılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Hukuka Uygunluk Nedenleri, Yanılgı, Hukuka Uygunluk Nedenlerinin Maddi Koşullarında Yanılgı, Kusur Teorisi.

Abstract: Mistake about the objective elements of justification is regulated in article 30/3 of Turkish Criminal Code (Law No. 5237). However, there is not a certainty that this kind of a mistake has an effect either on the intent or on the excuse. Moreover, no position is taken by the law-maker with respect to the determination of criminal liability in case the mistake was avoidable. Therefore, the given article does not solve the problem and the debate about the legal nature of this mistake keeps up to date. In this Article, I will examine article 30/3 of Turkish Criminal Code after a brief explanation of the theoretical discussions on the mistake about the conditions of justification.

Keywords: Justification, Mistake, Mistake About the Objective Elements of Justification, Mistake About the Conditions of Justification, Culpability Theory.

I. GENEL AÇIKLAMA

5237 sayılı TCK’nın 30. maddesinin 3. fıkrasında, “Ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenlere ait koşulların gerçekleştiği hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi, bu hatasından yararlanır.” hükmüne yer verilmiştir1. Düzenlemedeki “koşullar” ifadesi ile kastedilenin “maddi koşullar” olduğu konusunda tereddüt yoktur. 5237 sayılı TCK sisteminde hukuka uygunluk nedenleri ve kusurluluğu etkileyen nedenler, “ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenler” başlığı ile aynı bölüm (Birinci Kitap, İkinci Kısım, İkinci Bölüm) altında birlikte düzenlenmiştir. Bu nedenle, sözkonusu düzenleme hukuka uygunluk nedenlerinin maddi koşullarında yanılgı halini de kapsamaktadır2. Fakat, 30. maddenin 3. fıkrasında, hukuka uygunluk nedenlerinin maddi koşullarında kaçınılmaz bir yanılgıya düşmesi halinde, failin bu hatasından yararlanacağı düzenlenmekle birlikte; buna bağlanan sonucun ne olduğu, bir başka ifade ile kast mı yoksa kusur üzerinde mi etkili olduğu -unsur yanılgısına ilişkin 1. fıkra ve haksızlık yanılgısına ilişkin 4. fıkradaki düzenlemeler ile mukayese edildiğinde- açık ve belirgin değildir. En önemlisi ise, yanılgının kaçınılabilir olması halinde failin sorumluluğunun nasıl belirleneceğine ilişkin bir düzenleme yapılmamıştır. Kanaatimizce, sorun, hukuka uygunluk nedenleri ve kusurluluğu etkileyen nedenlerin aynı bölümde birlikte düzenlenmesinden kaynaklanmaktadır3. Ne var ki, hukuka uygunluk nedenleri ve kusurluluğu etkileyen nedenler, suç teorisi içindeki konumları ve bunlara bağlanan hukuki sonuçlar bakımından birbirinden tamamen farklı olup; bu nedenlere ait maddi koşullarda yanılgının ortak şekilde düzenlenmeleri ve bunlara ortak bir sonuç bağlanması mümkün değildir4. Fıkra metninde yanılgının kaçınılmaz olması halinde buna bağlanan sonucun ne olduğunun açıkça belirtilmesinden kaçınılmasının ve özellikle de yanılgının kaçınılabilir olması durumuna ilişkin bir düzenleme yapılmamasının temel nedeninin bu olduğu düşüncesindeyiz. Bu itibarla da, 30. maddenin 3. fıkrası ile getirilen düzenleme, sorunu çözmemekte5; hukuka uygunluk nedenlerinin maddi koşullarında yanılgının hukuki niteliği üzerindeki tartışma6 güncelliğini muhafaza etmektedir.

Çalışma kapsamında, hukuka uygunluk nedenlerinde yanılgıya ilişkin teorik tartışmalar üzerinde kısaca durulduktan sonra, 5237 sayılı TCK’nın 30. maddesinin 3. fıkrası çerçevesinde bir değerlendirme yapılacaktır.

II. HUKUKA UYGUNLUK NEDENLERİNDE YANILGIYA İLİŞKİN TEORİLER

Suçun olumsuz unsurları teorisine göre, suçun yasal tanımında yer alan unsurlar ve hukuka aykırılık unsuru -birlikte- tipikliğin unsurlarını oluştururlar. Suçun yasal tanımında yer alan unsurlar, tipikliğin sadece bir bölümü olup; bunun, hukuka uygunluk nedenlerinin yokluğu ile tamamlanması zorunludur; aksi halde fiilin tipikliğinden söz edilemez. Suçun yasal tanımında yer verilen unsurların fonksiyonu, haksızlığın tanımlanması ve sınırlarının çizilmesidir. Hukuka uygunluk nedenleri de, aynı fonksiyonu olumsuz yönden icra etmektedir. Dolayısıyla, suçun yasal tanımında yer verilen maddi unsurlar ile hukuka uygunluk nedenleri arasında, tipikliğin yapısındaki işlevleri bakımından herhangi bir farklılık bulunmamaktadır7; suç tipine uygun olmadığı için cezalandırılmayan bir fiil ile hukuka uygunluk nedeninin bulunması halinde cezalandırılmayan fiil arasında hiçbir fark yoktur8. Bu teoride, hukuka uygunluk nedenleri tipiklik kapsamında ele alındığı için hukuka uygunluk nedenlerinin maddi koşullarında yanılgı, aslında unsur yanılgısından başka bir şey değildir9. Buna bağlı olarak, unsur yanılgısına ilişkin hüküm, hukuka uygunluk nedenlerinin maddi koşullarında yanılgı halinde doğrudan doğruya uygulanmalıdır10.