Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçu (TCK M.245)

Gönül ALTUN

GİRİŞ

İnsanoğlu en ilkel dönemlerden tutun da bugünlere dek her daim bir güven duygusu hissetme ihtiyacında olmuştur. Toplumların oluşması ve devletlerin ortaya çıkmasında da bu güven ihtiyacının varolduğu söylenebilir. Örneğin devletin oluşumunu açıklayan toplum sözleşmesi kuramcılarından Thomas Hobbes ‘İnsan insanın kurdudur’ diyerek insanların birbirleri için tehlike oluşturduklarını ve kişilerin yaşamsal anlamda kendilerini güvende hissetmek için adına devlet denilen bir canavar (leviathan) oluşturduklarını söyler. Bahsedilen bu leviathanın işlevini yerine getirebilmesi için ise kurumlar ve kurallara ihtiyaç duyulmuştur. Bu kurumlar ve kuralların amacının ise toplumdaki kaybedilen veya kimilerine göre aslında hiç olmayan güven ortamını sağlamak olduğunu söyleyebiliriz. Güven ortamının mutlak manada sağlanması ise toplumların tarihleri incelendiğinde de anlaşılacağı üzere pek mümkün olmamıştır. İnsanlığın sürekli değişim ve gelişim içerisindeki durumunda, bu gelişim ve değişimler beraberinde ihlalleri de getirmiştir. Ve kişiler bu ihlalleri önlemek adına kendilerini yöneten üstün iradeden ihlallere yönelik yaptırımlar içeren kurallar beklemişlerdir. Hukuksal düzenlemeler bu şekilde değişmiş ve artmıştır. Çünkü insanlığın gelişimiyle birlikte ihlal sahaları da artmıştır. Bu ve benzeri nedenlerle de kanunlara gelişmelere paralel olarak yeni suç tipleri eklenmiştir. Çünkü insanoğlu teknolojik veya ekonomik gelişmeye bağlı olarak gerçekleştirdikleri eylemler sonucu ihlal ettikleri değerlerle yeni suç tipleri ortaya koymuştur. İşte TCK m.245te düzenlenen Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması suçu da teknolojinin ve bilişim sistemlerinin gelişmesi ile ortaya çıkmış bir suç tipidir. Şöyle ki artık piyasada para döngüsü yerine kişilerin ticari yaşamları hatta günlük yaşamları banka kartları veya kredi kartları ile sürmektedir. Kişiler artık işlemlerini bilişim sistemlerini kullanarak bankaya gitmeden yapabilmektedirler. Bunun pek çok avantajı olmakla birlikte güvenlik açısından birtakım riskleri de beraberinde getirmektedir. Kişilerin bu anlamda güvence duymaları için banka veya finans kuruluşları sıkı güvenlik önlemleri almakta olsalar da yine de bu önlemler suç potansiyeli olan insanları durdurmaya yetmemiş ve ihlalleri önlememiştir. İşte bu nedenle de kanunlarla banka veya kredi kartlarına yönelik bazı eylemler yaptırım altına alınmıştır. Biz de bu çalışmamızda Türk Ceza Kanunu’nda banka veya kredi kartlarına yönelik suç olarak düzenlenen eylemleri açıklamaya çalışacağız.

GENEL OLARAK

1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunundan önce kredi kartlarına ilişki özel bir düzenleme bulunmamaktaydı. Sanıkların eylemlerinin niteliklerine göre 765 sayılı TCK’nın 493, 503, veya 504. maddeleri uygulanmaktaydı.1 Ancak ilgili maddelerin bahsedilen suçu tam manasıyla karşılamıyor olmasından ötürü uygulamada yaşanan olumsuzluklar görülmüş ve kart aracılığıyla işlenen suçların artmasının da bir sonucu olarak 5237 sayılı TCK’da özel bir düzenleme ile Bilişim Alanında Suçlar başlıklı Onuncu Bölüm 245. maddede Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması suçu düzenlenmiştir.

TCK’nın 245. maddesi 4 fıkradan oluşmaktadır.