Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Suç İşleyen Yabancıların Sınırdışı Edilmesi Tedbirinin
 Tarihsel Gelişiminin Hukuki Bağlamda İncelenmesi

THE EXAMINATION OF THE HISTORICAL DEVELOPMENTS OF THE DEPORTATION OF FOREIGNERS AS SECURITY PRECAUTION IN THE LAW CONTEXT

Olgun DEĞİRMENCİ


Özet: Güvenlik tedbirlerinin amaçlarından birisi de, toplumun korunmasıdır. Bir güvenlik tedbiri olarak yabancıların sınır dışı edilmesi de, suç işleyen yabancının toplumdan uzaklaştırılması suretiyle toplumun korunmasını amaçlamaktadır. 5237 sayılı Kanun’un kabulüne kadar, yabancıların sınır dışı edilmesine ceza kanunlarında açıkça yer verilmemiştir. 5328 sayılı Kanun ile değişiklikten önce, TCK’nın 59’uncu maddesinde yer alan sınır dışı etme tedbiri bir güvenlik tedbiri niteliğindeydi. Yasa Koyucu, 5328 sayılı Kanun ile tedbiri idari bir tedbir niteliğine çevirmiş ve yürütmeye yabancıyı sınır dışı etme konusunda takdir yetkisi vermiştir.

Anahtar Kelimeler: Sınır Dışı Etme, Yabancılar, Güvenlik Tedbiri, Ceza Hukuku, Suç.

Abstract: One of the goals of security precautions is to protect society. The deportation of foreigners as a security precaution also aims to protect society by removing convicted foreigners from the society. Until the Act numbered 5237 enacted, the deportation of foreigners has not been explicitly regulated in Turkish penal codes. Prior to the amendment with the Law numbered 5328, the precaution of the deportation of foreigners regulated in the 59 th article of Turkish Criminal Code was a security precaution. However, Turkish Law Maker has altered this precaution to an administrative one and has given administrative authorities the discretionary power on the deportation of foreigners by the Act numbered 5328.

Keywords: Deportation, Foreigner, Security Precaution, Criminal Law, Offence.

GİRİŞ

Faili ve toplumu koruyucu nitelikteki yaptırımlardan oluşan güvenlik tedbirleri; “suç işleyen kişiye suç işlemesi dolayısıyla, suçun tekrarlanması ihtimali karşısında kişinin gösterdiği tehlikelilik durumu göz önünde bulundurulmak suretiyle uygulanan, kendisini ve toplumu koruyucu nitelikteki ceza hukuku yaptırımları” şeklinde tanımlanmaktadır.1 Anayasa Mahkemesi de, güvenlik tedbirlerini toplumun savunulması noktasından hareketle tanımlamış ve suçludaki tehlike haliyle orantılılığına dikkat çekmiştir.2 Bu bakımdan güvenlik tedbirleri, kanunda öngörülen toplumsal savunma vasıtalarıdır.3

Cezanın yerine, ceza ile birlikte tamamlayıcı olarak, ceza ile seçimlik uygulanabilecek olan güvenlik tedbirleri4, faildeki tekrar suç işleme tehlikesinin bertaraf edilmesi amacıyla uygulanmaktadır. Cezanın yanında ayrıca güvenlik tedbirlerine yer verilmesinin nedeni, ceza hukukunun koruma amacına, ceza uygulamak suretiyle yeterince uygulanamayacağına ilişkin öngörüdür.5“Kanunda öngörülen toplumsal savunma vasıtaları olup, toplum için tehlike oluşturan suçun işlenmesinden sonra fail hakkında hâkim tarafından hükmedilen yaptırımlar”6 şeklinde tanımlandığında, güvenlik tedbirlerinin uygulanmasının dört koşulun varlığına bağlı olduğu görülmektedir. Bunlar; a. Suç, toplum için tehlikeli halin belirtisini oluşturmalı, b. Güvenlik tedbirine suçun işlenmesinden sonra hükmedilmeli, c. Güvenlik tedbiri kanun tarafından öngörülmeli, d. Güvenlik tedbirine hâkim hükmetmelidir.7

Suçun işlenmesinden sonra, tekrar yeni suçlar işleyip toplumsal düzeni bozmamasını sağlamak için en etkin yol olarak failin, ilgili toplumdan uzaklaştırılması düşünülebilir. Bununla birlikte, failin ilgili ülkeye vatandaşlık bağı ile bağlı olduğu durumlarda, vatandaşın iade edilemezliği kuralından dolayı vatandaş olan failler bakımından söz konusu tedbirin uygulanabilme olanağı bulunmamaktadır. Ancak yabancı uyruklu failler bakımından değerlendirildiğinde, failin toplum dışına çıkarılması etkin bir çözüm yolu olarak karşımıza çıkmaktadır.